|
|
GELİN BİRAZ DERTLEŞELİM...
Ne zamandır bu konu üzerine yazmak istiyordum, şimdiye nasip oldu. Burada hekim-hasta ilişkisi derken, hastaların doktorlarından ne beklemeleri gerektiği, doktorların hastalardan ne bekledikleri, özellikle bir estetik ameliyat süreci içinde hasta ile hekimin karşılıklı nasıl davranmaları gerektiği üzerine kendi fikirlerimi yazacağım. Okuması kolay olsun diye gelin, bu çerçevedeki dağınık konuları maddeler halinde ele alalım...
SORUNUZU SORARKEN İYİ DÜŞÜNÜN.. VE RESİM GÖNDERİN!
Doktorunuza bir şey danışırken, özellikle estetik konusunda, kendinizi doktorunuzun yerine koyup sorunuzu sorunuz. Örneğin, bir çok hasta şöyle sorular yöneltiyor: Yüzümde bir çizik var, estetik olur mu? kaça çıkar? / Falan yılda trafik kazası geçirdim, yüzümde iz kaldı, estetikle ne kadar düzelir? / Yüz felci geçirdim, ameliyat olsam ne kadar düzelme olur? ...... Bu gibi sorulara doktorunuz, sizi görmeden bir cevap veremez. Sonuçta 'yara izi' dediğiniz şey, standart tek bir şekilde olmuyor; yara izi binbir farklı şekilde olabilir. Kimi hastada o kadar hafiftir ki, estetik düzeltme yapılamaz. Estetik düzeltme yapmaya kalksak daha kötü iz bırakabiliriz. Bazı hastada ise yara izi o kadar belirgindir ki estetik düzeltmeden fayda görecektir. İzin şekli, uzunluğu, bulunduğu yer, çevre dokuların esnekliği, kabarık olup olmaması gibi binbir farklı parametre vardır. Sonuçta hastayı görmeden bazı ameliyatlar hakkında bilgi vermek mümkün değildir. Yara izi estetiği, yanık ameliyatları, yüz felci, mutlaka görülmesi gereken estetik kusurlardır. Bana telefonla ulaşan hastalara e-mail ile bir kaç resim göndermelerini tavsiye ediyorum; bunun üzerine hemen ameliyat olacak yeri (yara izi, yanıklı bölge, yüz felci)tarif etmeye başlıyorlar.. Tarifle olmaz malesef; dediğim gibi ne yapılacağına karar verebilmemiz için binbir parametreyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun için de hastayı görüp muayene etmemiz şarttır; ama hasta yurtdışından yada başka bir ilden ise sadece resimlerini görmekle ne yapılacağı konusunda kabaca bir fikir verebiliriz.
Bir de şöyle soranlar oluyor:
Sitenizi internette gördüm, bu ameliyat kaça çıkıyor? : Hangi ameliyat? O sırada hangi sayfayı okuyorsunuz? Nereden bileyim????
Estetiği kaça yapıyorsunuz? : Şaşırmayın, bu soru da soruldu bana! Başka bir bilgi yok, sadece 'Bu estetik ameliyat kaça?' diye sorulmuş..
Yüzümde bir iz var, kaça çıkar? : Hastanın yüzünde bir iz var; tamam... İzin nasıl olduğunu, estetikle düzeltmeye uygun olup olmadığını geçtim, ne yapılacağı belli değil; bana kaça çıkar diye sormuşlar.. Ne yapılacağına karar vermeden, kaça çıkacağı konusunda bir fikrim olabilir mi? Bu soruya ancak şu cevabı verebilirim: 'Bu estetik, 100 TL ile 20.000 TL arasında bir ücrete çıkar...' Lütfen bana da acıyın, soru sorarken bunları düşünün diyorum..
Lütfen, ama lütfen e-mail ile yada sitedeki soru formu ile soru sorarken destan gibi uzun, uzuuun, upzuuuuuun mailler yazmayınız. Bazen maillere cevap yazmam gecikiyor.. Bunun sebebi bu aralar bazı soruların çok uzun yazılması ve ben cevap yazdıktan sonra aynı kişilerin cevabıma başka sorularla karşılık vermesi. Böyle olunca cevap bekleyen mailler çığ gibi büyüyor. Bu kadar bol vaktim yok. Sabahları ameliyatlarımı yapıyorum, günün kalanında muayenehaneme gidiyorum.. Siteyi güncellemek için ayırdığım vakiti (ki genelde geceleri) e-mailleri okumak için harcamak zorunda kalıyorum.. Lütfen şu noktalara özen gösterilmesini rica ediyorum:
Sorularınız kısa ve öz olsun.
Sormak istediğiniz soruları iyice düşünüp tek mailde sorunuz. Cevabıma soru ile karşılık verilmemesini rica ediyorum.
Sağolun, varolun, bir çok kişi cevabıma teşekkür maili ile karşılık veriyor ama bu mailleri açıp okumak bile önemli bir vaktimi alıyor. Teşekkür maillerine hiç gerek yok. Vaktimi almamak için teşekkür maili yazmamanızı rica etmek zorundayım.
Lütfen branşım dışında soru sormayınız. Genel tıp alanında çalışmıyorum. Ben plastik cerrahi uzmanıyım ve ancak bu konuda yardımcı olabilirim.
Sitedeki soru formu ile soru sorarken lütfen e-mail adresinizi doğru yazınız. Cevap yazdığım mail geri döndüğünde e-mail adresinin yanlış olduğunu görüyorum. O e-mail adresindeki hatayı bulup düzeltmek (örneğin sıkça hotmail adresleri, hotnail.com yada otmail.com şeklinde yazılıyor), doğru adresi tahmini olarak yazıp aynı maili göndermek de vaktimi alıyor. Halbuki e-mail adresi doğru yazılsa bu karışıklığa gerek kalmayacak. Bir çok kişinin cevabı e-mail adresi doğru yazılmadığından ulaşmıyor. Sonra "Dr. Oytun beye yazdım, cevap vermedi" demeyin.. Emin olun tek tek her e-maili okuyup tek tek cevaplıyorum. Hatta, dediğim gibi e-mail geri dönerse adresi düzeltip tekrar gönderiyorum..
Bazen direkt bir e-mail hesabından gelen maili cevapladığımda mailim "e-mail hesabı uygun değil" gibi bir uyarı ile geri geliyor. E-mail hesabınızın kotasının dolmadığına, bir sorun olmadığına emin olunuz.
Soru sorarken mümkünse e-mailinize resim ekleyiniz. Bir çok mesaja "görmeden bir şey söyleyemem" diye cevap yazmak zorunda kalıyorum. Örneğin, yara izi, yanık izi, saç dökülmesi gibi konularda problemli yeri görmek çok önemlidir. Tek yapacağınız cep telefonunuz yada bir dijital fotoğraf makinası ile resim alıp bilgisayara aktarmaktır. E-mailinizi gönderirken resimleri maile eklemeniz yetecektir.
Aslında bu sayfayı yazalı çok oldu ama bugün (16.12.2013) henüz siteyi güncellemeden bu paragrafı ek olarak yazıyorum. Sebebi, beni bir kaç gün önce arayan bir hasta.. Bu arayan hasta bana daha önce telefonla danışmış, ücret bilgisi almış, ameliyat hakkında bilgi almış.. Daha sonra başka bir klinikte ameliyat olmuş.. Ameliyatın sonundan memnun kalmamış. Ameliyat olduğu doktora gitmiş ve hiç hoş olmayan bir tavırla karşılaşmış.. Sonra beni arıyor.. Karşı tarafta ağlamaklı.. Durumum şu, neden böyle olmuş olabilir, ne yapabilirim diye soruyor.. Bu durumda, hala beni araması bana güvendiğini gösterir; güzel bir şey ama... Diğer yandan son derece sinir bozucu bir durum.. Sonuçta ben kamuya açık bedava danışma hattı işletmiyorum. Bu hastaya şunu sordum: 'Hanfendi, öncelikle size telefon üzerinden yardımcı olamam; ama şunu sormak istiyorum. Ben ne kabahat işledim de sizi kliniğimize misafir edemedik acaba? Ameliyat için beni seçmemiş olabilirsiniz ama halen beni aradığınıza göre bana güveniyorsunuz sanırım.. Peki neden ameliyat için de bizi tercih etmediniz? Eksiğimiz nedir?'....... Sanırım böyle bir tavrı hiç beklemiyordu ve kekelemeye başladı.. Mantıklı, derli toplu bir cümle kuramadı.. Hastalara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum, web sitemde elimden geldiğince her konuda bilgilendirmeye çalışıyorum ama, ücretsiz danışmanlık hattı gibi bir şey de işletmiyorum.. LÜTFEN BAŞKA BİR KLİNİKTE AMELİYAT GEÇİRDİYSENİZ VE SORUN YAŞAMAKTAYSANIZ İLK BAŞVURACAĞINIZ KİŞİ AMELİYATINIZI YAPAN DOKTOR OLMALI.. BANA TELEFON AÇARAK DANIŞMAYINIZ. MUAYENEHANEME GELİP MUAYENE OLMANIZ GEREKİR, DÜZELTME AMELİYATI YAPILACAKSA DOĞAL OLARAK ÜCRETLİ OLACAKTIR.. HASTALARA ELİMDEN GELDİĞİNCE YARDIMCI OLMAM, ÜCRETSİZ-TELEFON ÜZERİNDEN DANIŞMA SERVİSİ SUNDUĞUM ANLAMINA GELMİYOR..
GARANTİ MESELESİ..
Bir çok hasta, ameliyatlar hakkında danışırken şunu da soruyor: 'Ameliyat sonunda güzel sonuç alacağımızın garantisini veriyor musunuz?' Öncelikle şunu söylemeliyim: 'İstediğiniz tarz garanti ancak beyaz eşyada yada elektronik cihazlarda olur'.. İnsan vücudu söz konusuyken garanti vermek düpedüz yalancılık olur. Tıpta garanti olmaz; hele ki estetik cerrahide... Hiç duymadınız mı estetik burun ameliyatı olup, sonra revizyon ameliyatı gereken ve ikinci kez ameliyat geçiren hastaları.. Şu bir gerçek; her estetik ameliyat, ileride ufak tefek düzeltme ameliyatlarını gerektirebilir. Bunun sebebi, bazen ameliyatın doğası, bazen de herkesin farklı olan yara iyileşme potansiyelidir. Estetik ameliyatta garanti istemek demek, varolan revizyon ihtimali hakkında hiç bir sorumluluk almayıp tüm sorumluluğu doktora yıkmak demektir. Bu, bence hiç de dürüst bir yaklaşım değildir. Hasta da, doktoru ile birlikte sorumlulukları paylaşmak zorundadır. Dolayısıyla revizyon ihtimali söz konusu olduğundan, hiç bir estetik ameliyatta garanti verilemez. Ben, benden garanti isteyen hastalarıma ancak şu kadar garanti veriyorum: 'Sabah evden çıktığınızda akşam eve dönebileceğinizin garantisi ne kadarsa o kadar..'.. Açık konuşayım; hastaya 100% garanti veren doktora da yalancı gözüyle bakarım. Revizyon ihtimalinin olduğu hiç bir ameliyatta hiç bir cerrah 100% garanti veremez; gerçekçi olalım.. Size eski bir plastik cerrahi atasözünü hatırlatırım: 'Hiç revizyon yapmadığını söyleyen cerrah, hiç ameliyat yapmıyor demektir..' Yani bazı hastaların ameliyatları 100% başarılı olmayıp revizyona gidiyor demektir. Bu da hiç bir ameliyatta 100% garanti verilemez demektir.
NE OLURSA OLSUN, DOKTORUNUZLA PAPAZ OLMAYIN!.
Revizyon falan derken, hemen şu meseleye de değinelim: NE OLURSA OLSUN, DOKTORUNUZLA İLETİŞİMİNİZİ KESMEYİN, DOKTORUNUZLA KAVGA EDEREK AYRILMAYIN.. EMİN OLUN KAYBEDEN SİZ OLURSUNUZ.. Bunu neden yazdım? Yukarıda yazdığım gibi malesef yaptığımız estetik ameliyatlarda revizyon ihtimali hep vardır. Yani ameliyat sonucundan memnun kalmayabilirsiniz; bazı istenmeyen sonuçlar, estetik kusurlar oluşabilir. Burada önemli olan, doktorunuzun size yardımcı olup olmadığıdır. Genellikle ameliyat sonunda kalmış çoğu estetik kusur, revizyon ameliyatları ile düzeltilebilir. İlk ameliyatınızda neler yapıldığını en iyi bilen ve size en fazla yardımı dokunacak kişi de kendi cerrahınızdır. Bu yüzden, hemen celallenip doktorunuzla aranızdaki köprüleri atmayın; kontrollere gidin ve DOKTORUNUZU MEMNUNİYETSİZLİKLERİNİZDEN HABERDAR EDİN.. Emin olun, doktorunuz büyük ihtimal probleminizi çözecektir. Bu arada malesef her kesimden ve her meslekten insanlarda olduğu gibi doktorlar arasında da 'kötü'sü vardır; yok diyemeyiz. Kendi doktorunuzla sorununuzu çözemezseniz o zaman başka hekim arayışına girmelisiniz; ama ilk başvuracağınız kişi kendi doktorunuz olsun..
Bu arada, yeri gelmişken size konuyla alakalı bir de anımı anlatayım:
Bir gün birtaksiye bindim, bindikten 2 dakika sonra şöför, doktor olduğumu anladı...
Şöför: Doktor musunuz hocam?
Ben: Evet, nereden anladınız?
Şöför: Hocam, biz insan sarrafıyız, çantanızı tutuşunuzdan, konuşma tarzınızdan belli doktor olduğunuz.. Branşınız?
Ben: Plastik cerrahi..
Şöför: Kıl dönmesi sizin branşınıza girmiyor değil mi hocam?
Ben: Kıl dönmesi diye pilonidal sinüsü kasdediyorsanız doğru.. O ameliyatı genel cerrahlar yapıyor..
Şöför: Ben aslında ameliyat oldum da bir işe yaramadı hocam.. Üstelik de özel hastanede ameliyat oldum. Gittiğim şerefsiz, ücretini aldı ama ameliyat başarısız oldu. Ödediğim para haram zıkkım olsun.. xxxxx.... xxxxxx.. xxxxxx.. (şöför burada bir ton küfür söylüyor o genel cerrah için.. Ben şok oldum kaldım.. Az önce kibar kibar konuşan adam birden Recep İvedik'e dönüştü..)..
Ben: Doktorunuza kontrole gittiniz mi?
Şöför: Yok hocam yaaa! Bir daha gider miyim o şerefsize..
Ben: İyi ama, adam nereden bilsin sizin sorununuzun geçmediğini. Bence gitseniz size yardımcı olurdu..
Şöför: O da doğru.. da kızmışım bi kere..
Ben: İyi de sen bir kızgınlıkla kontrole gitmemişsin. Doktorunun bu durumdan haberi bile yok.. Adama bir de küfrediyorsun.. Üstelik de kıl dönmesi, sıkça nükseden bir sorundur.. Benden tavsiye, bir ara git, düzgünce derdini anlat. 'Size ameliyat olmuştum, halen kıl dönmesi geçmedi' de... Emin ol, yardımcı olacaktır..
Emin olun, bu taksi şöförü gibi, doktoruna kızdığı için kontrole gitmeyip, sorunu çözülebilecekken, sorunun çözümü için doktoru ile konuşmayıp, yaşadığı problemi yıllarca lüzumsuz yere çeken çok hasta var. Halbuki ne demişler: İLETİŞİM HERŞEYDİR!.. Ameliyatınızın sonunda pürüzler varsa bile doktorunuza gidin, durumu düzgünce konuşun. Yüzde yüz diyemem ama büyük ihtimal doktorunuz size yardımcı olacak, sorununuzu çözecektir.
SEKRETERLER VE CEP TELEFONLARI...
Hastalar nedense beni aradıklarında karşılarına ben çıktığımda şaşırıyorlar. Karşılarına sekreter çıkmasını bekliyorlar. Hatta, e-mail ile danışanlar bile maillerimi benim cevapladığım konusunda şüpheli yaklaşıyor. Geçenlerde biri 'Maillerinizi siz mi yanıtlıyorsunuz, yoksa sekreteriniz mi bilemiyorum ama...' yazmış...
Öncelikle şunu belirteyim, kendi adıma konuşuyorum, tüm e-maillerimi ben kendim cevaplıyorum. 0 533 5690649 yada 0 505 2965569 numaralarını aramışsanız karşınıza ben çıkarım, çünkü bunlar benim cep telefonlarımdır.
Günümüzde teknoloji çok hızlı ilerliyor. Teknolojinin en hızlı değişen dalı da bence iletişim teknolojileri. Her geçen gün yeni cep telefonları, yeni tablet bilgisayarlar piyasaya çıkıyor. Artık -siz istemediğiniz sürece- insanların size ulaşamaması mümkün değil. Açık konuşayım, sekreterlerin işi bayağı hafiflemiş durumda. Örneğin bizim klinikte artık ameliyat ve muayene randevularını sekreterler vermiyor. Neden versin ki? Hastalar, daha önce benimle görüşmüşse ve daha sonra da ameliyata karar vermişse, bana akşam saatlerinde, kliniğin kapalı olduğu pazar günleri ulaşıp ameliyat randevusu alabiliyorlar. Bir çok hasta akşamları yada gece aradığından sekreterlerin araya girmesi hem gereksiz, hem de işleri uzatan bir faktör oluyor. Kliniğimizdeki sekreterler uzun zamandır sadece epilasyon ve cilt bakımı gibi uygulamaların randevularını ayarlayıp veriyorlar.
Beni arayan hastalar, telefonu ben açtığımda neden şaşırıyorlar; asıl ben bu duruma şaşırıyorum.. Günümüzde cep telefonu denen bir şey var ve bu aletin marifeti zaten size herkesin, her an ulaşabilmesi.. Cep telefonundan mesaj atmak yada facebook a girmekten çok daha önemli bir işlev bu. Hele, ameliyat olmuş hastaların herhangi bir durumda (hastanın kanaması olur, tansiyonu düşer, aklına doktoruna danışması gereken bir soru gelir vs..) direkt doktoruna erişebilmesi çok önemlidir; cep telefonu da bu işe yarar zaten.. Açık söyleyeyim, doktorunuzun cep telefonunu alamıyorsanız o doktora ameliyat olmayın. Bu kadar net!..
Bir gün beni bir bayan aradı. Karşı tarafta ağlıyordu.. Yağ aldırma ameliyatı olmuş; ama taburcu olduktan sonra kanül giriş yerlerinden kan gelmeye başlamış. Doktorunun kliniğini aramış ve doktorunun cep telefonunu istemiş. Klinikten ne demişler biliyor musunuz? 'Doktor bey cep telefonu kullanmıyor' demişler.. İnanılmaz ama doktorun cep telefonunu hastaya vermemek için resmen yalan söylemişler.
Eski alışkanlıklar toplum hafızasına öyle bir yer etmiş ki, bazen hastalar ısrarla kliniğin telefonunu istiyorlar.. Ben de veriyorum: 0 212 2173737 diye.. Orayı arıyorlar, sekreterden randevu alıyorlar.. Bence gereksiz zaman kaybı..
Telefon açtığınızda karşınıza ben çıktığımda şaşırmayın. Böyle olması gerekmiyor mu? Ayrıca buna uygun teknoloji de var: Cep telefonları.. Hem imkan var, hem de böyle olması sizin yararınıza.. Şaşıracak bi durum yok..
DOLGU VE BOTOX TİCARETİ YAPMIYORUM!
Web sitemde dolgu ve botox konusunun çok ayrıntılı olduğunu gören bazı firmalar, hemen arıyor ve dolgu-botox'un ticaretini yaptığımı sanıyor..
Dolgu ve botox ticareti yapmıyorum..
Bir de yasadışı ticaret yapmak için dolgu-botox almaya çalışanlar var. Nasıl oluyor bu? İran'a batı ülkelerinin ambargosu var ya.. İran'dan direkt İsviçre firmalarına sipariş veremiyorlar. Beni arıyorlar (web sitemde dolgu ve botox sayfasını okuyunca).. Karşıdaki adam açık açık söylüyor: '1500 kutu dolgu, bolca Botox alıp kaçak yolla İran'a göndereceğiz. Ambargo yüzünden İran dışarıdan bu tarz ürünleri ithal edemiyor. Türkiye üzerinden göndereceğiz' diye.. Böyle şeyler için beni hiiç aramayın, hiç işim olmaz..
KAMUFLAJ MAKYAJ ÜRÜNLERİNİ NEREDEN BULABİLİRİM?
Bu konu da çok canımı sıkan bir konu.. Sitemde kamuflaj makyaj malzemeleri ile yara izlerinin saklanabildiğini okuyan hemen beni arıyor; bu ürünleri kaça satıyorsunuz diye...
BEN BU ÜRÜNLERİ SATMIYORUUUMM!!
LÜTFEN KOŞA KOŞA BENİ ARAMADAN İLGİLİ SAYFANIN ÜST VE EN ALT KISMINDA YAZDIĞIM YAZIYI Bİ OKUSANIZ.. HANGİ YAZI MI? İŞTE BU YAZI!!.. KOCAMAN HARFLERLE YAZDIM, Bİ OKUYUN KURBAN OLİİM YAA!!
E-MAİL VE TELEFON ARACILIĞI İLE REÇETE YAZMIYORUM, TIBBİ ÜRÜNLERİ SATAN FİRMALARIN ADRES-TELEFONLARINI VERMİYORUM!
Hastayı görmeden, muayene etmeden, internet üzerinden reçete veremem. Hem yasaktır, hem muayene etmeden ilaç reçete etmek doğru değildir, hem de muayenehanenin doğasına aykırıdır, muayene olup ilaç reçete ettirmek için muayene ücreti ödemelisiniz..
Telefonla arayanlara, tıbbi ürünleri satan firmaların telefonlarını veremiyorum. Bu ürünler genellikle uzman doktorlara yönelik ürünler satar. Doktor olmayan kişilerin bu tarz ürünlere ulaşıp uygulamaları-uygulattırmaları ciddi komplikasyonlara yolaçabilir.
Örneğin hasta beni arıyor ve bir dolgu maddesinin adını söyleyip bunu nereden temin edebileceğini soruyor. Bana boşu boşuna böyle telefonlar açmayınız..
-BEN BOTOXUMU ALDIM, SADECE ENJEKSİYONUNU KAÇA YAPARSINIZ?.. -NEEYYY!!
Hasta beni aramış, telefonda diyor ki: 'Doktor bey, ben botoxumu aldım, yanımda.. Enjeksiyonunu kaça yaparsınız? Sadece enjekte edilecek..'
Geçmiş olsun.. Paranızı sokağa atmışsınız.. Çünkü botox denen ürün, 4 derece soğukta saklanması gereken bir üründür. Bu bize soğuk pakette (kuru buz dolu kutuda) geliyor ve gelir gelmez buzdolabına konuyor. Hasta bunu bir yerden temin etmiş (ki yasal değil), almış çantasına atmış, yanında gezdiriyor. Kesinlikle bozulmuştur, etkinliği kalmamıştır. Bu yüzden bu ürünleri sadece uzman doktorlara satarlar. Ayrıca biz de bu tarz ürünleri (dolgu-botox) kullanmadan önce mutlaka eğitimini alırız. Bu iş o kadar kolay olsaydı herkes o enjeksiyonu yapıverirdi. Örneğin ben 2005 yılında Paris'e gidip 4 gün bu işin kursunu gördüm.
Geçende de başka bir hasta aradı.. Bana diyor ki, kendisi botox'u bir yerden almış.. '..Ama galiba beni kazıkladılar, bu flakonun içi boş!' diyor.. Güler misin ağlar mısın! Daha önce botox flakonu hiç görmemiş insanlar bunu alıp çantasına atıyor, kutusunu açıp 'Aaa, bunun içi boş!' diyor.. Komedi resmen!..
E-MAİLİNİZE YADA FACEBOOK MESAJINIZA CEVAP ALAMADIYSANIZ LÜTFEN CEPTEN ARAYINIZ!..
Aslında vakit buldukça tüm iletişim kanallarını kontrol etmeye çalışıyorum.. Facebook, e-mail, Twitter, Cepten mesaj, cepten aramalar, Skype, Hangout, Xing, linkedin vs... Ama bunların hepsine düzenli baktığımı söyleyemem.. Bana ulaşabilmeniz için en garanti yol beni direkt cepten aramanızdır. Ulaşılamıyor uyarısı çıkıyorsa bekleyip birazdan tekrar arayınız. Telefonum çift hatlı akıllı telefonlardan olduğundan bir hatla görüşürken diğer hat kapalı pozisyona geçiyor. Biraz bekleyip tekrar arasanız bana ulaşabilirsiniz. Bunun dışında e-maillerimi sürekli kontrol eder, akşamları cevap bekleyen hastalarıma cevaplarını yazarım..
Ziyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):
|
|