Anasayfa
  Estetik ameliyatlar
  Ameliyatsız estetik
  Plastik cerrahi
  El cerrahisi
  Mikrocerrahi

---

  Haberler

---

  Danışma hattı
  Sık sorulan sorular
  Estetik turizmi
  Diğer konular

---

  Başımdan geçti bunlar..
  Gezi yazıları..

---

  Download

---

  Linkler
  Ziyaretçi mesajları
  Anket
  Op. Dr. Oytun İdil
  Adres, telefon, e-mail
  Yasal uyarı
  Site haritası

  Radyo estetik

Estetik ameliyatların her geçen gün artan popüleritesi sonucu plastik cerrahlar insanların artan beklentilerini karşılamak üzere yeni teknikler geliştirmektedir. Son yıllarda ameliyatsız, acısız ve hızlı yöntemler oldukça gözde olup, BOTOX® olarak bilinen botulinum toksin uygulamaları, bu yöntemlerden biridir. 'Neştersiz güzellik' gibi çarpıcı bir sloganla lanse edilmesi, uygulama kolaylığı ve benzersiz etkisi botulinum toksininin ününün hızla yayılmasını sağlamıştır.

Bu arada, konunun daha başında şunu da belirtmek gerekir; botox aslında bir botulinum toksin ürününün piyasa adıdır; bugün her kağıt mendile selpak denmesi gibi her botulinum toksin ürününe de Botox denmektedir. Botox aslında bir markadır ve Dysport, Botoxina, Estetox gibi bir çok muadili vardır ama piyasaya ilk çıkan ürün Botox olduğundan ve oldukça başarılı bir ürün olduğundan her botulinum toksin enjeksiyonundan Botox olarak bahsedile gelmiştir.

BOTOX®, DYSPORT®, BOTOXİNA®, ESTETOX®, PROSİGNE®, REFİNEX® ve PURTOX® gibi botulinum toksin preperatları, Botulinum bakterisinin çok sayıdaki toksinlerinden Tip-A olarak adlandırılan toksininin laboratuvarda işlenmiş ve zayıflatılmış halidir (halkarasında bilindiği gibi bir yılan zehiri değil, aslında bir bakteri toksinidir).

Botulinum bakterisinin Tip-B toksininden de benzeri preperatlar elde edilmiştir (MYOBLOCK®, NEUROBLOC® gibi..), fakat bunların etki mekanizması ve dozajı BOTOX® ve DYSPORT®'dan farklıdır ve estetikten çok nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılırlar.

Botulinum toksin icad edilmeden önce bayanlar kırışıklıklarını böyle gideriyorlardı ! Bugün ise Botox® partilerinde toplu olarak botulinum toksin yaptırıyorlar.

BOTOX® ve DYSPORT® gibi botulinum toksin Tip-A ürünleri, kırışıklıkların yokedilmesinde, blepharospasm (gözkapaklarındaki istemsiz kasılmalar) tedavisinde, şaşılığın tedavisinde, avuçiçlerinde ve koltukaltlarındaki aşırı terlemenin tedavisinde, tiklerin tedavisinde, boyun kaslarının aşırı kasılmalarının yol açtığı kronik ağrıların tedavisinde, serebral palsi tedavisinde, kronik başağrılarının ve migrenin tedavisinde kullanılmıştır. Botulinum toksininin estetik amaçlarla kullanımı nispeten yenidir. Daha önce istemsiz kas kasılmalarını ortadan kaldırmak için kullanılan botulinum toksini, gevşeyen kasların üzerlerindeki ciltteki kırışıklıkların azaldığının görülmesi ile estetik amaçlı olarak da kullanılmaya başlanmıştır. 1995'den beri Türkiye'de de kullanılmaktadır. Botulinum toksini olarak Türkiye'de piyasaya ilk olarak BOTOX® sürülmüş olup günümüzde bir diğer botulinum toksin preperatı olan DYSPORT®'u da ülkemizde bulabiliyoruz. Yapılan bilimsel çalışmalarda bu ürünlerle Amerikan üretimi olan BOTOX® ve Fransız üretimi olan DYSPORT® arasında fark bulunmamıştır. Bu konu ile ilgili bir makalenin linki sayfanın aşağı kısımlarında bulunabilir.

BOTOX NEREDEN ÜRETİLİYOR, CLOSTRİDİUM BOTULİNUM BAKTERİSİ NEDİR?

Botox un elde edildiği ve son derece öldürücü toksinleri olan Clostridium Botulinum bakterisinin çeşitli görüntülerini aşağıda görebilirsiniz. Botox, bu bakterinin tip-A toksininin laboratuvar ortamında zayıflatılması ile elde edilmektedir.

Clostridium botulinum bakterisi, düşük asitli konserve besinlerde gelişerek besin zehirlenmelerine neden olmaktadır. Bu zehirlenme, et, balık, sucuk gibi besinlerin yenmesinden sonra görülür. Özellikle evde hazırlanmış konserve besinlerde, bakterinin sporlarının ölmemesi sonucu bu zehirlenme ortaya çıkabilir. Besin maddelerinin alınmasından 1-1,5 bazen da 3-4 gün sonra hastalık yorgunluk ve bitkinlikle başlar. Kısa zaman da çift görme, göz kapaklarının düşmesi yutma ve konuşma güçlüğü başlar; ölümcül olabilir. Bakterinin bu zehirlenmeye neden olan bazı özel toksinleri, zayıflatılarak ve laboratuvarda çeşitli işlemlerden geçirilerek estetik amaçlı kullanılabilecek 100 ünitelik ürünler haline getirilir.

BOTULİNUM TOKSİN İN ADI NEREDEN GELİYOR?

Ondokuzuncu yüzyılda, Avrupada zaman zaman bazı bölgelerde botulinum zehirlenmeleri görülürdü. Bu yerel botulinum zehirlenmeleri genellikle ölümle son bulurdu. Daha sonra, o dönemdeki botulinum zehirlenmelerinin, genellikle ev yapımı sosislerin yenmesi sonrası ortaya çıktığı anlaşıldı. Latince de BOTULUS, sosis anlamına geldiği için, daha sonra bu toksine, sosis zehiri anlamına gelen BOTULINUM TOKSIN adı verildi.

BOTOX UN KISA TARİHİ

1600-1800 yıllarında Amerika'da kızılderililer, Botulinum toksinini oklarının ucuna sürerek avlanmak amacıyla kullanıyorlardı.
1820 li yıllara kadar Almanyada sosis zehirlenmesinden bir çok Alman hayatını kaybetmiş idi. Dr. Justinius Kerner, zehirlenmeye yolaçan sosisleri inceledi. Sosislerde ölüme yolaçan bir madde bulabileceğini keşfetti. Daha sonraki çalışmalarda toksin ortaya çıkarıldı. 1822 de bu toksinin tedavi amacıyla kullanılabileceği anlaşıldı.
1890 larda Dr. Emile Pierre van Ermengem ve Dr. Robert Koch, zehirlenme vakaları ve toksinin, Bacillus botulinus (daha sonra adı Clostridium botulinum olarak değiştirilecekti) adlı bir bakteri ile ilişkili olabileceğini buldular. Daha sonraki çalışmalarında toksinin tüm alt grupları ortaya çıkarıldı.
II. Dünya savaşında Çinliler, Japonlara karşı kullanmak üzere botulinum toksin içeren haplar ürettiler. Bu haplar, üst düzey Japon askerlerinin yiyeceklerine katılacak ve böylece bir çok suikast gerçekleştirilecekti. Bu haplar üretildi ama kullanılmadan yasaklandı.
1949 da toksinin, kasları nasıl felç ettiği anlaşıldı. Dr. Edward J. Schantz, botulinum toksin tip-A yı (estetikte kullanılan, botox un içinde bulunan toksin) ilk kez saf halde elde etmeyi başardı.
1953 yılında Dr. Vernon Brooks, botulinum toksinin çok az bir miktarının spastik kaslara enjekte edilmesiyle, felçlilerdeki kas spazmlarının düzelebileceğini gösterdi.
1960 lı yıllarda bir göz doktoru olan Dr. Alan B. Scott, botulinum toksininin şaşılıkta kullanılabileceğini düşündü ve bu konuda çalışmalar yaptı. Daha sonra 1978 yılında insan deneklerde çalışma yapmak için FDA dan gerekli izinleri aldı ve 1981 yılında botulinum toksinin şaşılıkta güvenle kullanılabileceğini gösterdiği makalesini yayınladı.
70'li yılların ikinci yarısında ve 80'lerin başında botulinum toksin'in kozmetik amaçlı kullanımı ile ilgili ilk bilimsel makaleler yayınlanmaya başlandı.
1981 yılında ilk kez klinik hastalarda şaşılığın tedavisi için kullanıldı.
1982 yılında toksinden elde edilen botulinum toksinin şaşılığın ve gözkapağı kaslarının spazmının tedavisinde kullanımı FDA (Food and Drug Administration) tarafından onaylandı.
1988 yılında, Allergan firması, bu konuda ilk klinik çalışmaları yapmış olan Dr. Alan B. Scott ın firmasını satın aldı ve peşinden botulinum toksini ticari olarak üretmek için FDA dan izin alabilen ilk firma oldu.
1989 yılında Botox, Amerika birleşik devletlerinde piyasaya çıktı!
1995 yılında BOTOX®, Türkiye'de satılmaya başlandı.
2000 yılında Allergan firması (BOTOX®) boyun kaslarının spazmının tedavisinde kullanımı amacı ile FDA onayı aldı.
Son olarak 15 nisan 2002'de, Allergan firması (BOTOX®) alında, göz çevresinde ve iki kaş arasındaki kırışıklıkların düzeltilmesinde kullanımı açısından FDA onayı aldı.
2004 yılında terlemeye karşı kullanımı açısından FDA onayı alındı.
Allergan firmasının bildirdiğine göre bugün botulinum toksin preperatları, dünyada 70 ülkede 11 yıldan uzun bir süredir, estetik ve kozmetik cerrahi uygulamalarında güvenle kullanılmaktadır. Elli yıldan fazla bir süredir faaliyette olan Allergan firmasının en çok gelir getiren ürünü Botox® olmuştur. Sadece 2004 yılındaki Botox® cirosu 440 milyon dolardır. 1800 lü yıllarda Almanyada sosis zehirlenmelerine yolaçan botulinum toksin, günümüzde tek başına dev bir endüstri haline gelmiştir.

TÜRKİYEDE SATIŞA SUNULMUŞ BOTULİNUM TOKSİN PREPERATLARI

Türkiye'de iki botulinum toksin preperatı bulunmaktadır. BOTOX® (OnabotulinumtoxinA) (Bir Amerikan firması olan Allergen tarafından üretiliyor) ve DYSPORT® (AbobotulinumtoxinA) (Bir Fransız firması olan IPSEN tarafından İngiltere'de üretiliyor; bu ürün ayrıca U.S.A ve Avrupada RELOXİN® adı ile de satılıyor.) (not: bu iki preperat dışında illegal yollarla getirilen ve satılan botulinum toksin preperatları da olduğunu duyuyoruz, örneğin Çin üretimi olan BTXA-BotoxinA).
Her iki üründe estetik amaçla (kaş kaldırma ve kırışıklıkların giderilmesi) kullanılabilirken, DYSPORT®un kullanımı daha çok nörolojik rahatsızlıkların tedavisi alanındadır. DYSPORT®, bir flakonda daha fazla toksin içerdiği için sulandırıldığında ya sayıca fazla hastaya (4-5 kişiye mesela) bölerek estetik amaçla kullanılır yada tüm bir flakon, büyük miktarda toksin kullanılmasını gerektiren nörolojik hastalığı olan bir yada iki gibi az sayıda hastanın tedavisinde kullanılır.

İki preperatta botulinum toksin tip-A'dan elde edilmektedir, fakat ikisi arasında dozaj farkı vardır. Yani 100 ünite BOTOX®, 100 ünite DYSPORT®'a denk gelmemektedir. Bu preperatlar uygulanırken bunu gözönüne almak gerekir.

DYSPORT® VE BOTOX® UN KULLANIMINI ÖZETLERSEK:
DYSPORT®: Bir flakon DYSPORT®, 500 Dysport ünitesi Botulinum toksini içerir. İki cc. serum fizyolojikle sulandırıldığında bir cc.de 250 Dysport ünitesi toksin bulunur. Bu, bir PPD enjektörü ile enjeksiyon yapıldığında bir dizyemde (0.1 cc.'de) 25 Dysport ünitesi toksin var demektir.
BOTOX®: Bir flakon BOTOX®, 100 Botox ünitesi Botulinum toksini içerir. İki cc. serum fizyolojikle sulandırıldığında bir cc.de 50 Botox ünitesi toksin bulunur. Bu, bir PPD enjektörü ile enjeksiyon yapıldığında bir dizyemde (0.1 cc.'de) 5 Botox ünitesi toksin var demektir.

DYSPORT® VE BOTOX® KULLANIMININ KARŞILAŞTIRILMASI:
Yaklaşık olarak 150 Botox ünitesi BOTOX® (yani 1.5 flakon BOTOX®), 500 Dysport ünitesi DYSPORT®'a (yani 1 flakon DYSPORT®'a) denk gelmektedir.
Kabaca, 3 Dysport ünitesi DYSPORT®, 1 Botox ünitesi BOTOX®'a eşdeğerdir. Her iki ürünüde 2şer cc. serum fizyolojikle sulandırırsak,
DYSPORT®: 500 DYSPORT® ünitesi DYSPORT® u 2 cc içinde içerir (bu miktar 1,5 flakon BOTOX® a eşdeğerdir), 1 cc. içinde 250 DYSPORT® ünitesi DYSPORT® ve dolayısıyla 1 dizyem içinde de 25 DYSPORT® ünitesi (yani yaklaşık 8 BOTOX® ünitesi toksin içerir) toksin içerir.
BOTOX®: 100 BOTOX® ünitesi BOTOX® u 2 cc içinde içerir, 1 cc. içinde 50 BOTOX® ünitesi BOTOX® ve dolayısıyla 1 dizyem içinde de 5 BOTOX® ünitesi toksin içerir.

BOTULİNUM TOKSİN TİP-A DAN ELDE EDİLEN ÜRÜNLER

BOTOX® ve DYSPORT® dışında üretilen bir çok botulinum toksin tip-A preperatı vardır:

Difymax®: Mısır üretimi olan bir Botulinum toksin ürünü olarak lanse ediliyor. 100 ve 50 ünitelik flakonlar halinde satılıyor. Difymax ile ilgili öneri ve uyarılar hemen hemen Botox® ile aynı..



Xeomin®: Merz-Almanya ürünü bir botulinum toksin preperatıdır. Ağustos 2010 da FDA onayını almıştır. 50 ve 100 ünitelik flakonları vardır..



Azzalure®: Galderma ve Ipsen in üretimi olan bir botulinum tip-A toksin ürünüdür. Estetik amaçlı kullanımı İngilterede Medicines and Healthcare products Regulatory Agency (MHRA) tarafından onaylanmıştır. Aslında Azzalure, Dysport ile aynı üründür, yalnız 1 flakondaki dozu 1 hasta için ayarlanmıştır.



Medexall®: Bir Kanada firması olan ReCosmo nun ürünüdür. Özellikleri Allergan ürünü olan Botox a benzemektedir, fakat 100 er ünite botulinum toksin içeren 2 flakon birarada satılmaktadır.



Lantox®: Rus ürünü bir botulinum toksin ürünüdür. Hakkında fazla bilgi yok...


Neuronox®: Bir Kore firması olan Medy-tox firmasının ürünüdür ve 2009 yılında kullanıma sunulmuştur. 100 ünite botulinum toksin tip-A içeren bir Botox muadilidir. Özellikleri Botox a benzer.. ABD de Siax olarak satılmaktadır.



Botoxin-A®: Çin üretimi, 50-100 ünitelik flakonları mevcut, 1 cc. serum fizyolojik ile sulandırılarak uygulanıyor.



Estetox-A®: Estetox-A®, ukrayna gözetiminde Çin'de üretilmektedir, 1 ünitesi, BOTOX®'un 1 ünitesine eşittir, 50-100 ünitelik flakonları mevcuttur. Kuru halde derin dondurucuda 0 derecenin altında tutulmalı, sulandırıldıktan sonra 4-8 derecede buzdolabında (mesela buzdolabının kapağında) saklanmalıdır. Sulandırıldıktan sonra 1 hafta süre içinde kullanılabilir. Etkisi 2. günde başlar, 7.-10. günde tam olarak oturur. Etkisi 3-8 ay sürer. Tekrar uygulamalarından sonra etki süresi uzamaktadır.



Vistabel®: Allergan-USA firmasının sadece kozmetik amaçlarla kullanılmak üzere hazırladığı, Fransa'da piyasaya verilen bir botulinum toksin preperatı; 50 ünitelik toksin içeren flakonlar şeklinde satılıyor, bir hasta için bir flakon sloganı ile lanse ediliyor. Allergan firması, Botox®'u bazı ülkelerde de Vistabel® adı ile pazarlamaktadır.



Botox Cosmetic® (OnabotulinumtoxinA): Allergan-USA firmasının sadece kozmetik amaçlarla kullanılmak üzere hazırladığı bir botulinum toksin preperatı; 100 ünitelik toksin içeren flakonlar şeklinde satılıyor, molekül yapısı olarak normal BOTOX®dan ufak tefek farklılıkları olduğu söyleniyor; bu ürün üretilirken sadece estetik amaçlı kullanımı hedeflenmiş. Botox Cosmetic®in nörolojik hastalıklarda kullanılması önerilmiyor.



?: İPSEN firması aynen Allergan firmasının üretimi olan Vistabel® gibi daha az miktarda botulinum toksin içeren bir Dysport® ürününü piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Henüz piyasa adı belli olmayan bu üründe 250 Dysport ünitesi botulinum toksin bulunacak. Yalnız aldığım haberlere göre fiyatının 500 ünitelik Dysport flakonlarından çok farklı olmayacağı söyleniyor.

Prosigne®: Çin üretimi bir ürün, 100 ünitelik flakonlar şeklinde satılıyor.



Refinex®: Bu botulinum toksin preperatı da çin üretimi bir ürün olup, 50 ünitelik flakonlar şeklinde satılıyor. 2000 yılından beri üretiliyor ve kullanılıyor. Üretici firma, sanırım Çin malları hakkındaki önyargının farkında oldukları için, web sitelerinde Refinex in üretim aşamalarını, fotoğrafları ve aldıkları kalite-güven sertifikalarıyla sergiliyor. Bu ürün de aynen Amerikan ürünü olan Botox gibi sulandırılarak kullanılıyor, yalnız bir flakonunda 50 ünite botulinum toksin bulunuyor. Bu bir avantaj, çünkü bir hasta için gerekenden fazla botulinum toksin sulandırmaya gerek kalmıyor; 50 ünitelik bir flakon bir kişiye genelde yetiyor. Etkisi 3 gün içinde başlıyor ve etki süresinin 3-6 ay olduğu söyleniyor. Refinex flakonuna sulandırmadan bakarsanız Amerikan ürünü olan Botox dan bir farkı olduğunu göreceksiniz. Botox flakonuna sulandırmadan bakarsanız şişeyi boş sanabilirsiniz; şişenin içinde cama sürülmüş ince beyazımsı şey aslında Botox un kendisidir, şişe sanki boş gibi görünür. Refinex flakonlarında ise flakonun dibinde 3-4 mm. kalınlığında beyaz, köpük, sünger gibi katı bir şey vardır, Refinex in toksini budur; flakon boşmuş gibi görünmez. Sağdaki resimde flakonun dibindeki beyaz köpüğü görebilirsiniz. Sayfanın alt kısımlarında ise sulandırılmamış bir botox flakonunun görüntüsünü görebilirsiniz. Refinex i üreten DPS Technology Development Limited (Hong Kong), ayrıca silikon meme implantları, dolgu maddeleri, yüz implantları, hatta botulinum toksin içeren kremler de üretiyor.



Live Well Botulinum toxin®: Dysport® gibi, estetikten çok nörolojik rahatsızlıkların tedavisi için hazırlanmış bir botulinum toksin ürünüdür. Flakonunda 100 ünite botulinum toksin tip-A bulunur.. Live Well, bir Panama firmasıdır..


Rocbio BT botulinum toxin®: Çin ürünü olan bir botulinum toksin preparatıdır. Flakonunun 150 ünite botulinum toxin içerdiği söylenmektedir.


BoCouture®: Merz firmasının üretimi olan oldukça iddialı ve yeni bir üründür. İleride botox'un yerini alacağı iddia edilmekte. Web sitelerinde fazla bilgi vermemekle birlikte ürünün satılacağı ülkelerde hekimlerin bilgilendirileceği söyleniyor..


Botogenie®: Bir hint firması olan Bio-med tarafından üretilen bir botulinum toksin ürünüdür. Ürünün 50 ve 100 ünitelik flakonları vardır.


Reloxin®: Dysport®'un İnamed firması tarafından pazarlanan şekli; aslında Dysport® ile aynı ürün.


Bunu da gördük: İsimsiz, etiketsiz Çin Botox'u...: Qufu Zhenmei Biotechnology Co.,Ltd tarafından üretilen, isimsiz, etiketsiz, botox muadili... İnsan bi zahmet edip bir marka yaratır, etiket hazırlar, isim koyar yahu...


??: Güney kore üretimi bir botulinum toksin..: Güney koreli Dae Jong Medical tarafından üretilen bir botox muadili.. Adı sadece korece yazılmış.. ??

Zentox® (Regenox® yada Botulax®): Güney kore ürünüdür.. Bazı ülkelerde Regenox, bazı ülkelerde Botulax adı ile satılmaktadır.


Biotox®: Biotox un çin ürünü olduğunu düşünüyorum.. Hakkında pek bilgi yok..

Syneurox®: Alman ürünüdür..

Fine®: Çin ürünü olan bu botulinum toksin, internette Botox fine olarak tanıtılıyor.

Medbotox®: Menşei bilinmiyor.. Muhtemelen Çin..

Maxitox®: Çin üretimi, hakkında hiç bir şey bilmediğimiz ürünlerden biri. Kutunun üzerinde Maxitox yazıyor ama flakonların üzerinde Beautox yazıyor (?).. Üretici firma olarak Hong Kong menşeili Sinocos Eastcosmetic firması gözüküyor. Web sitesi yok..

Rotox®: Yanlış okumuyorsunuz.. Çinliler Rotox adı ile Botulinum toksin üretmişler.. Mike adıyla çakma Nike spor ayakkabı üretir gibi..

Beauteous®: Çin ürünüdür..

Botox®: İnanması güç ama Çinliler Botox ile aynı isimle çakma botox üretmişler.. Kopyalamada sınır tanımıyorlar...

Anti-age®: Çin ürünüdür..

CNBTXA®: Çin ürünüdür..

Excellent premium Botulinum toxin®: Çin ürünüdür..

Otesaly botox®: Çin ürünüdür..

Neuroxin®: Bazı sitelerde Alman ürünü olduğu yazıyor..

BTXA®: Çin ürünüdür.. En eski çin ürünü botulinum toksinlerden biridir..

Aneurin®: Ürün tam bir Çin fason üretim örneği.. Flakonun üzerindeki ismi bile tanıtımlarda yazmaya üşenmişler. Aneuri*** gibi bir şey yazıyor ama gerisi resimden anlaşılmıyor.. Ürünün tam adını öğrenene kadar canım çıktı.. Hakkında başka bilgi yok..

---

Bunlar dışında Çin üretimi olan Botutox, Novotox, Canitox, QuickStar ve Linurase adlı botulinum toksin preperatlarından da bahsediliyor, ama internette yada medikal yayınlarda bu ürünler hakkında bırakın güvenilir bir bilgiyi, doğru dürüst hiç bir bilgi yok. Bunlar büyük ihtimal botulinum toksin içermeyen sahte (yada bir işe yaramayan diyelim) ürünler..

---

BOTULİNUM TOKSİN ÜRETİCİSİ OLAN BAZI FİRMALAR (BAZILARININ -ÖRNEĞİN PROSİGNE IN- WEB SİTESİ YOK):
Firmaların web sitelerini açmak için logoları tıklayınız:

Çeşitli botulinum toksin preperatlarının etkilerinin birbirleri ile karşılaştırıldığı 2 ayrı bilimsel makalenin linkleri için tıklayınız.. Dysport ile Botox tam anlamı ile eşdeğer bulunmamış, ki zaten dozları ve hazırlanışları farklı. Çin botox u olan Prosigne ile orjinal Botox arasında ise fark bulunmamış.

Botox & Dysport è makalenin özetini okumak için tıklayınız..
Botox & Prosigne è makalenin özetini okumak için tıklayınız..

BOTULİNUM TOKSİN TİP-B DEN ELDE EDİLEN ÜRÜNLER: Dünyada satılan Botulinum toksin tip-B preperatları: Bu botulinum toksin ürünleri nörolojik rahatsızlıklarda kullanılırlar.

MYOBLOC® (RimabotulinumtoxinB) (Solstice Neurosciences LLC ve Elan-USA üretimi), botulinum toksin tip-B toksinden elde edilen, 3.5 cc'lik cam flakonlarda 5000 ünite tip-B toksin içeren bir preperatdır.
NEUROBLOC®, Tip-B toksinden elde edilen bir diğer üründür.

Zaman zaman medikal ürün satan firmalar bana başvurup dolgu, botox muadillerini ithal etmeyi planladıklarını söyleyip fikrimi soruyorlar; hangi ürünleri getirelim diye.. Yalvarıyorum, artık ülkemize dolgu yada botox muadili ithal etmeyin! Bu tarz ürün ithal eden firmaların çoğu bir süre sonra büyük zararlarla ithalatı bitiriyorlar. Şu an ülkemizde aşırı sayıda farklı marka dolgu maddesi var. Halen de yeni dolgular ithal edilip bize tanıtılıyor. Şu an piyasada hem çok kaliteli, hem de uygun fiyatlara satılan çok güvenilir dolgular var. Hemen her klinik, bazı dolgu maddelerine alışmış, sürekli kullandıkları belli markalar var ve bu alışkanlıklarını kırmak çok zor. Bu yüzden şu an bu piyasaya girmeyi düşünen firmalara tavsiyem, hiç bu piyasaya girmemeleridir. Bir ara siteeki dolgular sayfasındaki listeden saydığımda yaklaşık 30-35 dolgunun ülkemizde satıldığını görmüştüm. Bunların büyük çoğunluğu sık sık el değiştirir (ithal eden firma değişir), büyük bir kısmının ithalatı tanıtımından 6-9 ay sonra bitirilir. Ülkemizdeki dolgu ürünleri piyasası, tutunması çok zor bir piyasadır, bu yüzden yeni dolgu ithalatını hiiç tavsiye etmem..

Botox konusunda ise firmalar Amerikan ürünü Botox un muadillerini getirmek istiyorlar. Haklılar, bildiğim kadarıyla şu an ülkemizde legal olarak sadece Botox ve Dysport satılıyor. Otuz küsür muadil ürün varken piyasada sadece ikisinin bulunması doğru değil. Piyasada bunların muadillerinin bulunması her zaman iyidir, zira muadilleri de orjinal ürün kadar etkilidir. Bu konuda makaleler var. Ayrıca muadil sayısı arttıkça ürünlerin fiyatı da düşecektir. Yalnız, Botox konusunda hastalarımızın 'orjinal botox (ABD'li Allergan ürünü olan Botox)' takıntısı var. Bunun sebebi meslektaşlarımızın sürekli 'Aman ha! Sahte çin botoxlarından sakının; orjinal Amerikan Botox kullanın!' şeklindeki gerçek dışı uyarılarıdır. Bugün artık Ukrayna'dan Fransa'ya; Kore'den Çin'e bir çok ülke Botox muadili üretmektedir. Bu ürünlerin bir çoğu işe yaramaktadır ve 'orjinal Amerikan Botoxu' kadar etkilidirler (Güvenilir olmayan ürünler vardır tabii ki.. Hatta, bu güvenilmez ürünlerin bir çoğu Çin üretimi olabilir, ama bu, Çin, Ukrayna, Kore, Almanya, Kanada gibi ülkelerin ürünlerinin kötü, sahte olduğu anlamına gelmiyor..). Ülkemizdeki bu gerçek dışı uyarılar sebebiyle, botox muadili getirmek isteyen firmalara da tavsiyem bu işten vazgeçmeleridir; çünkü hastalardaki 'orjinal botox' takıntısının kırılabileceğini hiiç sanmıyorum.. Hastalara Dysport'un bile orjinal Botox kadar etkili bir muadil olduğunu anlatmakta güçlük çekiyoruz.. Halbuki ülkemizde Botox muadillerinden Medexall, Azzalure, Zentox gibi ürünler de satılsa Botox uygulamalarının ücreti düşer.. Ama malesef insanımıza bunu anlatamıyoruz, bu yüzden piyasaya başka ürünler giremiyor ve Botox pahalı bir uygulama olarak kalıyor.

BOTULİNUM TOKSİN NASIL ETKİ EDİYOR?

Yıllar, güneş ve her geçen gün artan yaşam temposu olumsuz etkilerini cildimizde gösterir. Cildimiz kırışır, gözaltlarımızda torbalanmalar oluşur, iki kaşımızın arasında ve burun kökünde kaş çatma çizgileri, göz kenarlarında kaz ayağı çizgileri, alındaki kırışıklıklar ve dudaklarda ince kırışıklıklar oluşmaya başlar. Görünüşüne önem veren insanlar son yıllarda bu gibi şikayetlerle plastik cerrahlara daha çok başvurmaktadır. Yoğun yaşam temposu sebebi ile insanların ameliyatsız, pratik uygulamalara olan ilgiside her geçen gün artmaktadır. Amerika ve Avrupa'da botulinum toksin uygulamaları, kişinin hastaneye yatmasını gerektirmediği ve sosyal ve iş aktivitelerini engellemediği için en sık yapılan kozmetik uygulamalardan biri olmuştur.Her ne kadar neştersiz 'güzellik' olarak lanse edilse de, botulinum toksin uygulaması, ancak yerinde kullanıldığında etkili olan bir kozmetik uygulamadır.

Botox flakonuna sulandırmadan bakarsanız flakonun iç kısmında cama sürülmüş beyazımsı bir toz dışında hiç bir şey göremezsiniz. Flakonun dibinde cama sürünmüş beyazımsı sürüntü botulinum toksinidir. Yandaki resimde görebilirsiniz..

Yüzümüzde oluşan kırışıklıkların büyük bir kısmı mimik kaslarının yıllar içinde binlerce kez kasılmasına yada devamlı kasılı olmasına bağlı olarak ciltte oluşturdukları kırışıklıklardır. Botulinum toksin, enjekte edildiği bölgedeki kaslarda geçici felç oluşturur. Bu bölgedeki kasların gevşemesi sonucu ciltte mimik kaslarının kasılmalarına bağlı olan kırışıklıklar ortadan kalkmış olur (sanki enjeksiyon yapılmış bölgede cilt ütülenmiş gibi olur). Doğru uygulanmış bir botulinum toksin uygulaması sonucu mimik kaslarında oluşan felç halinin kişiye bir zararı yoktur. Kişi mimiklerini yine kullanabilir, fakat mimik kaslarının kasılması sonucu oluşan kırışıklıklar, kasın kısmen felç olması sonucu yok edilmiş olur. Kısaca botulinum toksin mimik kaslarının kasılmaları sonucu oluşan kırışıklıklara etkilidir. Ayrıca yüzünde yaşlanmanın belirtileri henüz yeni başlamış, estetik ameliyatlar için henüz aday olmayan kişilerede de botulinum toksin uygulaması ile kırışıklıklar daha oluşmadan önlenebilmektedir. Hatta son yıllardaki kongrelerde ve yurtdışındaki toplantılarda "Meso-tox" denen, botulinum toksinin cilde çok yüzeyel enjekte edilmesi ile bir nevi mesoterapi etkisinin sağlandığı uygulama şekillerinden bahsediliyor ve bu yöntemlerle ciltteki kırışıklıkların daha geç oluştuğu, cildin diriliğini daha uzun yıllar koruduğu bildiriliyor; yani botulinum toksinin kırışıklıkları düzeltme yanında kırışıklıkların oluşumunu önleyici etkisinin de olduğu bildiriliyor.

Botulinum toksin, kas kasılmalarına bağlı olan tüm cilt kırışıklıklarında kullanılabilir fakat en fazla yüzün üst kısmındaki kırışıklıklarda etkilidir. Özellikle burun kökündeki ve üzerindeki "tavşan-bunny çizgileri", iki kaş arasındaki "kaş çatma" çizgileri, göz kenarlarındaki 'kaz ayağı' çizgilenmelerinde ve alındaki kırışıklıklarda oldukça etkilidir.

Kısaca özetlersek, botulinum toksin,

30-60 Yaş arasındaki hastalarda (henüz güneş hasarına bağlı kırışıklıklar oluşmadan),
Yüzün üst yarısında (göz çevresi, alın, iki kaş arası gibi bölgelerde)
Mimik kaslarının kasılmasına bağlı olan kırışıklıklarda en etkilidir.

BEN BOTOX YAPTIRMAK İSTİYORUM!

Bu istek, kişinin kalp doktoruna gidip 'Ben kalp ilacı kullanmak istiyorum!' demesinden farksızdır. Botulinum toksini bir ilaçtır ve sadece doğru ellerde, uygun yerlere, kuralına uygun uygulandığında mucizevi sonuçlar verir. Botulinum toksini plastik cerrahların kırışıklıklarla olan savaşında etkili bir silahtır. Fakat bazen kişinin kırışıklıklarını azaltmak için yüz germe ameliyatı yapmak, lazer uygulaması yapmak, dolgu maddesi uygulaması yapmak gerekebilir. Botulinum toksin; lazer, peeling, yüz germe gibi diğer yöntemlere bir alternatif değildir. Sadece estetik cerrahide yüz gençleştirmede kullanılan yüzlerce yöntemden biridir ve bu yöntemlerin hiç birisi birbirinin yerini tutmaz; yerine göre botox yapmak, yerine göre yüz germe yapmak gerekir. Yüzünüzdeki kırışıklıkların botulinum toksin uygulamasından fayda sağlayıp sağlamıyacağını öğrenmek için mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

BOTULİNUM TOKSİN ENJEKSİYONLARINDAN KİMLER MEMNUN OLMAZ!

Botulinum toksin enjeksiyonlarından 2 hasta grubu genellikle memnun kalmaz; bu hastalara Botox yapılmamalıdır. Bu gibi hastaları şöyle sıralayabilirim:

Yüzünde fazla kırışıklık olmayan, kaşları düşük olmayan, henüz tam anlamı ile Botox un etkilerinin görülemeyeceği hastalar. Bu hastalar genellikle yüzlerindeki kırışıklıklardan şikayetçi olarak değil de (zaten yüzlerinde kırışıklık yoktur), çevreden botox yaptıranları görüp onlara özenerek doktora gelirler; ama yüzlerinde kırışıklık olmadığı için ve kaşları düşük olmadığı için botox un fazla bir etkisini de görmezler. Halbuki bekledikleri mucizevi bir şeydir. Yüzünüzde kırışıklık yoksa ve kaşlarınız zaten düşük değilse doğal olarak botox un bir etkisini görmezsiniz. Bu hastalar daha sonra doktorlarına geri dönüp sonucun bekledikleri gibi olmadığından yakınırlar. Sorun, botox yaptırdıktan sonra büyük bir değişim görülmemesidir. Unutmayınız botox mucize yaratmaz, yüzünüzde mimik kaslarına bağlı kırışıklık varsa bunu giderir, kaşlarınız düşükse kaşların kalkmasını sağlar. Mimik kırışıklıkları yoksa, kaşlarınız zaten kalkıksa doğal olarak görebileceğiniz bir etkisi de olmaz.

Yüzünde botox un geçiremeyeceği kadar derin kırışıklıklar olan, aslında yüz germeye uygun olan hastalar. Bu hastalar genellikle yüzlerindeki derin kırışıklıklardan şikayetçilerdir ama ameliyat ta olmak istemiyorlardır. Akıllarına botox gelir ve doktora giderler. Genellikle doktor bu hastaları botox a uygun olmadıklarını söyleyerek uyarır ama hastanın ısrarları üzerine botox uygulanır. Yaklaşık bir hafta sonra hasta, sonuçtan memnun olmadığını söyleyerek doktoruna geri döner. Böyle bir sonuca yolaçmamak için lütfen doktorunuzu illaki botox yapması için zorlamayınız. Botox hiç bir zaman bir yüz germe ameliyatının yerini tutamaz. Hastada yüz germe gerektirecek kadar cilt kırışıklığı ve sarkması varsa botox enjeksiyonu yapmak sadece hastanın mutsuz olmasına yolaçar; çünkü bu hastalarda sadece botox ile tatmin edici bir sonuç alamazsınız. Yüz germe gerekiyorsa, yüz germe yapılmalıdır.

Lütfen doktorunuza başvurduğunuzda, botox a uygun bir vaka olup olmadığınızın kararını doktorunuza bırakınız. Yüz germe gerektiren bir vaka iseniz, yada henüz yüzünüzde botox enjeksiyonu yapmayı gerektirecek bir yaşlanma belirtisi yoksa doktorunuz size botox yaptırmanızı önermeyecektir. Bu durumda lütfen ″herkes yaptırıyor, neden bana yapılmıyor″ demeyiniz. Doktorunuz yukarıda saydığım sebeplerden sizin botox yaptırmanızı önermeyebilir.

BOTULİNUM TOKSİN KİMLERE YAPILAMAZ

Botulinum toksin, Myastenia Gravis gibi nörolojik hastalıkları olan kişilere uygulanamaz. Bazı antibiotikleri (aminoglikozidler gibi..), antienflamatuarları, kas gevşeticileri (tubokürarin tipi kas gevşeticiler..) alan hastalara uygulanmaması önerilir. Bu gibi ilaçlar toksinin etkisini güçlendirebilir. Ayrıca Aspirin kullanımının enjeksiyon yerindeki morluğu ve ödemi artırabileceği unutulmamalıdır. Hamilelerde ve bebeğini emziren kadınlarda ne derece güvenli olduğu bilinmediğinden bu dönemlerde yapılması önerilmez. Ayrıca üst paragrafta bahsettiğim gibi yüzünde kırışıklığı olmayan hastalara yada yüz germe gerektirecek kadar derin kırışıklıkları olan hastalara yapılması önerilmez.

BOTOX YAPTIRDINIZ, ETKİSİ OLMADI... SEBEBİ NE OLABİLİR?

Botulinum toksin yaptırdınız ve etkisi olmadı.. Son zamanlarda bazı hastalar bu sorunla bana başvuruyorlar ve sebebinin ne olabileceğini soruyorlar. Bu durumun bir kaç sebebi olabilir. Aynı şekilde bir kaç soru gelince bu konudan bahsetmek şart oldu.. Bu durumun sebepleri şunlar olabilir:
Botox ve muadilleri, soğuk zincirle taşınması gereken ürünlerdir. Aynen aşılar gibi soğuk buz paketleri yanında bir yerden bir yere nakledilirler. Örneğin ben, yıllar önce Zonguldakta iken, İstanbuldaki ecza deposundan botox istediğimde botox ları kuru buz dolu paketler içinde kargo ile gönderiyor ve botox paketleri elime geçince onları arayıp kutu içindeki buzların eriyip erimediğini, botoxların soğuk olarak elime geçip geçmediğini bildirmemi istiyorlardı. Botox ve muadillerinin transportu sırasında soğuk zincir bozulursa ve transport sırasında sıcağa maruz kalırlarsa bozulurlar ve etkileri azalır. Bu gerçi düşük bir ihtimaldir; çünkü yukarıda bahsettiğim gibi ecza depoları soğuk zincire çok önem veriyor ve botox flakonlarını uzak şehirlere kargo ile gönderirken mutlaka kuru buz dolu köpükten bir kutuda gönderiyorlar; hatta elinize soğuk ulaşıp ulaşmadığını da kontrol ediyorlar.
Botox un etkisinin yetersiz olmasının bir sebebi de malesef klinik şartlarında botox flakonunun soğukta tutulmaması yada buzdolabından çıkarılıp dışarıda unutulması olabilir. Örneğin doktor buzdolabından botox flakonunu çıkarır, sulandırır, bir hastaya botox uygulamasını yapar ve kalan botox flakonunu dolaba geri koymayı unutur! Dışarıda sıcağa maruz kalan botox un etkinliği hızla azalır. Bu yüzden bende alışkanlık olmuştur, hastaya botox enjeksiyonunu yaptıktan hemen sonra iznini isteyip -artan varsa- flakonu hemen buzdolabına geri koyarım..
Botox un yanlış sulandırılması da etkinliğinin azalmasına yolaçar. Botox molekülü o kadar hassasdır ki, sulandırırken fazla çalkalanmaması önerilmektedir. Köpürtecek kadar çok çalkalanırsa molekül yapısı bozularak etkinliği azalmaktadır..
Botox, olabildiğince fazla hastaya bölmek için gereğinden fazla sulandırılırsa ve enjeksiyon sırasında olabildiğince az doz uygulanırsa etkinliği az olacaktır. Bir çok klinik, hastalarına minimum doz kullanıp, 1 hafta - 10 gün sonra kontrole gelmelerini söylemektedir. Bu süre içinde etki yeterli olmamışsa ek doz yapılmaktadır. Bu şekilde minimum doz uygulayıp, sonra ek doz enjekte edilmesi, vücutta aşı etkisi yapabilir ve hastanın kanında botox a karşı antikorlar gelişebilir. Bu konu aşağıdaki kutucukta daha ayrıntılı ele alındı.. Botox a karşı antikor oluşursa bunun tedavisi yoktur, bu noktadan sonra kişiye yapılan botox enjeksiyonları bir işe yaramaz; çünkü kişinin kanındaki antikorlar derhal botox molekülünü parçalamaktadır...

BOTOX YADA MUADİLLERİNİ NE SIKLIKLA YAPTIRABİLİRSİNİZ? BOTOX A KARŞI BAĞIŞIKLIK OLUŞABİLİR Mİ?

Botox un üreticisi olan Allergan firması 2 enjeksiyon arasında en az 10 hafta süre geçmesi gerektiğini söylüyor. Bunun sebebi şudur: Botox toksini protein yapıda bir maddedir ve doğal olarak vücudumuzda bulunmaz. Vücuda giren yabancı proteinler, bağışıklık sistemini tetikleyerek bu maddeye karşı antikor oluşumuna yolaçabilirler. Sık sık Botox yaptırmak ta böyle antikor oluşumuna yolaçabilir. Bu yüzden Botox un en az 10 hafta (2.5 ay) ara ile yaptırılması öneriliyor; ki daha da iyisi 6 aydan önce yeniden yaptırılmamasıdır. Vücudunuzda Botox a karşı antikor gelişirse bir daha hayatınız boyunca Botox enjeksiyonlarından fayda görmezsiniz; çünkü enjekte edilen Botox derhal savunma sisteminizin ürettiği antikorlarca yıkılacaktır ve bunu düzeltmenin bir yolu da yoktur.
Antikor oluşumu konusu şu açıdan da önemlidir. Bazı klinikler Botox u fazlaca sulandırıp, hastalarına mümkün olduğunca az dozda enjeksiyon yapıyorlar. Böylece 1 flakon bölünerek mümkün olduğunca çok hastaya Botox yapılmış oluyor. Botox u yetersiz gelen hastalarına da 1 hafta sonra gelin, ek doz yapalım diyorlar. Bunun sakıncası düşük doz botox un sık olarak yapılmasıdır. Bu durum yukarıda bahsettiğim antikor oluşumunu tetikleyebiliyor. Bu yüzden her seferinde tam doz Botox yaptırılmalı ve enjeksiyonların aralarında minimum 10 hafta, daha da iyisi 6 ay süre olmalı. Antikor oluşumunu tetiklememesi için Botox enjeksiyonları mümkün olduğunca uzun aralıklarla yaptırılmalı (en az 10 hafta, daha iyisi 6 ay aralarla) ve vücudun savunma sisteminin Botox ile sık sık karşılaşması önlenmelidir.
Botox un pahalı bir uygulama olduğunu unutmayınız. Ucuza Botox uygulamanın tek yolu Botox u gereğinden fazla sulandırmak ve daha fazla hastaya bölmektir (tabii bu durumda etkisi de az olacaktır). Bu ise, sık aralıklarla yeniden Botox yaptırmayı gerektirir ve yukarıda bahsettiğim gibi antikor oluşumuna yolaçabilir. Bu yüzden Botox yaptırırken ucuza yaptığını söyleyen yerlerde değil, Botox u tam doz yapan, güvendiğiniz bir hekime yaptırın derim..
Malesef bazen de hastalar bize az doz yapılması isteği ile geliyor. Örneğin hasta diyor ki, bana 25 ünite yetiyor, sadece iki kaş arama 25 ünite istiyorum. Botox, benzin değildir; 200 liralık alayım diyemezsiniz. Bu örnekteki gibi hastalar 25 ünite yaptırdıktan bir hafta sonra kesinlikle etkisinin yetersiz olduğunu söyleyerek geri gelir. Bu yüzden botox yapılacak ise yeterli dozda yapılmalıdır, az doz enjeksiyonundan kaçınılmalıdır. Hem etkisiz olur ve ek doz yaptırmanız gerekir hem de botox a karşı antikor oluşumuna zemin hazırlar..
Vücutta botox a karşı antikor gelişebileceği kanıtlanmıştır. Şu adresteki makalede bu konudaki bir bilimsel çalışmanın özetini okuyabilirsiniz...

AŞIRI TERLEMENİN BOTULİNUM TOKSİN İLE ÖNLENMESİ

Bazı kişilerde ortam sıcaklığına, duygusal duruma yada sosyal ortama bağlı olarak ter bezleri aşırı uyarılır ve terleme olması gerekenden fazla olur. Aşırı terleme kişinin sosyal konumunu zedelediği gibi kendine olan güvenini de kaybetmesine yolaçar. Botulinum toksin, plastik cerrahide estetik kullanımı dışında terlemeyi önleyici etkisi sebebiyle de kullanılmaktadır. Burada da terlemeyi sağlayan, hemen cildin altında bulunan ve terin ciltten dışarı çıkışını sağlayan minik ter bezi kaslarını felç ederek etkisini gösterir. Bu etkisi sebebiyle, ellerinde, ayak tabanlarında ve koltukaltlarında aşırı terleme problemi olan kişiler için botulinum toksin çözüm olabilir. Her bir koltuk altına 50'şer ünite BOTOX® yada 100-250'şer ünite Dysport gibi büyük dozların enjeksiyonu gerekebilir. Enjeksiyondan sonra etkisinin tam oturması 3-7 gün alır. Etkisi en az 6 ay sürdüğü için bu kişiler botulinum toksin sayesinde yaz aylarını elleri ve koltukaltları terlemeden, rahat geçirebilirler. Botulinum toksinin bu amaçlı kullanımında enjeksiyon tekniği, estetik amaçlı kullanımından farklıdır.

KELLİĞİN TEDAVİSİNDE BOTOX: BOTOX DESTEKLİ SAÇ MEZOTERAPİSİ

Son bir iki sene içinde Botulinum toksinin bir çok yeni kullanım alanı bulundu. Bunlardan biri de kelliğin tedavisinde botox un yeridir. Burada, botox un kan damarlarını genişletici etkisinden yararlanılıyor. Uygulama şöyle yapılıyor; hastanın saçlı derisine yaygın olarak (estetik amaçlı kullanıma göre daha fazla sulandırılmış olarak) botox enjekte ediliyor. Aslında botox doz olarak düşük doz yapılmıyor, daha fazla sulandırılmasının sebebi botox u tüm saçlı deriye yayabilmek içindir. Botox kafa derisi damarlarında genişlemeye yolaçar, böylece saçların beslenmesi artar. Botox dan 1 hafta sonra (botox un etkisi tam anlamı ile ortaya çıkınca) saçlı deriye saç mezoterapisi uygulanabilir. Botox destekli saç mezoterapisi genellikle 1 botox enjeksiyonu, 1 hafta yada 10 gün bekleme süresi, bunu takiben haftada 1 kezden 8 hafta (8 seans) saç mezoterapisi ve sonunda 1 botox enjeksiyonu daha yapılarak gerçekleştirilir. Bu konudaki bilimsel çalışmalar için tıklayınız..

BOTULİNUM TOKSİNİN DİĞER KULLANIM ALANLARI

Botulinum toksinin bir diğer kullanım yeri de çeşitli kas felçleri yada kasların aşırı kasıldığı durumlardır. Örneğin yüz felci olan hastalarda yüz simetrisini sağlamak için felçli olmayan tarafa botulinum toksini uygulamak gerekebilir.

Tikler gibi kişinin farkında olmadan yaptığı mimik hareketlerinin tedavisi amacıyla da botulinum toksin kullanılabilir.

Kadınların bir çoğunda ilk cinsel ilişki sırasında görülen vaginismus sorunu botulinum toksin enjeksiyonu ile kesin olarak ortadan kaldırılabilir. Botulinum toksin enjeksiyonundan sonra, daha önce başarılamayan cinsel birleşme gerçekleşebilir ve genellikle bir daha botulinum toksin enjeksiyonuna gerek kalmaz. Bu arada vaginismus vakalarında, Botulinum toksinin, tabii ki vaginismusa yol açan psikolojik yada sosyal faktörleri ortadan kaldırmadığını ve bu vakalarda mutlaka bir evlilik danışmanına, psikoloğa yada bir kadın doğum uzmanına danışmak gerektiğini not düşmeliyim.

Son zamanlarda botulinum toksinin, ağrılı adet tedavisinde dahi kullanılabileceği bildiriliyor.

Botulinum toksinin bir diğer kullanım alanı da bacak inceltmedir. Bu amaçla bacak kasları fazlaca gelişmiş kişilerde bacakları inceltmek için yada kısa bacaklı bayanlarda bacaklara daha ince bir görünüm vermek için bacaktaki gastrocnemius kası içine (diz altı, bacak arkası kasın içine) Botulinum toksin enjekte edilebilir. Genellikle her bir bacağa, yüz uygulamalarının 2-3 katı botulinum toksin kullanmak gerekir. Daha geniş bilgi için tıklayınız.

Masseter hipertrofisi, ameliyatsız olarak, sadece botulinum toksini uygulaması ile düzeltilebilir. Hatta son zamanlarda japonyada yanaktaki bu kas içine botulinum toksin enjeksiyonu yaptırarak çene köşelerinin yuvarlaklaştırıldığını, kasa bağlı çıkıntının azaltıldığını okuyoruz (japon halkı bu girişimi, daha avrupai bir görüntü kazanmak için, köşeli çene yapısından kurtulmak için yaptırıyorlar). Bunun yanında diş gıcırdatma da botox ile tedavi edilebilmektedir. Bu tedavide de botulinum toksin, çene kaslarına enjekte edilmektedir.

Yüzdeki kırışıklıklar yanında ileri yaşlarda boyunda oluşan kırışıklıklar da botulinum toksini ile düzeltilebilmektedir. Yalnız boyun bölgesinde botulinum toksin enjeksiyonu yapılırken gırtlak bölgesinden uzak durulması gerektiği hatırlanmalıdır.

Bunun dışında, yine ileri yaşlarda dudak kenarlarında oluşan sarkmalar da botulinum toksin ile tedavi edilebilmektedir. Botulinum toksinin yüzün alt yarısında ve boyunda kullanımı uzmanlık gerektirir ve mutlaka botulinum toksin uygulamaları üzerine özel eğitim almış bir uzman doktor tarafından gerçekleştirilmelidir.

Stresli bir yaşam tarzının eseri olarak devamlı dişlerin sıkılı olmasına bağlı olarak çene eklemlerinde ağrı olan hastalarda da bazı çiğneme kaslarına botulinum toksin enjekte edilerek çene ekleminde gevşeme ve sonuç olarak çene ekleminde ağrının azalması sağlanabilir.

Botulinum toksinin burun ucunu aşağı çeken kaslara enjekte ederek burun ucunda ameliyatsız hafif bir kalkma etkisi elde ettiğini iddia eden cerrahlar vardır. Hatta bazı makalelerde sadece botulinum toksin enjeksiyonu ile memede hafifçe bir dikleştirme sağladığını iddia edenlerde vardır. Toksinin bu gibi kullanımları henüz araştırma aşamasındadır. Burundaki burun ucunu kaldırıcı etkinin sadece burun ucunu aşağı çeken mimik kaslarının aşırı fonksiyone olduğu bazı seçilmiş hastalarda etkili olacağını düşünüyorum. Meme dikleştirme gibi bir etki ise bana fantezi gibi geliyor.

Son yıllarda botulinum toksinin etkili olduğu söylenen bir hasta grubu da majör depresyonlu hastalardır. Bu hastalarda genellikle içinde bulundukları depresyonu yansıtan bir yüz ifadesi (çatık kaşlar, yüzde kırışıklıklar) vardır. Botulinum toksin enjeksiyonu ile bu yüz ifadesinden kurtulan hastalarda psikolojik olarak iyi yönde gelişmeler olduğu görülmüş, hatta bazı vakalarda depresyonun tamamen iyileştiği tespit edilmiştir.

Botulinum toksinin bir diğer etkili olduğu sağlık sorunu da Migren ağrılarıdır.. Bu konuda bir belgeseli aşağıda izleyebilirsiniz:

Migren tedavisinde botulinum toksinin kullanılışı üzerine bir belgesel:

VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE BOTOX

Botox, kasları gevşetici etkisi sayesinde vaginismus tedavisinde de kullanılmaktadır. Uygulama genellikle çok kolaydır. Vaginismusda normal cinsel birleşmeyi imkansız kılan kasılmaları sağlayan pelvik kaslar içine botox enjekte edilir. Tek uygulama yeterlidir. Botox un etkisi 6 ay sürecektir, bunun yanında 10. gün hasta normal ilişkiye girdikten sonra artık normal ilişkiye alışacaktır. Altı ay sonra tekrar botox yaptırmak gerekmez.

Enjeksiyon yapılırken rektal ve periüretral kasların etkilenmemesine çalışılır; pelvik kasların ise bir kaç farklı noktasına enjeksiyon yapılır.

Hastanın enjeksiyondan sonra ilk ilişki denemesini 10. gün yapması önerilir. Bu sırada hafif alkol alması yada yatıştırıcı bir ilaç alması (alkol ve ilacı birlikte değil, ya alkol yada ilaç alması) önerilir. İlk denemenin sıcak su dolu bir küvette yapılması da faydalıdır. Hatta botox uygulamasından 10 gün sonra ilk cinsel birleşme denemesi bir kaplıcada sıcak su dolu bir küvette denenebilir. Sıcak suyun ilk ilişkiyi kolaylaştırdığı bilimsel olarak kabul edilmiştir.

Botox un sadece vajinismus tedavisinde yardımcı bir uygulama olduğu, çiftlerin arasındaki anlayışın, sağlıklı iletişimin çok daha önemli olduğu unutulmamalıdır.

BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMASI NASIL YAPILIYOR?

Botulinum toksin uygulanacak alanın temiz, cilt yağından, kirden ve her türlü makyajdan arındırılmış olması gerekir.

Enjeksiyon öncesi bu alan antiseptik bir solusyon ile silinerek enjeksiyona hazırlanır. Uygulamadan önceki en az 10 gün aspirin yada benzeri ilaçların alınmaması, uygulamadan önceki 48 saat içinde alkol alınmaması gereklidir. Alkol, aspirin ve benzeri ilaçlar enjeksiyon yerinde ödemi artırır, morarmayı kolaylaştırır.

Uygulama yapılmadan 30-45 dakika önce uygulama yapılacak alana uyuşturucu krem (EMLA krem) uygulanması iğnenin acısını azaltır, fakat genellikle iğne fazla can yakmaz ve buna gerek kalmaz. Uyuşturmak için buzda uygulanabilir. Bir kaç yıl içinde piyasaya çıkması beklenen ve ciltte derin anestezi sağlayan spreyler de anestezi için kullanılabilir. Bu uyuşturucu spreyler henüz izin aşamasındadır ve şu an için piyasada bulunmamaktadır. Ben bu spreylerden birini kendimde deneme fırsatını buldum ve oldukça etkili olduğunu belirtmeliyim. Botulinum toksini çok ince iğnelerle uygulandığından enjeksiyonun anestezisiz yapılması kişiye fazla bir rahatsızlık vermez. Zaten botulinum toksini enjeksiyonundaki ağrı ve yanmanın sebebi iğnenin cilde batışından çok toksinin kendisinin verildiği bölgede yarattığı yanma hissidir. Bu yanma hissi kısa sürede geçer ve kişiye fazla bir rahatsızlık vermez.

Botox un yüz ve boyun bölgesinde enjekte edildiği noktaları yandaki resimde görebilirsiniz. Dudaklara çok yakın bölgeler, boyun orta hat (gırtlak yakını) ve kaşların dış uçlarının üstünde kalan alın yan tarafları yasak bölgelerdir. Dudaklara çok yakın yapılan botox, dudak kaslarını felç edebilir ve konuşmanın bozulmasına yolaçabilir. Boyun orta hatta, gırtlak üzerine yapılan botox enjeksiyonu gırtlak kaslarını etkileyebilir, ayrıca alın kenarlarında kaşların üst kısımlarına yapılan botox kaşların dış kenarlarında düşmeye yolaçabilir.

Botulinum toksin enjeksiyonu, kırışıklıkları oluşturan kaslar hedeflenerek yapıldığından enjeksiyonu yapan doktorun, yüz anatomisini çok iyi bilmesi gereklidir. Doktor, hastanın yüzüne bakınca, kırışıklık olan bölgedeki kasların yerlerini, sanki derinin altını görüyormuşcasına, net bir şekilde bilmelidir (üstteki resime bakınız). Bunlar dışında enjeksiyonun yapılma tekniği ve verilecek toksin dozu da önemlidir. Doktorunuz muayene sırasında gerekli planlamayı yapacak ve gereken doza karar verecektir. Doz hesaplanırken BOTOX® ve DYSPORT® preperatlarının dozajlarının farklı olduğu akılda tutulmalıdır. Ayrıca mimik kırışıklıklarının derinliği ve hastanın cinsiyeti de doz hesaplanırken önemlidir. Genellikle erkek hastalarda daha fazla doz enjekte edilmesi gerekir.

Botulinum toksinin enjeksiyona hazırlanışı:

Botox cosmetic tanıtım filmi..

Terlemeyi önlemek için koltukaltına botulinum toksin uygulanışı..

Terlemeyi önlemek için koltukaltına botulinum toksin uygulanışı..

Botulinum toksininin uygulaması, estetik amaçla sadece plastik cerrahlar ve dermatologlar (cilt hastalıkları uzmanları) tarafından uygulanan ve uygulanması 5-10 dakika süren bir işlemdir. Toksin, flakon içinde liyofilize toz olarak piyasaya sunulmuştur. BOTOX® flakonlarının soğuk ortamda (-5 derece veya altında) muhafaza edilmesi gerekir. DYSPORT® ise 2-8 °C'de nakledilip saklanabilir. Uygun şartlarda saklandığında kuru raf ömrü 2 yıldır. Enjeksiyondan hemen önce 1-4 cc steril serum fizyolojik ile sulandırılarak kullanılır. Prospektüse göre sulandırıldıktan bir süre sonra toksin bozulmaya başladığından, tüm toksinin hemen kullanılması gerekir. Sulandırılan toksin buzdolabında (2-8 derecede) 4 saat kadar saklanabilir, bu süre sonunda kullanılmayan toksin bozulduğu için kullanılmaz, atılmalıdır; bu prospektüs bilgisidir. Yalnız...

BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMASINDAN SONRA..

Botulinum toksin uygulaması sonrası herhangi bir özel bakım gerekmez. Herhangi bir anestezik madde kullanılmadığından kişi hemen normal yaşantısına dönebilir; bir kaç saat sonra makyaj yapabilir.

Toksinin etkisi 2-3 gün içinde belirginleşir, 6-7 günde tam oturur. Bu süre içinde enjeksiyon yerine masaj uygulanmamalı ve 2 gün kadar solaryuma girilmemelidir.

Yine uygulama sonrası 2 gün kadar alkol, aspirin ve benzeri ilaçların alınmaması gerekir.

Uygulamadan sonra enjeksiyon alanına hafifçe bastırılması, masaj yada ovalama hareketlerinden kaçınılması ve baş kısmının hafifçe yüksekte tutulması önerilir.

Hasta düz yatmamalı, başının arkasına büyükçe bir yastık koyarak hafif oturur gibi yatmalıdır; ama genellikle Botox enjeksiyonu gündüz yapıldığından hastalar uygulama sonucu günlük hayatlarına devam etmektedir, böylece zaten baş kısımları yukarıda kalmaktadır. Burada demek istediğim uygulamadan sonra uzun süre düz yatılmamalıdır, çünkü başın aşağıda kalması enjeksiyon yerlerinde ödeme yolaçar.

Enjeksiyon kas içine yapıldığından uygulamanın yapıldığı yerlerde hafif bir morarma oluşabilir.

Botulinum toksin uygulaması kalıcı bir yöntem olmayıp 6-9 ayda bir tekrar edilmesi gerekir. Bu süre içinde toksinin felç ettiği kaslar tekrar eski güçlerine kavuşur ve mimiklere bağlı kırışıklıklar tekrar oluşur. Bu süre, kasların aktivitesi ile artıp azalabilir. Ağız çevresi gibi fazla hareketli kısımlarda etki süresi kısa, göz yanlarındaki kaz ayağı çizgileri gibi hareketi nispeten az kısımlarda etki süresi daha uzun olabilmektedir. Botulinum toksini enjeksiyonlarının etkisi geçicidir ve hasta arzu ettiği sürece tekrarlanabilir, dilenirse bırakılabilir.

BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMASINDAN SONRA OLUŞABİLECEK KOMPLİKASYONLAR

Botulinum toksininin sistemik bir yan etkisi bulunmamıştır, fakat çok nadiren de olsa -her enjeksiyonda olduğu gibi- toksine karşı bir aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişebileceği akılda bulundurulmalıdır (sonuçta bu madde bir protein yapısına sahiptir). En sık görülen yan etkisi enjeksiyon yerinde görülen yanma hissi, ödem, morarma ve şişlikdir. Bunlarda kısa sürede ortadan kaybolur.

Bazı hastalar başağrısından yakınırlar. Baş ağrısı -olursa- genellikle 2-3 saatte kendiliğinden düzelir. Baş ağrısı uygun enjeksiyon tekniği uygulanmazsa oluşan bir sorundur, enjeksiyonu yapan kişi uygun teknikle çalışıyorsa başağrısı olmaz.

Toksin, hamilelere, süt verenlere ve Myastenia Gravis gibi nörolojik hastalıkları olan kişilere yapılmamalıdır. Bilinçsiz yapılan enjeksiyonlar sonucu üst gözkapağında düşme yada -dudak çevresinde derine yapıldıysa- dudak hareketlerinde bozulmaya yol açabilir.

Vakaların sadece 1-2%'sinde üst gözkapaklarında düşme olduğu bildirilmektedir. Üst gözkapaklarında düşme eğer olursa 2-3 hafta içinde kendiliğinden düzelir. Etkinin geçici olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır. Üst dudağın yukarısında kalan alanlara yapıldığında son derece güvenlidir. Bu seviyenin altındaki bölgelere -dudaklar çevresine- dudak hareketlerini geçici olarak bozabileceği için son derece dikkatli yapılması önerilir.

Bu konuyu internette aramak için kullanabileceğiniz anahtar kelimeler (keywords) :
botox, botulinum toxin, dysport, botoxina, estetox, purtox, prosigne, vistabel, botox cosmetic, reloxin, xeomin, medexall

ESTETİK AMELİYATLARIN 3 BOYUTLU ANİMASYONLARI

Amerikan plastik cerrahi derneği, bir çok ameliyatın nasıl yapıldığını, kısa anatomi bilgisinin ve ameliyat tekniklerinin anlatıldığı 3 boyutlu animasyonlar hazırlatmış. Aşağıdaki resime tıklayarak bu sayfaya ulaşabilirsiniz.

ESTETİK AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI HASTA RESİMLERİ

Bu web sitesi oluşturulurken sitenin, "Yasal uyarılar" sayfasında belirtilen tüm kanun, tüzük ve kriterlere uygun olmasına özen gösterilmiştir. Bu sebeple web sitemde hastaların estetik ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrası görüntülerine (fotoğraf, video), hastalardan yazılı izin alınmış olsa dahi, yer verilmemektedir. Sitede, site ziyaretçileri ve hastalar için eğitici olduğu düşünülerek konmuş video ve görüntüler ise yabancı kaynaklıdır.

DİKKAT!

Lütfen dikişleriniz alınıp, yaralarınız iyileştikten sonra, doktorunuzla iletişiminizi kesmeyiniz. Ameliyattan sonra 6. ayda ve 1. yılda mutlaka doktorunuza kontrole gidiniz.

Ameliyatınızla ilgili herhangi bir sorununuz olduğu taktirde ilk olarak kendi doktorunuza başvurunuz. Estetik ameliyat olmuş ve ameliyat sonucunda pürüzler olan hastaların en sık yaptıkları hata, kendi doktorlarına kontrole gitmemeleri; başka bir doktora başvurmaları ve sabırsız olmalarıdır.

Her ameliyatın kendine göre bazı riskleri vardır ve ameliyat sonunda bazı istenmeyen sonuçlar, pürüzler oluşabilir. Genellikle bu pürüzler, ufak revizyonlarla düzeltilebilecek sorunlardır. Unutmayın ki estetik cerrahide, canlı dokulara şekil verilmektedir ve ameliyatın sonucu genellikle tüm şişlikler inip, dikişler iyileşmeden görülemez. Bu iyileşme süreci, yerine göre 1-2 ay ile 1 yıl arasında bir zaman alır. Bu yüzden ameliyatınız sonunda pürüz kaldıysa öncelikle ameliyatınızı yapan kendi doktorunuza başvurun ve sabırlı olun.

Revizyon ameliyatlarını yapmak için o bölgede iyileşmenin tamamlanmasını beklemek gerekir. Bu yüzden sabırlı olun. Mutlaka kendi doktorunuza kontrole gidin ve iletişiminizi kesmeyin.

Ameliyattan önce ameliyatınız hakkında bilgilenin; ameliyat günü cesaretli olun; ameliyattan sonra sabırlı olun..

BOTULİNUM TOKSİNİNİN ETKİSİ NE ZAMAN BAŞLAR?

» Botulinum toksini enjeksiyonu yapılan kişiler zaten hızlı ve acısız bir şekilde sonuç almak istediklerinden bir an önce etkisini görmek istemektedirler, fakat toksinin etkisi 2-3 günde ancak belirginleşir. Bu süre içinde toksin, mimik kaslarında gevşeme sağlar ve ciltteki düzelme ancak bu sürenin sonunda belirginleşir. Etkinin tam oturması 1 haftayı alabilir. Bu süre içinde enjeksiyon yerine masaj yapılmamalı ve 2 gün kadar solaryuma girilmemelidir.

ENJEKSİYON SIRASINDA CANIM YANAR MI?

» Enjeksiyon sırasında ciddi bir ağrı duyulmaz. Botulinum toksin sırasında ağrı duyuluyorsa bu, toksinin sulandırıldığı serum fizyolojiğe bağlıdır. Amerikadan son yapılan yayınlarda toksin sulandırılırken koruyucu madde içeren serum fizyolojiklerin kullanılması gerektiği bildiriliyor. Botox un prospektüsünde bunun aksi yazsa da, firma 2004 yılında yayınladığı konsensus raporunda, toksinin koruyucu madde içeren serum fizyolojikler ile sulandırılmasını önerdiklerini duyurdu. Uygun olmayan serum fizyolojik ile sulandırılan botulinum toksin ürünleri hastada çok şiddetli ağrıya yolaçabilir. Uygulama sonunda ödemi önlemek için kısa süre buz uygulanabilir.

BOTULİNUM TOKSİNİNİN MİMİKLERİ YOKETTİĞİ VE İFADESİZ BİR YÜZ GÖRÜNÜMÜNE YOLAÇTIĞI SÖYLENİYOR, BU DOĞRUMU?

» Botulinum toksin enjeksiyonu, yüz anatomisini bilen biri tarafından yapıldığı sürece böyle bir risk yoktur. Başvurduğunuz plastik cerrah, enjeksiyonu sadece kırışıklığı oluşturan kasları hedefleyerek yapacaktır. Mimiklerimizi oluşturan yüz kasları sayıca çok fazladır ve sadece botulinum toksini enjeksiyonu ile tüm yüz mimiklerini yok etmek oldukça zordur. Enjeksiyonun yapıldığı alan dışında kalan mimik kasları yine çalışıp yüz ifadenizin korunmasını sağlayacaktır. Sadece çok derin uygulamalarda ve yüksek doz verilirse mimikleri etkileyebilir. Botulinum toksin enjeksiyonundaki amaç mimiklerinizi yoketmek değil, kırışıklığa yol açan belirli kasları felç ederek sadece kırışıklığın giderilmesidir. Yine de, sinema ve tiyatro sanatçılarının botulinum toksini uygulaması yaptırırken çok dikkatli olması önerilir. Oyuncuların mimiklerinin korunması meslekleri gereği son derece önemlidir. Bu gibi hastalarda yüksek doz botulinum toksin enjeksiyonlarından kaçınılmalıdır.

BOTULİNUM TOKSİNİ YILAN ZEHİRİNDEN Mİ ELDE EDİLİYOR?

» Botulinum toksininin yılan zehirinden elde edildiği söylentisi tamamen bir şehir efsanesi ve yanlış bir bilgidir. Halbuki bu toksin çok daha tehlikeli olan Botulinum bakterisinin toksininden elde ediliyor. Botulinum toksini bozulmuş konservelerde bulunuyor ve ölümcül olabilen besin zehirlenmelerine yol açıyor. Fakat korkmayın, toksin o kadar çok seyreltiliyor, laboratuarda işlenerek o kadar zayıflatılıyor ki BOTOX yada DYSPORT enjeksiyonunun (yada muadillerinin) aynı zehirlenmeye yol açması mümkün değil. Magazin basınında bu uygulamalar "toksin enjeksiyonu" şeklinde korkutucu şekilde yer alsa da bu sizi korkutmasın. Günümüzde yılan zehirinden de elde edilen ve hayat kurtaran birçok ilaç mevcuttur, fakat bunların botulinum toksini ile ilgileri yoktur. Botox ve benzerlerinin hammaddesi bir bakteri toksini olsa bile bu madde, laboratuvarlarda işlenip insanlığa faydalı hale getiriliyor. O yüzden "toksin" kelimesi sizi korkutmasın. Ayrıca botulinum toksin üretebilen laboratuarların belirli izinlerle ve kontrollerle çalıştıkları ve sayılarının son derece az olduğunu da hatırlatmak isterim.

BOTULİNUM TOKSİNİ NE SIKLIKLA YAPTIRILABİLİR? BOTULİNUM TOKSİNİ YAPTIRMANIN BİR YAŞ SINIRI VARMI?

» Bu süre kişiden kişiye değişir. Fakat 6-9 aylık periyodlarla yaptırılması önerilir. Yine de tam olarak toksinin klinik etkisi geçince yapılması en doğrusudur. İki enjeksiyon arasında en az 10 hafta kadar bir süre geçmelidir. Üretici firmalar tüm bir flakonun (BOTOX® için 100 Ünite), 6 (altı) kilogram ve üzerindeki ağırlıktaki insanlarda herhangi bir sistemik yan etki olmadan kullanılabileceğini belirtiyor.
» Botulinum toksin enjeksiyonlarını sık sık yaptırmanın çok önemli bir yan etkisi oluşabilir: vücudumuzun savunma sistemi, vücuda sık sık giren bu protein yapıdaki maddeyi (botox u) yabancı madde sayarak savunmaya geçebilir ve botox a karşı antikor oluşturabilir. Bir kez anti-botox antikorları oluştumu artık o kişiye yapılan botox un hiç bir etkisi görülmez; çünkü antikorlar enjekte edilen botox moleküllerini hemen parçalayacaktır. Bu yüzden botox yaptırırken eksik doz yapılması ve kısa süre sonra yeniden botox yapılması gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. Her zaman tam doz botox yapılmalı ve iki enjeksiyon arası en az 10 hafta süre geçmelidir. En iyisi 6 aydan önce botox enjeksiyonunu tekrarlatmamaktır..

BOTULİNUM TOKSİN ENJEKSİYONLARINI YAPTIRMAYI BIRAKIRSAM CİLDİM ESKİSİNDEN DAHA KÖTÜ OLURMU?

» Botulinum toksininin böyle, intikam almak gibi huyları yoktur (!). Şaka bir yana, botulinum toksini enjeksiyonlarından vazgeçtiğinizde olacak tek şey eski kırışıklıklarınıza ağır ağır tekrar kavuşmanız olacaktır. Cildiniz daha sarkık yada daha kırışık bir hal almaz. Toksin, ciltteki yaşlanmanın etkilerini geciktirdiği için cildiniz toksin enjeksiyonundan önce kaldığı yerden normal yaşlanmasına devam eder.

BOTULİNUM TOKSİNİ DİĞER ESTETİK YÖNTEMLERİ İLE BİRLİKTE UYGULANABİLİRMİ? BU YÖNTEMLER NELERDİR?

» Botulinum toksini enjeksiyonlarının diğer bazı estetik yöntemleriyle birlikte kombine kullanılmasında bir sakınca yoktur, ve zaten bu uygulanmaktadır. Hyaluronik asit yada kollagen uygulamaları, botulinum toksin enjeksiyonu ile birlikte yada birbirini takip edecek şekilde uygulanabilmektedir. Yine botulinum toksin enjeksiyonu çeşitli cerrahi yöntemlerin (alın germe, boyun germe gibi) yanında, ameliyatın etkisini artırmak için uygulanabilir. Botulinum toksininin birlikte uygulandığı bir diğer kozmetik uygulamada estetik lazer uygulamalarıdır. Botulinum toksin uygulaması ile aynı anda lazerle cilt tazeleme uygulamaları yapılabilir; lazer, botulinum toksinin etkisini azaltmaz. Cilt bakımı yaptırılacak ise botulinum toksin enjeksiyonunun cilt bakımından sonra yapılmasını öneriyoruz.

BOTULİNUM TOKSİNİ HER BÖLGEYE AYNI ŞEKİLDEMİ UYGULANIYOR? EN ÇOK NERELERDE ETKİLİDİR?

» Botulinum toksin enjeksiyonlarının kırışıklıkları giderme ve terlemeyi önleme amacıyla yapılışı farklıdır. Terlemeyi önleme amacı ile avuçiçleri ve koltukaltlarına genellikle daha fazla miktarda botulinum toksini enjekte edilir (mesela her bir koltukaltına 50şer ünite Botox). Bu bölgelerde toksinin enjeksiyon tekniği de farklıdır. Bu konudaki ayrıntıları öğrenmek için doktorunuza danışmalısınız.
» Botulinum toksinin en etkili olduğu yer yüzün üst 1/3 lük kısmıdır (alın, iki kaş arası, her iki tarafda gözlerin yan kenarlarındaki kaz ayağı çizgileri). Toksin, yanaklarda, boyunda ve ağız çevresinde de etkilidir fakat bu bölgelerdeki uygulamalar için mutlaka toksini yapan kişinin özel bir eğitim almış olması gerekir.

BOTULİNUM TOKSİNİNİN MİGRENE İYİ GELDİĞİ SÖYLENİYOR. BEN BOTULİNUM TOKSİNİ YAPTIRIYORUM FAKAT BENİM MİGREN AĞRILARIMIN SIKLIĞINDA BİR AZALMA YOK. BUNUN SEBEBİ NEDİR?

» Klasik migren tedavi yöntemleri arasında botulinum toksin enjeksiyonu yoktur. Fakat toksin yaptıran bazı hastalar, ağrılarının enjeksiyon sonrası azaldığını ifade etmişlerdir. Daha sonra bu hastaların esas şikayetlerinin gerilim tipi başağrısı olduğu anlaşılmıştır. Botulinum toksini, ağrıya yolaçan boyun kaslarını gevşeterek ağrıların azalmasına yolaçmıştır. Klasik migren ağrısına botulinum toksininin direkt tedavi edici bir etkisi yoktur.

BEN İĞNEDEN ÇOK KORKUYORUM. BOTULİNUM TOKSİNİNİN İĞNE DIŞINDA, TABLET YADA KREM GİBİ DEĞİŞİK FORMLARI VARMI?

» Botulinum toksininin piyasaya çıkışı kozmetik ürünleri dünyasında ciddi bir deprem yaratmış; kozmetik firmalarını bu ürünün karşısına rakip ve muadil olabilecek ürünler çıkartmaya zorlamıştır. Botulinum toksini medikal bir ürün olduğu için estetisyenlerce uygulanması yasaktır. Böylece estetisyenlerin rahatça uygulayabilecekleri çeşitli -botulinum toksini benzeri etkileri olduğu iddia edilen- kremler piyasaya sunulmuştur. Bu ürünlerin isimleri içinde her ne kadar 'neuro', 'ox', 'lift' gibi estetik cerrahiyi çağrıştıran kelimeler geçse de bu ürünlerin kısa sürede cildinizi germesi, yüz germe etkisini vermesi, hele hele sarkmış dokuları toparlaması mümkün değildir. Bu tarz kozmetik ürünler şüphesiz yararlıdır, fakat reklamlarında sürekli vurgulandığı kadar değil. Plastik cerrahlar bu tarz ürünlerin estetik cerrahi yada BOTOX®, DYSPORT® gibi ürünlere ek olarak kullanılmasını daha doğru bulurlar.

AYNI BÖLGEYE TEKRAR TEKRAR BOTULİNUM TOKSİNİ YAPTIRMANIN ZARARI VARMIDIR?

» Öncelikle bu toksinin, kırışıklığa yolaçan kasları felce uğratarak kırışıklığın düzelmesi sağladığını hatırlayalım. Tekrar tekrar botulinum toksin uygulandığında olsa olsa o bölgedeki kaslar zafiyete uğrayacaktır. Her toksin uygulamasında etki süresinin uzayacağını da belirtmek lazım. Bunun yanında üretici firma iki enjeksiyon arasının en az 10 hafta olması gerektiğini, gereksiz yere sık enjeksiyon yapılmasının sadece vücudun toksine reaksiyon vermesine ve toksine karşı antikor üretmesine yol açacağını söylüyor. Bunun sonucu da botulinum toksinin işe yaramaması şeklinde görülecektir, çünkü enjeksiyondan sonra vücudun savunma hücreleri ve antikorlar toksini parçalayacaktır. Uygun aralıklarla botulinum toksin enjeksiyonu yaptırmanın bir zararı yoktur, halen takip edilen ve 7-8 yıldır düzenli olarak botulinum toksin enjeksiyonları yaptıran çok hasta vardır.

MAKYAJ YAPMAYA NE ZAMAN BAŞLAYABİLİRİM?

» Enjeksiyon sırasında iğnenin girdiği noktalarda hafif kanamalar olabilir. Bu noktaların üzerine steril bir gazlı bezle bastırmak yeterlidir. 1-2 dakika içinde kanamalar duracaktır. Yine de uygulamadan sonra 1-2 saat makyaj yapılmaması önerilir. Bu sürenin sonunda hasta makyaj yapabilir.

GAZETELERDE HEP OKUYORUZ, FALAN FALAN DUDAKLARINA BOTOX YAPTIRDI, ŞİŞİRTTİ DİYE. BOTULİNUM TOKSİNİ BU AMAÇLA KULLANILIYORMU?

» Bu da botulinum toksininin yılan zehirinden elde edildiğine inanılması gibi yanlış bir inanç. Bu toksin, doku dolgu maddeleri ile aynı kefeye konuyor fakat bu yanlıştır. Botulinum toksini bir dolgu maddesi değildir ve dudaklara daha dolgun bir görünüm vermek için kullanılamaz. BOTOX®, DYSPORT® gibi botulinum toksini içeren ürünler bu gibi magazin haberlerinde Restylane yada Reviderm gibi doku dolgu maddeleriyle karıştırılıyor. Dolgu maddeleri ile ilgili daha geniş bilgi almak için tıklayınız.

YURTDIŞINDA BAZI YERLERDE BOTOX®, DYSPORT® PARTİLERİ YAPILDIĞINI, BU PARTİLERDE İNSANLARIN TOPLU OLARAK BOTOX® VE DYSPORT® YAPTIRDIĞINI OKUYORUM. BU DOĞRUMUDUR?

» Bu haber doğrudur. Bir "Botox" partisi, düzenli olarak botulinum toksin uygulaması yaptıran kişilerin -genellilke bayanlar- bir araya gelip sıra ile botulinum toksin yaptırmasıdır. Batı ülkelerinde yapılan bu uygulama bir nevi, bizdeki altın yada gümüş günlerine benziyor (komik ama gerçek bu). Botox partilerinde botulinum toksin uygulayan doktorlar, bu şekilde uygulamanın daha rahat olduğunu; bayanların arkadaşları ile birlikte olunca daha rahat botulinum toksin yaptırdıklarını söylüyorlar. Bazı plastik cerrahlar ise bu şekilde uygulama yapmadıklarını, botulinum toksinini mutlaka hastane şartlarında yaptıklarını; evlere toksin uygulamaya gitmediklerini belirtiyorlar.

BOTULİNUM TOKSİNİ ENJEKTE EDİLDİĞİ YERDE HİS KAYBINA YOLAÇARMI?

» Hayır, botulinum toksini enjekte edildiği yerde his kaybı oluşturmaz. İlk bir kaç saat o bölgede şişliğe bağlı olarak belki biraz hissiyatta küntleşme olsa da şişlik geçince bu durum düzelir. Botulinum toksini sinir liflerinin his iletimini engellemez.

BOTULİNUM TOKSİN, NASIL SAKLANMALIDIR?

» Her bir marka için mutlaka prospektüs bilgisine göre davranılmalıdır ama biz burada en çok kullanılan marka olan Allergan ın Botox u için cevap verelim. Bu konuda bir çok doktor 2 ayrı görüş sunuyor. Bir kısmı sulandırılmamış botox flakonunun derin dondurucuda, bir kısmı ise buzdolabının kapağında saklanması gerektiğini ssöylüyor. Doğrusunu botox un prospektüsünden okuyoruz: Sulandırılmamış flakonlar derin dondurucuda yada +4 derecede buzdolabının kapağında saklanabilir; fakat sulandırıldıktan sonra sadece buzdolabının kapağında saklanmalıdır..

GAZETEDE OKUDUĞUM BİR HABERE GÖRE YURTDIŞINDA AŞIRI DOZ BOTOX YAPTIRAN BİR DOKTOR VE EŞİ TAMAMEN FELÇLİ KALMIŞLAR. BU HABER DOĞRUMUDUR?

» Yurtdışında plastik cerrah olmayan bir doktorun -sanırım mikrobiyoloji uzmanı- Tucson-Arizona'da bulunan TRI-Toxin Research International adlı bir firmadan sağladığı Botulinum toksinini kendisi, eşi ve iki hastasına enjekte ettiği ve bu dört kişinin de botulismus (botulinum toksin zehirlenmesi) belirtileri ile hastaneye kaldırıldıkları ve daha sonra hayatlarını kaybettikleri doğrudur. Yapılan incelemede enjekte edilen toksinin 10 milyon ünite gibi aşırı yüksek bir doz olduğu anlaşılmıştır (Bir Botox flakonunda 100 ünite toksin olduğunu hatırlayınız). FDA'nın suç bürosunun yaptığı araştırmalarda TRI-Toxin Research International firması önce, sadece bilimsel araştırmalarda kullanılmak üzere botulinum toksin temin ettiklerini belirtseler de, yapılan incelemede temin ettikleri bu onaysız toksinin insanlarda kullanımı hakkında reklam materyelleri, plastik cerrahlar ve dermatologlar ile ilgili görüşme kayıtları ve telefon numaraları bulunmuş; firmanın temin ettikleri onaysız toksini kozmetik amaçlı kullanılmak üzere yasadışı olarak satışa sunduğu anlaşılmıştır. Botulinum toksini son derece tehlikeli ve öldürücü bir toksindir. Laboratuar şartlarında üretilmiş olan zayıflatılmış toksinden elde edilen BOTOX® ve DYSPORT® gibi ürünler ise son derece güvenlidir. Allergan firması tarafından üretilen "gerçek" BOTOX® yada IPSEN üretimi olan DYSPORT® ile böyle bir olayın yaşanması mümkün değildir. Bu gibi haberler insanları botulinum toksini konusunda tedirgin etmektedir, fakat yukarıda bahsettiğimiz ürünler (BOTOX® VE DYSPORT®) ile bu gibi haberlerde bahsedilen 'sahte toksinin' hiç bir ilgisi yoktur.

Ziyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):

 

,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸