Op. Dr. Oytun İdil - www.kozmetikcerrahi.com

ÜNLÜLER GİZLİ SAKLI NASIL ESTETİK OLUYOR, AMELİYAT OLDUKLARINI NASIL SAKLIYORLAR?

Toplumca tanınmış kişiler, şarkıcılar, film ve dizi yıldızları ve diğer ünlüler, genellikle estetik ameliyat olduklarını toplumdan saklamak isterler. Bazen de estetik ameliyat geçirip kısa bir süre sonra basın ve televizyonların önüne geçerler; yine de hiç bir şişlik, morluk, ameliyata dair bir iz göremeyiz... Peki peşinde paparazzi ordusu dolaşan, her attıkları adım gazetecilerce izlenen bu ünlüler bu işi nasıl başarıyor? Belki biraz meslek sırrını açıklamak gibi olacak ama yabancı bir web sitesinde bu konuda bir yazı okuyunca (http://www.californiasurgicalinstitute.com/blog/plastic-surgery-how-celebs-have-it-in-secret.html) bu konuda benim de söyleyebileceğim epey şey olduğunu farkettim. O yazıdaki bazı önemli satırlarla kendi tecrübemi harmanlayarak bu konudan madde madde bahsedeceğim. Bu yazının genç meslektaşlarıma da çok faydasının olacağını düşünüyorum..:

Öncelikle şunu söylemeliyim, medyada estetik ameliyat olduğu paparazzilerce yakalanmış bir çok ünlünün haberini okursunuz; gerçekte gazeteciler bir çok ünlünün ameliyat olduğunu yakalayamıyorlar. Yakalayabildikleri sadece estetik olan ünlülerin çok az bir kısmıdır. Bir çok ünlü, bazı numaralarla gazetecileri atlatıp ameliyat olduklarını saklayabiliyor. Örneğin,
YURTDIŞINDA AMELİYAT OLMAK: Bu gerçi son yıllarca azaldı. Ayrıca gazeteciler bu yöntemle saklanmaya çalışılan estetik ameliyatları daha çok yakalar hale geldi. Aynı ameliyatı, daha iyi bir ücrete (hatta bazen hiç bir ücret ödemeyerek..) ülkemizde yaptırabiliyorlar. Bu durumda aşağıdaki önlemler devreye giriyor..

AMELİYATI KÜÇÜK KLİNİKLERDE YADA HASTANELERDE OLMAK: Bütün ünlüler, adı çok duyulmuş medyatik cerrahlara ameliyat olmuyor. Bazen adı pek duyulmamış klinikleri ziyaret edip öncesi-sonrası hasta resimlerini ve tarzını beğendikleri, çokta medyatik olmayan cerrahlara da ameliyat oluyorlar. Ne kadar gözden uzak olursa yakalanma riski o kadar azalıyor..

BİRDEN FAZLA BEKLEME SALONU OLAN KLİNİKLER: Bazı kliniklerin birden fazla bekleme salonu oluyor. Bu kliniklerin dizaynı, içeri giren çıkan kişilerin birbirlerini görmeyecekleri şekilde yapılıyor. Giriş kapısından direkt ulaşılan en az 3 ayrı bekleme odası bulunuyor. Kliniğe gelen kişiler anakapıda birbirlerine rastlamamışlarsa içeride de ayrı odalarda tutulduklarından birbirlerinden haberdar olmuyorlar. Tabii ki tüm muayeneler randevu ile yapıldığı için randevu saatleri kapıda birbirlerine rastlamayacakları şekilde ayarlanıyor. Muayene için gelen kişi, bekleyenin sadece kendisi olduğunu sanarken, yan odada bir pop yıldızı, diğer yandaki odada bir film yıldızı olabiliyor.. Bu tarz bekleme odalarında genellikle TV ve güncel dergiler mutlaka bulunuyor, çünkü beklemekten sıkılan estetik adayı odadan çıkıp koridorda dolaşırsa başkaları ile karşılaşabiliyor..

GİZLİ GİRİŞİ OLAN KLİNİKLERDE MUAYENE OLMAK: Bu gibi gizli girişe sahip klinikler fazla yok. Bu tarz klinikler genellikle kapıda güvenliği olan bir villa sitesi içinde bulunuyor; bu yüzden site içine girmek bile zor. Kliniğin gizli giriş kapısı genellikle yer seviyesinin altında oluyor; yani kliniğe ulaşan yol bir yerden sonra kliniğin bodrum katına girecek şekilde yeraltına doğru iniyor (otoparklardaki gibi). Gözden kaybolan araçtan inip kliniğe girenleri paparazzilerin görüntülemesi imkansızlaşıyor.. Yurtdışında çok yaygın olan bir sistem ama ülkemizde bu gibi klinik sayısı az..

AMELİYATI GECE YADA PAZAR GÜNÜ OLMAK: Çok ünlü kişiler bazen ameliyatlarını orta ölçekli hastanelerde gece saatlerinde yada pazar günü oluyor.. Gece yapılacak ameliyat için gündüzden hasta için isim verilmeden (yada farklı bir isimle) yer ayarlanıyor, ameliyat ekibi gece çalışacak şekilde ayarlanıyor. Gazetecileri bir şekilde atlatan ünlü kişi gece saat 2, 3 gibi hastaneye yatıyor, ameliyat oluyor ve sabah erkenden taburcu ediliyor. Hasta için de, cerrahi ekip için de sıkıntı verici bir durum..

AMELİYAT OLURKEN DAHA AZ İZ BIRAKACAK, MORLUK VE ŞİŞLİK YAPMAYACAK YÖNTEMLERİN KULLANILMASI: Artık günümüzde minimal-invaziv denen ameliyat teknikleri var; yani kesinin yapılmadığı yada çok kısa kesilerin yapıldığı, morluk ve şişliklerin daha az olduğu ameliyat yöntemleri. Farkedilmesi istenmeyen ameliyatlarda genellikle bu yöntemler tercih ediliyor. Örneğin bu yöntemlerle yüz germe yapıldığında (Endoskopik orta yüz germe - mid face lift) eskisi gibi kulak önünde ince de olsa bir dikiş izi kalmıyor. Başka bir örnek de koltukaltından konan meme implantları ile yapılan meme büyütme ameliyatı; bu ameliyat koltukaltından 2 santimlik bir kesiden yapılıyor ve meme üzerinde hiç iz kalmıyor. Hasta üstsüz görüntülense bile ameliyata dair bir iz gözükmüyor (Meme büyütme).

AMELİYATTAN HEMEN SONRA TATİLE ÇIKMAK: Ameliyat sonucu azda olsa olabilen morluk ve şişlikler gidene kadar kısa bir yurtdışı tatili yapmak da ameliyatı saklamak için bir çözüm olabiliyor. Dikkat ederseniz ükemizde de bir çok ünlü sık sık, büyük siyah gözlükler takarak bir süre kafa dinlemeye yurtdışına çıkıyor.

ÖZEL KAPATICI KAMUFLAJ-MAKYAJ ÜRÜNLERİNİ KULLANMAK: Ne kadar az iz bırakılmaya çalışılırsa çalışılsın, her ne kadar bazı meslektaşlarımız tarafından artık morluğa yolaçmadığı da söylense burun estetiği gibi bazı ameliyatlarda morluklar olabiliyor. Burun estetiğinde burun kemiğine şekil verildiği için ne yapılırsa yapılsın kemikten bir miktar kanama olur; bu da dışarıdan morarma olarak görülür. Morluk ve şişliklerde kişinin bünyesi de önemlidir. Bazı kişilerde hiç morarma olmaz, bazısında fazla olur; ne kadar olacağını önceden kestiremeyiz. Bu gibi morarmalara ve şişmelere yolaçan ameliyatlardan sonra şişlik ve morlukları kapatıcı kamuflaj-makyaj ürünleri ile gizlemek mümkün. Bu ürünler son yılllarda ülkemizde bolca bulunur hale geldi. Yalnız, bu ürünleri temin etmek yetmiyor. Mutlaka işini bilen bir makyaj uzmanından (özellikle sahne makyajını bilen bir makyaj uzmanından) nasıl kullanılacaklarını öğrenmek gerekiyor. Bu ürünleri kullanmanın bir çok püf noktası var. Ekranda, kameraların karşısında, gün ışığında, akşamın loş ışığında yada floresan ışığında farklı şekillerde kullanılmaları gerekiyor. Bu konuda sitemde bilgi alabileceğiniz ayrı bir bölüm var, tıklayınız..

FOTOĞRAF ARŞİVİNDE RESİMLERİN FARKLI BİR İSİMDE KAYDEDİLMESİ: Estetik ameliyatlarda bildiğiniz gibi hastaların resimleri alınıyor. Bazen, özellikle yüzün görünmediği ameliyatlarda tanınmış kişiler, resimlerinin arşive farklı isimlerle kaydedilmesini isteyebiliyor..

MUAYENEYİ DOKTOR MUAYENESİ YADA HASTANE OLMAK YERİNE, DOKTORUN HASTANIN EVİNE GELEREK MUAYENE YAPMASI: Gizliliğe aşırı önem veren bazı tanınmış estetik adayları, doktoru evine (yada işyerine) davet ederek (hatta özel araba gönderip aldırarak) muayeneyi evlerinde olabiliyorlar. Muayeneyi yapacak cerrah çok medyatik biri değilse kapıda bekleyen gazeteciler bile hiç bir şeyin farkına varamayabiliyor.. Bu şekilde dolgu ve botox uygulamaları çokça yapılıyor; yani cerrah hastanın ayağına gidiyor ve paparazzilerden habersiz dolgu ve botox aradan çıkarılmış oluyor..

Amerika da 1950 lerden kalan bir hikaye var. Bu konuda çekilmiş bir belgesel olan Hollywood Knives adlı dokümantere göre ünlü Amerikalı film oyuncusu Gary Cooper, yüz germe ameliyatı olmak istemiş. New york da bir hastanede farklı bir isimle ve kist tanısı ile yer ayarlanmış. Gary Cooper ameliyatı olmuş ve ameliyatın ertesi sabah saat 5 de taburcu edilmiş. Cerrah, Gary Cooper ı kendi evine götürmüş ve evinde ağırlamış. Tam gizlilik sağlandı sanılırken cerrahın çocuklarından biri okulda arkadaşlarına Gary Cooper ın babasına ameliyat olduğunu ve evlerinde kaldığını anlatmış. Tabii gazeteciler eve hücum etmiş ve Gary Cooper ın ameliyat olduğu ortaya çıkmış.. Bir mayıs 1958 tarihli gazete kupürü aşağıda..