|
KUZEY KUTUP NOKTASI EKSPEDİSYONU 19-22 Temmuz 2011
Helsinki'ye, kutup turu grubu ile buluşmadan 4 gün önce gittim. Hazır gitmişken Helsinki ve Estonya'yı da göreyim istiyordum. Estonyaya gidemedim ama Helsinki'nin de altını üstüne getirdim. İlk gün 22 derece olsa da sonraları 30 dereceye çıkan sıcakta ve 2-3 gün içinde Helsinkiyi gezmek bayağı yorucu oldu. Yine de gitmediğim çok az yer kaldığını söyleyebilirim. Ayrıca TUSKA metal festivalinin ilk 2 gününe de katıldım.. Uspenski ortodox katedrali: resimleri 3D görmek için sol tarafı kırmızı, sağ tarafı mavi gözlük takarak imleçi resmin üzerine getiriniz.. Omenahotels (Elma otelleri): İnsansız otel.. Helsinkideki günlerle ilgili en enteresan şey, kaldığım otelin (www.omenahotels.net) otomatik (insansız) bir otel oluşuydu. Adamlar aslında bunu web sitelerinde yazmışlar ama ben okumamışım. Bu otellerde rezervasyonu direkt internetten yapıyorsunuz. Size bir şifre gönderiyorlar; siz otele gelmeden 24 saat önce de yine e-mail ile oda numaranızı bildiriyorlar. Yalnız burada en önemli nokta otel rezervasyonunuzun saat 16:00 da başlaması. Otele geldiğinizde kapıda şifrenizi gireceğiniz bir panel göreceksiniz. Saat 16:00 dan önce şifreniz hiç bir işe yaramıyor. Saat 16:00 yı beklemek zorundasınız. Saat 16:00 olduğunda şifreniz işlerlik kazanıyor ve kapıyı açabiliyorsunuz. Otelde hiç çalışan yok ve iç-dış kapılar, asansör ve oda kapıları hep bu şifre ile açılıyor. Ayrıca otelin bir lobisi ve bekleme salonu falan da yok. Otelin insansız olması turistler için berbat birşey; sabah şehri gezmeye çıkarken danışabileceğiniz (şuraya nasıl giderim, nereleri gezmemi öneririsiniz gibi..) kimse yok çünkü.. Ayrıca benim gibi saat 14:00 de falan otele gelmişseniz saat 16:00 olana kadar bavullarınızla otelin önünde kalakalıyorsunuz. Ben otele geldiğimde hem saat 14:00 idi, hem de yağmur yağıyordu. Allahtan Somalli'li taksi şöförü çok yardımcı oldu. Otelin acil danışma hattını aradı ve benim için geçici ve sadece dış kapıda geçerli bir şifre aldı da en azından dış kapıyı geçip ıslanmaktan kurtuldum. Diğer yandan ise normal otellerin yarı fiyatına olması bir avantaj. Hatta bu sistemi daha sonra bayaa bir sevdiğimi söyleyebilirim ;-) Lobi: Dış kapıyı geçtiğinizde sadece acil durumlarda kullanılabilen bu telefon karşınıza çıkıyor. Allahtan binanın dışında da bir tane vardı da bana verdikleri geçici şifre ile dış kapıyı geçip buraya girebildim. Yoksa yağmurdan sucuk gibi ıslanacaktım. Telefonun yanındaki cola otomatı da oda servisiniz oluyor. Kola istiyorsanız para atıp alıyorsunuz. Oda servisi niyetine başka bir şey yok.. Dış kapıyı geçince bir de iç kapı karşınıza çıkıyor; burada da şifrenizi kullanmanız gerekiyor.. Asansör de aynı şifre ile çalışıyor.. Odanızın olduğu kata çıktınız, tabii ki kapınız da aynı şife ile açılıp kapanıyor; anahtar falan yok, sadece şifre var.. Not: Bu arada Omenahotel de bedava internet erişimi olduğunu da eklemeliyim. Bilin bakalım wireless internet erişimine hangi şifre ile bağlanabiliyorsunuz? (Kullanıcı adı: oda numaranız, şifre: size verilen şifre) Fin icadı insansız otelin tanıtım videosu: 3T: Turist olarak Helsinkiye gelenlerin ilk yapacakları şey bir sarı kiosk bulup (sarı renkli ufak büfeler bunlar, sokakta hemen gözünüze çarpacaktır. Bazısı da altgeçitlerdeki pasajlarda falan oluyor, ortalıkta kiosk göremiyorsanız birilerine sorun) buralardan haftalık bir Helsinki turist kartı almak olmalı. Bu kartlar tramvayda, müzelerde, metroda vs bir çok yerde geçerli oluyor. Ben de şehri gezmek için "Helsinki turist bileti" aldım, 3 günlük.. ama ilk 2 gün kullanmadım. Kimse sormuyor ki abi, sen bilet kullandın mı, kartın var mı diye.. Medeni memleket.. Neyse sonuçta parasını verip kartı aldım da, nereye basacağımı keşfedemedim. Geçti artık... Önemli olan kartı almış olmamdı zaten.. Bu kartı en çok kullanacağınız zımbırtı 3T tamvay hattı olacak, çünkü 3T hattı, neredeyse turistlerin gitmek isteyecekleri heryerden geçiyor.. Elimde kartı görenler sanırım nasılsa 'kartı var, basıyordur' falan diye düşünüyordu herhalde. Yoksa ki en azından ilk 2 gün nereye basacağımı keşfedemediğimden kartı aslında kullanmadan metroya, tramvaya bindim, müzelere girdim.. Kauppatori (pazar meydanı): Sahildeki pazar ilk gezilmesi gereken yerlerden olmalı. Hediyelik eşya, el yapımı ürünler, sebze-meyve en güzel burada bulunuyor.. Denizden teknelerle yapılan şehir-kıyı turları buradan kalkıyor. Yediğim en güzel yemeği de burada yedim: soslu somon (malesef finlandiyada sadece 2 balık çıkıyor sanırım: somon ve hamsiye benzer ufacık bi balık daha; başka balık yok ortalıkta..).. Cidden lezzetliydi; dört gün içinde bir kaç defa uğradım buraya yemek için.. Ortam bizdeki eminönündeki balık-ekmekçilere benziyor.. Tanıdıklarınıza hediyelik eşya alacaksanız da ilk olarak buraya uğrayın derim.. (NOT: sakın ha hep bahsedilen STOCKMAN alış veriş mağazasından bişii almayı düşünmeyin.. Acaip pahalı.. Ben mecburiyetten bir ara girip STOCKMAN dan kısa kollu bir tişört aldım -hava yağmurlu ve soğuk olacak diye uzunkollu ile çıkmıştım, havanın açık ve sıcak olacağı tuttu- ;o uyduruk tişört 80 euroya patladı bana! Halbuki daha güzelleri Kauppatori de 15 euro ya satılıyormuş..) Kauppatoriye nasıl gideceksiniz: En pratik yolunu anlatıyorum. Binin 3T tramvayına (yada bunun aksi istikametinde giden 3B ye), aşağıda videoda gördüğünüz yere gelince inin. Burası senato meydanı. Benim pek ilgimi çekmediğinden sağını solunu pek dolaşmadım buranın. Ama senato meydanına bakarak tramvaydan indiğinizde tam arkanızı dönüp binaların arasından geçerseniz sahildeki pazar yerine geliyorsunuz. Aşağıdaki video ve resimlere bakarsanız anlayacaksınız. Senato meydanı, sahildeki pazar yerinin bir sokak içerisinde kalıyor aslında.. Somon balıkçı kızlar.. Burada Somon-patates yemenizi tavsiye ederim... Kauppotori deki en güzel hediyelik eşya standlarından biri de burası.. Gerçek geyik boynuzundan şişe açacağı, geyik derisinden eldiven, avcı bıçağı falan satıyorlar.. Doğa tarihi müzesi: 4 katlı, ufak bir müze ama gerçekten ilginç dinozor iskeletleri, çok güzel düzenlenmiş konsept sahneleri olan bölümleri (ırmakta balık avlayan ayılar, geyiklere saldıran aslanlar vs..) vardı.. Resimlerin 3D hallerini görebilmek için sol tarafı kırmızı, sağ tarafı mavi gözlük takıp, imleci resimlerin üzerine getiriniz.. Botanik bahçesi: Burasının methini bayağı bir duymuştum ve bir çok 3D-resim çekmeye niyetim vardı ama malesef botanik bahçesi tadilatta idi. Üstelik eylülde açılacakmış.. Ben de sadece bahçesindeki heykelin 3-D resmini çekebildim.. Resmin 3D hallerini görebilmek için sol tarafı kırmızı, sağ tarafı mavi gözlük takıp, imleci resmin üzerine getiriniz.. Meşhur ice-bar'a ve Tavastia bar'a gitmeye hiç fırsatım olmadı.. Zaten tek başıma da zevkli olmazdı sanırım.. 22 temmuz günü TUSKA metal festivaline gittim. Valla ne diyim, grupların çoğu tırtoğlu tırt gruplardı.. Üstelik bilet de acaip pahalı idi: 125 euro: 300 TL!!.. Aynı anda 4 sahnede grup olması güzel, üstelik 2 sahne kapalı yerlerde idi, başımıza güneş geçmemiş oldu. Ama dediğim gibi büyük gruplar dışındakiler bayaa tırt gruplardı.. Arch enemy, At the gates, Electric wizard, Epica, Witchery iyiydi ama o kadar.. Morbid Angel ve Blind Guardian konserlerine yorgunluktan dolayı kalmadım.. Thinner diye acaip bi grup vardı.. Grind-hard core gibi bi türleri var ama enteresan yanı şu: bir parça çaldılar, sonra vokalist yeni albümden bi parça çalacaklarını söyledi ve yine aynı parçayı çaldılar (tıpatıp aynı parça!!).. Sonra vokalist sıradaki parçanın adını anons etti ve yine aynı parçayı çaldılar!! Hani, ben Napalm death yada Cannibal corpse'un parçalarını bile birbirinden ayırabiliyorum ama bunların tüm parçaları tıpatıp aynıydı yaw.. Adamlar resmen seyirciyle kafa buldu.. Seyirciler de ayrı marjinaldi.. Tiplerin herbiri diğerinden enteresandı.. Bu kuzeyli metalciler acaip sert görünüyorlar ama bir o kadar da komikler. Bi ara acaip sert görünen, simsiyah giyinmiş bi metalci vardı festivalde, sırtına melek kanadı takmıştı (pembe kanatlar), sihirli değneğini ise (peluş pembe bir değnek!) çizmesine sokmuştu.. Adamı görünce gülmeden duramadım.. Bi resmini çekiim dedim ama sonra da bulamadım aynı elemanı.. Bir kaç başka eleman da yabancı olduğumu anlayıp muhabbet açtılar. Aslında hepsi yabancılara karşı önyargılı olmayan sıcakkanlı insanlar. Bir kez olsun ırkçı yada Türk düşmanı tavırla karşılaşmadım.. Forbidden sahnede.. Hell, küçük sahnelerden birinde çıktı. Bu adamın aslında çok kaliteli bir sesi var. Yer yer ciddi anlamda king diamond ı hatırlayıyor. Çok değişik ses tonları ile teatral bişiiler yapıyor ama henüz bir ton ekmek yemeleri gerekiyor. İleride king diamond yada alice cooper tarzı şovlar yapan kaliteli bir grup olabilir bunlar. Vokalist o kadar ön plandaki o olmazsa Hell in anlamı kalmıyor. Ama dediğim gibi bu grubun olmasına daha yıllar var.. Arch enemy: işte seyirci sonunda şov gördü.. Angela gossov kesinlikle vahşi bir kaplan gibiydi sahnede.. Konser sonunda Angela Gossow çok hoş bi hareket yaptı, o kısa sürede kameraya alamadım. Konser bitti, seyirciyi selamladı, nereden bulduysa eline bir tomar kağıt havlu aldı ve önce boynunu, sırtını sildi, sonra T-shirt ünün altına soktu kağıt havluları güzelce göğüslerini sildi (herkes o an kağıt havluların yerinde olmak istemiştir!), sonra pantalonunun içine sokup kalçalarını sildi ve seyirciye attı.. Kağıt havlular havada kapışıldı, paramparça oldu.. ;-) Electric wizard: Değişik bir tarz doom yapıyorlar. Ayrıca resimden pek anlaşılmıyor ama soldaki sarışın gitarist erkek değil hatun aslında... At the gates: Alttaki 2. resimde vokalistin pozu metal tarihinin en acaip pozu olarak tarihe geçti.. Eğlence merkezi ve akvaryum: Burası büyükçe bir eğlence kompleksi. Büyük derken yanlış anlaşılmasın, Türkiyede daha büyükleri var. Helsinki halkı buraya bayılıyor. Hafta içi olmasına rağmen ben gittiğimde oldukça kalabalıktı. Özellikle çılgın köpekbalığı tarzı roller coasterlar ve akvaryum gezmeye değer. Yalnız akvaryum derken İstanbul bayrampaşadaki akvaryumun beşte biri kadar falan buradaki.. Hele bir sualtı tüneli var, 2-3 metre falandı ancak (bizdeki sualtı tüneli 80 metre!!).. Akvaryumda kafesinden çıkarıp ziyaretçilere sevdirdikleri bir boa yılanı var.. Severken insan yılan derisi bir çizmeyi okşuyor gibi oluyor, çünkü yılanın derisi soğuk, canlı gibi gelmiyor size.. Görüntüye soldan girip yılanı seven el benimki.. Akvaryum çıkışındaki bu interaktif zımbırtı çocukların acaip hoşuna gidiyor. Aslında yerdeki görüntü duvarda bir monitörden yansıtılıyor. Yerdeki dere görüntüsüne ayak bastığınızda su dalgalanıyor, balıklar kaçıyor. Su sesi efektleri de interaktifliği ve gerçekliği artırıyor; siz yere ayak bastıkça su sesi ve şırıltılar duyuluyor.. Eğlence merkezindeki roller coaster lardan biri... Helsinki'de bir çok sanat galerisini ve müzeyi de gezdim.. Bu eser, el cerrahisi ile uğraştığım için özellikle ilgimi çekti.. Gerçekten heryerde kebapçı iskenderci var ama sorun şu ki, bu yerlerde kebap diye verdikleri şey kebap değil, iskender diye verdikleri şey iskender değil.. Adamlar ince kesilmiş her ete iskender diyor.. İnce kesilmiş etin üzerine sık mayonezi, sosu, yanına patates koy, al sana iskender!! Hele kebaphouse diye bir yerde iskender yedim.. İskenderle tek ortak yanı içinde et olmasıydı.. Finlandiyalılar yemekleri sosa boğmaya bayılıyor. Yemek yediğim her yerde yemekler aşırı sosluydu. Kebap ve iskender de onların ağız tadına uymak için değiştirilmiş, soslu ve ince kıyılmış et yemeği olmuş... Helsinki'de tüm pet şişeler depozitolu. Toplanan petler yeniden dönüşüm merkezlerinde tekrar kullanılmak üzere işleniyor.. Çok büyük gruplar sık sık Helsinki'de barlarda konser vermeye geliyorlar. Ben buralardayken duvarlarda WASP ın 27 temmuzda vereceği bir bar konserinin afişleri asılıydı heryerde. Tur grubuyla 23 temmuzda buluşup, 24 temmuzda yola çıkacağımızdan kaçırdım bu konseri malesef. Üstelik bu Apollo Live club, kaldığım otele de çok yakındı :-( WASP'ın bu konserini kaçırmış olabilirim ama youtube sağolsun, gidenler çekip youtube e koymuşlar.. Buyurun, kaçırdığım WASP bar konseri:
Ziyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):
|
|||||||||||||
|
||||||||||||||
,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸
|
||||||||||||||