|
TEDAVİSİ OLAN SOSYAL BİR SORUN: TERLEME
Terleme fizyolojik bir olaydır. Terleme yolu ile vücut ısımızı ve su-tuz dengemizi ayarlarız. Aşırı terleme bir hastalık değildir fakat sosyal bir rahatsızlıktır. Aşırı terleyen insanlar toplumda diğer insanlara yakın durmamaya özen gösterir, el şıkışmaktan kaçınır. Bu durum sosyal yaşantıyı, iş hayatını, okul hayatını, insanın eşi ve çocukları ile olan ilişkilerini bozabilir. Ayrıca aşırı terleme kötü kokuya yolaçarak kişinin kendisine de sıkıntı verir. Bazı hastalar koltukaltlarından yada ellerinden terin "şıpır şıpır" damladığını söylerler. Aşırı terleme problemi genellikle aileseldir; anne yada babada da aynı sorun vardır. Bazı durumlarda (örneğin koltukaltında aşırı terlemesi olanlarda) ter bezleri kistleşerek mikrop kapar ve akıntılı, kötü kokulu abselere dönüşür, bu durumda artık terleme, hastalığa dönüşmüştür. Koltukaltlarının aşırı terlemesi, sempatik sinir sisteminin koltukaltı ter bezlerini aşırı uyarması sonucu koltukaltlarında normal miktardan fazla ter salgılanmasıdır. Bu hastalar, koltukaltlarından şıpır şıpır ter damlamasından, giydikleri gömlek, t-shirt gibi kıyafetlerin terden sırılsıklam olmasından şikayetçidirler. Koltukaltlarının aşırı terlemesi tek başına olabildiği gibi avuçiçlerinde, yüzde ve ayaklarda aşırı terleme ile birlikte de olabilir. Terlemenin yarattığı ıslaklık yanında kokudan da şikayetçidirler. Bu hastalara ilk önerilecek tedavi bir antiperspirant deodorant kullanmalarıdır. Bu yeterli olmazsa diğer tedavi yöntemleri denenir. Ter bezlerinin ameliyatla cerrahi olarak çıkarılması kalıcı bir çözüm sağlar. Ameliyat olmayı istemeyen hastalar botulinum toksin enjeksiyonlarından fayda görürler ve bir sezon boyunca (4-6 ay) terleme sorunları çözülmüş olur. Bu hastalar terin parmaklarından şıpır şıpır aktığını söylerler. Botulinum toksin uygulaması 4-6 ay için ideal bir tedavidir. Bu süre sonunda tekrar uygulanması gerekir. Ayakta aşırı terleme kokuya yolaçabilir ve bu durum özellikle bayanlar için dayanılmaz olabilir. İlk olarak ayağın temizliğine dikkat etmeli, ayaklar sık sık yıkanmalıdır. Koku giderici deodorantlar kullanılabilir. Botulinum toksin enjeksiyonu bir sezon (4-6 ay) ayak terlemesini önler. Yüzde kızarma ve aşırı terleme genellikle duygusal etkilerle sempatik sinir sisteminin aşırı uyarılmasına bağlıdır. Bu hastalar sosyal faaliyetlere katılmazlar, kapalı ortamlarda (nispeten soğuk odalarda) oturmayı tercih ederler. Bayan hastalar yüzdeki terleme yüzünden makyaj yapmazlar. Bu terlemenin psikolojik yönü vardır. Stres, korku, toplum içinde olmak gibi etkilerle yüzde kızarma ve terleme tetiklenebilir. Terlemenin önlenmesinde ilk yapılacak şey bunun ardında psikolojik sebepler olup olmadığının araştırılmasıdır. Bazen kişide terleme kişideki sosyal fobi gibi korkulardan, insanlarla iletişim kurmanın verdiği sıkıntıdan oluşur. Bu gibi hastaların psikolojik sorunları bir psikiyatrist desteği ile çözümlenebilir. Psikolojik tedavi sonucu terleme şikayeti tamamen geçebilir. Eğer aşırı terlemenin sebebi psikolojik değil, fiziksel ise cerrahi ve medikal tedavilerin denenmesi gerekir. (Tabii bu arada terlemenin aşırı kiloya yada bir hormon dengesizliğine de bağlı olabileceği unutulmamalı. Bu gibi durumlarda genellikle terleme yanında başka sorunlarda vardır.) Özetlersek, terlemeyi önleyici tedavileri şöyle sıralayabiliriz:
Psikiyatik tedavi (Sadece psikolojik bir rahatsızlık söz konusu ise faydası olur. Özellikle yüz terlemesinin psikolojik sebepleri olabilir.)
|
Koltukaltı bölgesine botox uygulanışı: |
Ayak tabanına terlemeyi önlemek için botox uygulanışı: |
Avuçiçine terlemeyi önlemek amacıyla botox uygulanışı: |
Botulinum toksini, antibiyotikler ile ve kas gevşeticiler ile birlikte yapılmamalıdır, ayrıca hamilelere uygulanamaz.
Retrodermal küretaj, sadece koltukaltına uygulanan bir yöntem olup koltukaltındaki ter bezlerinin cerrahi olarak haraplanması ve çıkarılması işlemidir. Koltukaltına ufak bir kesi yapılır ve bu kesiden girilerek cilt altındaki ter bezleri çıkarılır yada haraplanır. Bazen koltukaltı cildini 2-3 yaprak şeklinde açmak gerekir. Aynı etki ciltaltına yapılacak yüzeyel liposuction ile de sağlanabilir. Liposuction kanülü ve negatif basınç ile ciltaltındaki ter bezleri haraplanır. Ameliyat lokal yada genel anestezi ile yapılır. Etkisi 3-4 haftada belirginleşir. Operasyon bir saat içinde biter. Etkisi kalıcı bir yöntemdir. Bu işlem son derece ufak bir kesiden girilerek endoskopik yöntemler ile de yapılabilir.
Koltukaltındaki ter bezleri kist haline gelmiş hastalarda operasyon sonrasında enfeksiyon gelişebilir. Bu bölge kirli kabul edildiğinden enfeksiyon riski her hastada vardır. Antibiyotik, yakın takip ve iyi pansuman ile enfeksiyon kısa sürede sekel bırakmadan geçer fakat iyileşme döneminin uzamasına yolaçar. Durumu daha ağır vakalar olabilir. Koltukaltı ter bezleri kistleşmiş, enfekte olmuş ve devamlı abse oluşan, cildin normal özelliklerini kaybettiği vakalarda bu bölgenin cildi ameliyatla tamamen çıkarılıp deri grefti (deri yaması) ile onarılır. Konan deri yamasında ter bezi olmayacağından terleme olmayacaktır.
Günde en az iki litre (bol) su için..
Kahve, çay ve diğer uyarıcı içecekleri azaltın..
Pamuk veya keten kumaştan yapılmış kıyafetleri tercih edin..
Terleten iç çamaşırları kullanmayın..
Sabah ve akşam ayaklarınızı yıkayın..
Sentetik ayakkabı ve çorap giymeyin..
Antiperspirant özellikli deodorantları kullanın..
Aşırı terden nemlenen ayakkabılarınızı kuruyana kadar giymeyin..
Antibakteriyel özellikli sabunlarla banyo yapın..
Aşırı terliyseniz deodorant kullanmayın..
Ter kokusu için deodorantları yıkandıktan sonra temiz cilde sıkın..
Koltuk altı tüylerini, uzamadan düzenli olarak temizleyin..
Ameliyatınızla ilgili herhangi bir sorununuz olduğu taktirde ilk olarak kendi doktorunuza başvurunuz. Estetik ameliyat olmuş ve ameliyat sonucunda pürüzler olan hastaların en sık yaptıkları hata, kendi doktorlarına kontrole gitmemeleri; başka bir doktora başvurmaları ve sabırsız olmalarıdır.
Her ameliyatın kendine göre bazı riskleri vardır ve ameliyat sonunda bazı istenmeyen sonuçlar, pürüzler oluşabilir. Genellikle bu pürüzler, ufak revizyonlarla düzeltilebilecek sorunlardır. Unutmayın ki estetik cerrahide, canlı dokulara şekil verilmektedir ve ameliyatın sonucu genellikle tüm şişlikler inip, dikişler iyileşmeden görülemez. Bu iyileşme süreci, yerine göre 1-2 ay ile 1 yıl arasında bir zaman alır. Bu yüzden ameliyatınız sonunda pürüz kaldıysa öncelikle ameliyatınızı yapan kendi doktorunuza başvurun ve sabırlı olun.
Revizyon ameliyatlarını yapmak için o bölgede iyileşmenin tamamlanmasını beklemek gerekir. Bu yüzden sabırlı olun. Mutlaka kendi doktorunuza kontrole gidin ve iletişiminizi kesmeyin.
Ameliyattan önce ameliyatınız hakkında bilgilenin; ameliyat günü cesaretli olun; ameliyattan sonra sabırlı olun..