estetik cerrahi Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
   
 

duyuru
Bookmark and Share


duyuru2

duyuru3

duyuru4

        GENEL ANESTEZİ

Hastalar genel olarak geçirecekleri ameliyat ile ilgili çok ayrıntılı şekilde bilgilendirilmek istiyorlar. Estetik ameliyat yöntemleri dışında anestezi hakkında da çok soru soruluyor. Bu yüzden bu konuya burada kısaca değinmem gerektiğini düşündüm.
Anestezi ve reanimasyon uzmanlığı, ameliyat sırasında ağrı duymamanızı sağlayan, tüm hayati verilerinizi kontrol altında tutan, ameliyattan sonra da ağrı duymanızı engelleyen, ayrıca yoğun bakım hizmeti veren bir tıp uzmanlığıdır. Tüm ameliyatlarda hasta başında mutlaka bir anestezi uzmanı bulunur. Ameliyat ister lokal, ister genel anestezi ile yapılsın, hastanın ameliyattaki takibinden (tansiyon-nabız takibi, idrar sondası takılmış ise idrar çıkışının takibi, solunum takibi, EKG takibi..) anestezi uzmanı sorumludur. Anestezi uzmanı, sizin ağrı duymamanızı, ameliyatın güvenli ve ağrısız geçmesini sağlar; ameliyat sırasında beklenmeyen bir gelişme olursa (ani tansiyon yükselmesi, daha önce bilinmeyen bir ilaç allerjisi gibi..) buna müdehale eder. Anestezi uzmanları ayrıca son yıllarda kanser ağrısı gibi dindirilemeyen ağrıların kesilmesine yönelik çalışmalarda yapmaktalar. Bu amaçla üniversite ve eğitim hastanelerinde anestezi bölümlerine bağlı olarak "Algoloji" (ağrı bilimi) bölümleri kurulmuştur.

Genel anestezi ile ameliyat olacak hastalar, ameliyattan önce mutlaka anestezi uzmanınca görülür, muayene edilir; ameliyat öncesi yaptırılan tetkikleri değerlendirilir. Hastanın sürekli aldığı ilaçların, allerjilerinin, daha önce geçirdiği ameliyatların, hastalıklarının, anestezi uzmanı tarafından bilinmesi önemlidir. Hastaların ameliyattan önceki ve sonraki 6 saat aç kalmaları gereklidir. Hastalar bu süre içinde katı yada sıvı (su dahil) ağızdan hiç bir şey almamalıdır. Anestezi ilaçları bulantı yaptığından midenin boş olması gereklidir. Sadece almanız gereken ilaçları az miktarda su ile alabilirsiniz.

Hastaların anestezisi klinik katında, hasta yatağında başlar. Hastaya anestezi uzmanının direktifi ile "premedikasyon" yapılır. Bu, hastanın heyecanını dindiren, rahatlatıcı bir iğnedir (halk arasında premedikasyona "cesaret iğnesi"de deniyor). Premedikasyon ile hastanın heyecanı azalır, hafif bir uyku hali oluşur, solunum yollarındaki salgı artışı önlenir. Hastanın, heyecanı dindiği için kalp ritminde artış olmaz, kontrol altında tutulur. Premedikasyon yapıldıktan sonra hasta ameliyathaneye alınır.

Servisde açılmamışsa, ameliyathanede damar yolu açılır ve serum takılır. Uzun sürecek ameliyatlarda hastanın bacaklarına tromboflebite (kanın damarda pıhtılaşması) karşı bandaj sarılır, idrar sondası takılır. İdrar sondası, ameliyatta size verilen serum miktarı ile birlikte değerlendirilip vücudunuzun sıvı dengesi korunur. Standart olarak her hastaya kalp atışının takibi için elektrodlar, otomatik tansiyon ölçme aletinin manşonu ve kanın oksijenmesini gösteren "pulse oksimeter" bağlanıyor. Daha sonra maske ve damar yolu ile narkoz ilaçları veriliyor. Narkoz sırasında nefes almanız "entubasyon tüpü" ile sağlanıyor. Bu tüp aracılığıyla oksijen ve narkoz ilaçları nefes yoluyla veriliyor. Entubasyon tüpü biraz sertçe olduğundan bazı hastalar ameliyattan sonra boğazlarının ağrıdığını ifade ediyor. Tüpün sert olması, ağız içinde kıvrılmasını ve tıkanmasını önlemek içindir. Hatta en güvenli entubasyon tüpleri, içi spiral telli tüplerdir; bu spiral tüpler kesinlikle kıvrılmaz, tıkanmaz (değişik anestezi türleri için değişik entübasyon tüpleri vardır; J-tüp ve larengeal mask gibi..).

Ameliyat sırasında verilen bazı ilaçlar "kısa süreli amnezi" (hafıza kaybı) yaratır; yatağınızdan alınıp ameliyathaneye inmenizden sonrasını hatırlamazsınız. Bu yüzden bazı hastalar kendi yataklarında uyutulup uyandırıldıklarını sanırlar.

Ameliyatın sonunda rahat bir şekilde uyanmanız ve odanıza rahat bir şekilde çıkartılmanız sağlanır; ağrı duymamanız için gerekli ağrı kesiciler yapılır. Ameliyattan sonra, hasta yatağında da rahat bir gün geçirmeniz sağlanır. Ameliyattan sonraki 6 saat sonunda önce su içersiniz, bulantınız yada kusmanız olmazsa daha sonra katı gıda alabilirsiniz. Ameliyattan önce ve sonra hastanın aç bırakılmasının sebebi anestezide verilen ilaçlardır; bu ilaçlar bulantı yapar ve mide dolu ise hastanın kusmasına yolaçarlar. Bu yüzden ameliyata girerken ve çıktıktan sonra -narkoz ilaçları vücuttan atılana kadar- mide boş olmalıdır.


        LOKAL ANESTEZİ

Lokal anestezi ile yapılan ameliyatlar, anestezi açısından herhangi bir hazırlık gerektirmez. Ameliyat sırasında monitörizasyon (nabız, tansiyon, elektro takibi) anestezi uzmanınca sağlanır. Ameliyattan kısa bir süre sonra hasta normal gıda alabilir. Ameliyat lokal anestezi ile ve ameliyathanede gerçekleştirilecekse (kepçe kulak düzeltilmesindeki gibi..) hastanın ameliyat öncesi aç kalması gerekir (ameliyathaneye giren tüm vakaların aç olması -midelerinin boş olması- kuraldır). Ayaktan gerçekleştirilen ufak, lokal anestezi ile küçük müdehale odasında yapılan ameliyatlarda (yara izi revizyonları, ben alınması, küçük cilt kanserlerinin çıkarılması gibi..) ise hastanın aç kalmasına gerek yoktur. Hasta ameliyat masasında hazırlanır, ameliyat edilecek bölge ilaç ile silinerek steril hale getirilir ve sadece ameliyat edilecek alana ve çevresine lokal anestezik madde enjekte edilir. Lokal anestezi ile yapılan ameliyatlardan hemen sonra hasta evine gönderilebilir.


        BÖLGESEL ANESTEZİ

Bazı ameliyatlar, bölgesel anestezi dediğimiz bir anestezi tekniği ile yapılır. Örneğin el yada kolda yapılan ameliyatlarda koltukaltından yapılan aksiller anestezi ile tüm kol ve el uyuşturulur ve hasta uyanıkken ameliyat yapılabilir. Aksiller anestezide hastanın kolu tamamen uyuşmuş oluyor, hasta kolunu hareket ettiremiyor ve kolundan, elinden hiç birşey hissetmiyor; aynı zamanda da uyanık oluyor.


        ANESTEZİNİN RİSKLERİ

Her cerrahi girişimin bir riski olduğu gibi anestezinin de belli bir riski elbette var. Bu dünyanın her yerinde aynıdır. Her ameliyatta daha önceden kestirilemeyen, beklenmedik sorunlar çıkabilir. Burada önemli olan, ameliyatı gerçekleştiren cerrahın ve anestezinizi sağlayan anestezi uzmanının bu beklenmedik problemlere zamanında ve uygun çözüm bulup bulmamasıdır. Riskleri en aza indirmek için ameliyattan önce gerekli tetkikler istenir, anestezi uzmanı sizi değerlendirir, ameliyatta gerekli tedbirler alınır, ameliyat sonunda da uygun biçimde anesteziden çıkmanız sağlanır.

Anestezi açısından hastanın riskini artıran durumlar şunlardır:
estetik cerrahi Hastanın yaşının ileri olması
estetik cerrahi Hipertansiyon ve kalp hastalığının olması
estetik cerrahi Hipertroidi yada hipotiroidi olması
estetik cerrahi Şeker hastalığının olması (sessiz koroner kalp hastalığı riski vardır)
estetik cerrahi Boynunun kısa olması, çenesinin yetersiz açılması (entübasyon -anestezi tüpünün boğaza yerleştirilmesi- güçlüğü yaratır)
estetik cerrahi Fazla kilolu olması (anestezik maddeler yağ dokuda eridiği ve depolandığı için narkoz uzun ve derin sürebilir)
estetik cerrahi Sigara içmesi (solunum yollarında rahatsızlıklara yolaçar)
estetik cerrahi Myastenia Gravis hastası olması (kas gevşetici verilemez, farklı bir şekilde anestezi vermek gerekir, sadece sedasyon:derin uyutma gibi)
estetik cerrahi Akciğer rahatsızlığının olması (KOAH-Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, Amfizem gibi rahatsızlıklar)
estetik cerrahi Karaciğer veya böbrek rahatsızlığının olması (anestezi ilaçları daha zor yıkılıp vücuttan daha zor atılacağı için anestezi daha uzun ve derin sürebilir)
estetik cerrahi Midenin dolu olması (anestezik ilaçlar bulantı-kusma yapabilir; mide dolu ise ve hasta kusarsa kustuklarını akciğerine çekebilir, aspire edebilir; bu da akciğer enfeksiyonlarına yolaçar, hatta hasta bu sırada yiyeceklerin akciğerine kaçması sonucu boğulabilir. Bu yüzden genel anestezi verilecek hastaların aç kalmış olmaları önemlidir; mide boş olmalıdır.)

        AMELİYATHANEYE NASIL GİRİLİR?

Ameliyat olacak hastaları servisde, servis hemşireleri ameliyata hazırlar. Hastaların üzerlerinde sadece iç çamaşırları kalacak şekilde soyunmaları ve özel ameliyat kıyafetini giymeleri gerekir. Bu kıyafetler, giydirilmesi ve çıkarılması son derece kolay olan, arkadan bağlanan, bol kıyafetlerdir.
Ameliyata girecek hastanın üzerinde hiç bir metal eşya kalmaması önemlidir. Kolye, küpe, yüzük, piercing, halhal gibi tüm metal eşyalar çıkarılır.
Hasta lens kullanıyorsa bunları da odasında bırakmalıdır. Takma tırnak kullanıyorsa bunlar da çıkarılmalıdır.
Hasta ameliyathaneye inmeden tüm tuvalet ihtiyaçlarını gidermelidir.
Ameliyat için belli bir bölgenin traş edilmesi gerekiyorsa bu da hasta odasında iken yapılmalıdır. Rinoplasti olacak hastalar ameliyathaneye inmeden burunlarını temizlemelidir.
Tırnaklarda oje kalmamalı, hastanın yanında aseton yoksa hemşirelerden yardım istemeli ve tüm ojeler silinmelidir.
Narkoz alacak erkek hastaların sakal traşı olmaları önemlidir çünkü narkozda boğaza yerleştirilen entübasyon tüpü, çeneye flaster ile tespit edilmektedir. Hastanın sakalları uzun ise sakallı bölgeye flaster ile tutturmak sorun olabilir.
Hasta, ameliyathaneye inmeden 20 dakika, yarım saat önce premedikasyon iğnesi yapılır ve heyecanı dindirilir. Artık hasta, ameliyathaneye inmeye hazırdır.

Bu konuyu internette aramak için kullanabileceğiniz anahtar kelimeler (keywords) :
anesthesia, general anesthesia, local anesthesia, sedation



estetik cerrahiZiyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):

ip-location

 
 


,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸