Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
Estetik ameliyatlar
Ameliyatsız estetik
Plastik cerrahi
El cerrahisi
Mikrocerrahi
Haberler
Danışma hattı
Sık sorulan sorular
Estetik turizmi
Diğer konular
Başımdan geçti bunlar..
Gezi yazıları..
Download
Linkler
Ziyaretçi mesajları
Anket
Op. Dr. Oytun İdil
Adres, telefon, e-mail
Yasal uyarı
Site haritası
Op. Dr. Oytun İdil, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi derneğinin üyesidir. Üyelik bilgilerini okumak için tıklayınız.
1970, K.D.Z. Ereğli-Zonguldak doğumludur.
Tıp eğitimini İstanbul üniversitesi İstanbul tıp fakültesinde (1988-1994) almıştır.
Uzmanlık eğitimini 1994-2000 yılları arasında Bursa Uludağ tıp fakültesi plastik cerrahi kliniğinde almıştır.
Uzmanlığını tamamladıktan sonra bir süre Bursa Konur hastanesinde ve takiben Zonguldak SSK hastanesinde uzman doktor olarak bulundu.
2004 yılından beri İstanbulda özel hekim olarak çalışmaktadır (Nisa hastanesi, Femme estetik-Ulus, Oksiart estetik merkezi-Ulus, büyükçekmece kolan hastanesi, Clinicİstanbul-Mecidiyeköy, Güngören Kolan hastanesi, Estetistanbul saç ekim, Betty beauty club)
Mesleki olarak ilgisini en çok göğüs estetiği, yüz estetiği, burun estetiği, dolgu maddesi ve botox uygulamaları ve kombine estetik ameliyatlar (multi-estetik ameliyatlar) çekmektedir.
İstanbul üniversitesi İstanbul tıp fakültesinde tıp eğitimini aldığı 1988-1994 yılları arasında amatör ve profesyonel olarak çizerlikle uğraştı. Bursa da bulunduğu 1994-2000 yılları arasında Bursa da bulunan ve sağlık bakanlığına broşür, film, animasyon üreten J.İ.C.A. da bazı çalışmalar (deneysel cell-animasyon, broşürlerin resimlenmesi, flip-chart resimlenmesi gibi) yaptı. 2000 yılından beri çizmeyi bırakmıştır (zaten buna vakti de yok), hobi olarak internet teknolojileri konusunda kendisini geliştirmektedir. Kozmoloji, yapay zeka ve kuantum fiziği konuları ilgisini çekmektedir.
Yerli ve yabancı tıp dergilerinde yayınlanmış makaleleri vardır.
Bir kız babasıdır.
2001 yılından beri geliştirdiği ve ziyaretçilerinden oldukça olumlu geribildirimler alan web sitesini (www.kozmetikcerrahi) kendisi yazıp kodlamaktadır. 2001-2005 arasında dört yıl boyunca hazırlığını sürdürdüğü, 10 Temmuz 2005 de yayına başlayan bu site, bugün internetteki en geniş Türkçe plastik ve estetik cerrahi web sitelerinden birisidir.
Bazı bilimsel makalelere çizdiğim medikal çizimler: Bu çizimler, çok ciddi tıp dergilerinde makaleler içinde yayınlanmıştır. İlk çizim asistan bildiri yarışması ve tezim için hazırlanmıştı. Alttaki iki çizimi ise, Reconstructive microsurgery dergisinde yayınlanan bir makalem için hazırlamıştım; makale ile birlikte yayınlandı (makalenin özetini okumak için tıklayınız). Bacak çizimi ise hocalarımızdan Prof. Dr. Selçuk Akın ın bir makalesi için hazırlanmıştı. En alttaki 2 çizim ise uludağ üniversitesinde, genel cerrahiden bir hocamızın makalesi için hazırlanmıştı..
Aşağıdaki karikatürüm 1988 yılında (tam 22 sene olmuş!), üniversite sınavından hemen sonra Gırgır da yayınlanmıştı. O sıralar rahmetli Oğuz Aral, amatörlerin karikatürlerini dergide ayrı bir köşede yayınlayıp değerlendirmeler yapıyordu; bir nevi karikatür okulu gibi.. Oğuz Aral a üniversite sınavımın iyi geçtiğini, İstanbula gelince kendisi ile tanışmak istediğimi yazmıştım. O da aşağıdaki cevabını yayınladı dergide. Sınav sonucu ise şöyle oldu: sınavda ilk 1000 e girdim, Çapa tıp fakültesine de (şimdi net hatırlamıyorum ama) 23.-25. gibi bir sıradan girdim (o sene Çapa tıp a 500 den fazla öğrenci alınıyordu). İstanbul a gidince Oğuz Aralla tanıştım tabii. Sonrada Gırgıra sıkça gider oldum..
Aşağıdaki karikatürler o dönemin mizah dergileri olan Gırgır, Fırt, Çarşaf, Deli ve Pişmiş kelle de, dergi içinde (amatörler sayfasında değil, derginin iç sayfalarında) çıkan işlerimdi. O dönemde çizerlikten para kazanıp, giderlerimin bir kısmını kendim karşılayabiliyordum.
Pişmiş Kelle dergisinde çizerken kendi adımla köşe bile yaptım (hem de 2 hafta üstüste, peheeeyyy ne günlerdi!!). Aşağıda o 2 muhteşem köşeden birini görüyorsunuz..
NOT: Aşağıdaki karikatür, muhafazakar hemşire arkadaşlarımızdan gelen tepkiler üzerine tarafımca SANSÜR EDİLMİŞTİR (OTOSANSÜR!) Sanırım şimdi daha güzel olmuştur. Ayaklanmaya hiç gerek yoktur, karikatürdeki bayan hemşire değildir. Eğer overlokçu bayanlar da bu karikatürden rahatsız olmuşlarsa bana bildirmeleri tekrar sansürlemem için yeterli olacaktır. Memleketteki en büyük derdimizin bu olması dileği ile...
NOT 2: Tepemi attırmayın, burada yıllar önce "Orkun adil" imzasıyla yayınlanmış karikatürlerimi ve ANAP döneminde sağlık bakanlığı için çizdiğim 'prezervatif nasıl kullanılır' broşüründeki çizimlerimi (ki, o broşür memleketin dört bir yanına dağıtılmıştı) yayınlamayayım.. WTF!
Eskiden sadece bende bulunan, dünyada tek olan, resimlerini kendi çizdiğim T-shirt leri giymeye bayılırdım. Bu iki resmi, T-shirt lere bastırmak için çizmiştim. İkincisi, sandığınız gibi bir tribal dövme deseni değil, Dimmu Borgir grubunun eski logosudur. Sanırım son çizdiğim şeylerde bunlardı (medikal çizimler dışında), 1999 dan beri pek bir şey çizmiyorum (11 yıl olmuş!!).
En son çizimim, 2010 model dirty toons. Bunun üzerinde biraz daha oynayıp koluma dövmesini yaptıracağım..
Çapada okurken çizgi-roman çevirmişliğim de vardır.. Punisher çizgi-romanının 2 sayısını çevirmiştim...
RH+ dergisinin 2. sayısında yayınlanmış olan çizgi romanımız: MADE IN U.S.A. (Senaryo: Paçaro Çizerler: Metin Demirhan, Oytun İdil)
Yarım kalmış bir çalışmadan detaylar:
Aşağıdaki afişlerden 4 yada 5 tane hazırlamıştım sanırım.. Boy 4 metre, en 120 santim.. Bu afişleri Çapa tıp fakültesinde o aralar sıkça yapılan partiler için hazırlıyordum. Afişler özalitle çoğaltılıyordu. Bir arkadaşımın evinde duvar kağıdı yerine odasının bir duvarını bunlarla kapladığına şahit oldum; hatta bende resmi var, benim afiş o kadar uzunki duvarın köşesini dönüp diğer duvarda bitiyordu. Aşağıda bu afişlerden birinden ayrıntılar var.
Doksanlı yıllar, Türkiyede cesurca bazı yerli çizgi roman dergilerinin (Zepplin, Rh+, Rr gibi..) çıkarıldığı yıllardı. Bu dergilerden Kutsi Akıllı ve ekibinin çıkardığı Rh+ adlı dergide, büyük usta Metin Demirhan ile birlikte bir çizgi roman çizmeyi başardım (Son kutu kola). Bu dergiye yeni bir çizgi roman hazırlarken dergi 8. sayıda kapandı. Hazırlamaya başladığım çizgi romanın (Ölüm dansı) bitmemiş taslakları elimde kaldı.. Yıl:1993 idi.. Tam 17 yıl olmuş!
Bu yeni çizgi romanın hikayesi, kısa alacakaranlık öykülerine benziyordu. İnanılmaz teknolojik ağır silahlarla savaşan iki ırk görüyoruz önce, ortalık birbirine girmiş, ama savaşı bir tarafın kazandığı belli oluyor. Sonra kazanan tarafın askerleri farkediyorlar ki düşman tarafında hiç canlı kalmamış; tüm gezegeni ele geçirmişler. O an savaşın, teknolojilerinin, silahlarının hiç bir anlamı kalmıyor; çünkü ortada düşman kalmamış. Ama savaş devam etmeli, böylece bakıyoruz hiç bir sebep yokken birbirleri ile savaşmaya başlıyorlar ve bu kez kendi kendilerine yaptıkları yeni bir savaş başlıyor. Çıkan yeni savaş sonunda, savaş alanında geriye sadece tek bir kişi kalıyor; geri kalan herkes ölmüş. Son karede o sona kalan asker de intihar ediyor, çünkü artık varlığının hiç bir anlamı kalmamıştır. Savaşsız ve düşmansız bir asker varolamaz. Düşmanın tamamen yokolduğu bir zafer, zafer değildir. Savaşın amacı düşmanı tamamen yoketmekdir; düşman yokolduğunda ise savaşın anlamsızlığı gün gibi ortaya çıkar.
Bu hikayeyi aklıma getiren şey, dünya üzerinde savaşların hiç bitmemesi idi. Birileri savaşların hiç bitmesini istemiyor (silah tüccarları? A.B.D. ?); çünkü savaşlar biterse onların da varolmalarının anlamı kalmayacak. Bir, birine silah sat, sonra ötekine sat.. İki ülkeyi birbirine düşür; yada geçinemeyen iki ülkeyi allem et kallem et, sınır komşusu haline getir.. Olmadı, iç savaş çıkmasını sağla..
Çapa tıp fakültesinde öğrenci gazetesine hazırladığım sayfalar. Bu hazırladığım sayfaların üstü-altı, sağı-solu yoktu. Dergiyi evirip çevirip okuyordunuz. İnanılmaz derecede karışık sayfa düzeni yüzünden genelde matbaacı verdiğim sayfaları tepetaklak basıyordu. Ben, sayfanın şurası yukarı gelecek diyordum ama adam yine de sayfaların sağını solunu, üstünü altını ayırt edemiyor ve sayfaları tepetaklak baskıya veriyordu. Bana ayrılan bölüme, Cadı kazanı / Zerdüşt böyle çıldırdı / Aklıma gelenler gidenler / Olmaz olası diyaloglar gibi acaip isimleri olan bir çok köşe hazırlıyordum. Yıl: 1990-94 arası!
Bursa JİCA da, sağlık bakanlığına bazı broşürler, aile planlaması konusunda kırsal kesimlerde halka verilecek seminerlerde kullanılmak üzere flip-chart çalışması ve deneysel cell-animasyonlar (kağıda kare kare çizilerek ve kare kare kameraya alınarak yapılan gerçek çizgi film.. bilgisayar animasyonu değil..) yapmış idik. Aile planlaması konusunda hazırlanan flip-chart, resimlerin (özellikle prezervatifin nasıl takılması gerektiğinin, şekillerle anlatıldığı bölümdeki resimlerin..) fazla gerçekçi ve müstehcen olduğu söylenerek Ankaradan, sağlık bakanlığından geri gönderilmiş idi. O sırada fazilet partisi iktidarda idi. Daha sonra hükümet değişti. Sanırım Mesut yılmaz hükümeti başa gelmişti. Aynı flip-chart, aynı resimlerle tekrar Ankaraya gönderildi ve bu kez kabul edildi. Flip-chart basıldı ve kırsal kesimlerde halka aile planlaması hakkında verilen seminerlerde kullanıldı. Ben yine de flip-chart taki (prezervatifin nasıl kullanılması gerektiği anlatılan bölümdeki) resimleri buraya koymaya cesaret edemiyorum :)
Bursa da JICA stüdyolarında deneme amacı ile yapılmış bir animasyon idi. Emeği geçenlerin isimleri en başında yazıyor. Aslında bu animasyon daha uzundu ama kalan kısmı malesef bende yok. Özellikle çizdiğim Batman animasyonu ve nefes nefese koşan adam çok hoştu ama o kısım bu animasyonda eksik (aslında toplam 1.5 dakika falan sürüyordu). Sadece çizim aşaması 2 gün aldı, kameraya alınma ve ses-efekt ekleme gibi işler de 1 hafta kadar bir vakit almıştı. Açıkcası, bugün yapsam çok daha profesyonel bir iş ortaya çıkar :)
İZLERKEN BİLGİSAYARINIZIN SESİNİ AÇMAYI UNUTMAYIN!
Eskiden kalem tutan eller artık bistüri tutuyor ve -bence- sanatın en güzeli ile; plastik cerrahi ile uğraşıyor..
Ziyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):
