estetik cerrahi Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
   
 

duyuru
Bookmark and Share


duyuru2

duyuru3

duyuru4

        MEME BÜYÜTME AMELİYATLARI


Göğüsler tüm dünyada kadın güzelliğinin, çekiciliğin, anne olmanın ve bebek emzirebilmenin sembolüdür. Göğüsleri ideal ölçülerde olan bayanlar sosyal hayatta daha aktifdir ve sosyaldirler. Bu sebeple göğüs estetiği oldukça popülerdir ve en çok yapılan estetik ameliyatlardandır. Ergenlikte göğüs gelişimi yetersiz olan, göğüsleri küçük kalmış bayanlar, göğüsleri aşırı iri bayanlar, tübüler meme gibi konjenital meme deformiteleri olan bayanlar, iki memesi arasında asimetri olanlar, doğum sonrası memelerinde sarkmalar olan hastalar, meme uçlarında içeri çöküklük olan hastalar, bu amaçla plastik cerrahlara başvurmaktadır. Genelde yapılan göğüs estetikleri şöyle sıralanabilir:

estetik cerrahiMeme büyütme (silikon protez),
estetik cerrahimeme küçültme,
estetik cerrahimeme dikleştirme,
estetik cerrahidoğuştan olan meme şekil bozukluklarının düzeltilmesi (asimetri, poland sendromu, tubuler meme deformitesi gibi),
estetik cerrahikanser, kaza gibi sebeplerle memesini kaybeden hastalara yeni meme ve meme ucu oluşturma ameliyatı (meme rekonstrüksiyonu),
estetik cerrahiiçe çökük meme uçlarının dışarı alınması ve düzeltilmesi,
estetik cerrahiiri meme uçlarının küçültülmesi,


Bu gibi ameliyatlarla diledikleri kadınsı fiziki görünüme kavuşan hastalar, fiziki görünümde düzelmeye ek olarak psikolojik açıdan da iyi yönde etkilenmektedir. Bu hastaların öz güvenleri eskiye göre daha fazla olduğundan cinsel hayatlarının da pozitif yönde etkilendiği bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Meme büyütme ameliyatından sonra hastalar genellikle daha önce giymek isteyipte giyemedikleri kıyafetleri artık giyebildiklerini ve sosyal hayatlarında daha aktif olduklarını ifade etmektedirler. Meme büyütme ameliyatları fiziki ve ruhsal gelişimini tamamlamış ve göğüslerinin ufak olduğunu düşünen her bayana yapılabilir.

Erkekten kadına transeksüellerde meme büyütme ameliyatları, kadınlardaki meme büyütme ameliyatlarından farklıdır. Bu konuda bilgi almak için cinsiyet değişimi ameliyatları sayfasına bakınız..


        EN SIK YAPILAN MEME ESTETİĞİ: MEME BÜYÜTME AMELİYATI

Meme büyütme ameliyatlarında, kişinin isteği doğrultusunda, dilenen büyüklükte protez konabilir. Meme büyütme ameliyatı, ayrıca doğum ve emzirme sonrası göğüslerinde küçülme ve sarkma olan bayanlara, kanser sebebiyle göğsü alınan hastalarda meme rekonstrüksiyonu amacıyla yada iki göğsü arasında asimetri olan bayanlara yapılabilir. Eğer kilo vermeyi planlıyorsanız ve bu amaçla spor yapıyor, diet uyguluyorsanız, ameliyatı, istediğiniz kiloya geldikten sonra olmanız iyi olacaktır. Kilo verirken, memelerde de yağ doku bulunduğundan bir miktar şekil değişikliği olabilir. Ameliyatı istediğiniz kiloya geldikten sonra olursanız daha sağlıklı bir sonuç elde edilir.

Meme protezleri sadece meme büyütme amacıyla değil, farklı amaçlarla da kullanılır. Genel olarak meme protezi kullandığımız durumlar şunlardır:
estetik cerrahi Meme büyütme ameliyatlarında
estetik cerrahi Memelerde asimetri varsa bunu düzeltmek için
estetik cerrahi Tubuler meme gibi deformiteleri düzeltmek için
estetik cerrahi İki meme arası çok ayrıksa, yaklaştırmak için
estetik cerrahi Erkekten kadına transeksüellerde meme oluşturmak için (önce göğüs cildini genişletmek için geçici meme protrezi-yani doku genişletici etkili, şişirilen meme protezi; sonra kalıcı meme protezi konarak)
estetik cerrahi Doğum sonrası meme dokusunda atrofi (küçülme) olmuşsa büyütmek için
estetik cerrahi Meme kanseri sebebiyle göğsü alınan hastalarda meme onarımı sırasında meme protezi kullanılabilir


        MEME BÜYÜTME AMELİYATLARININ TARİHÇESİ

estetik cerrahi Gersuny, 1889 yılında sıvı parafin ile meme büyütmeye çalışmış, korkunç komplikasyonlara yol açmıştır.
estetik cerrahi İlk meme büyütme ameliyatı doktor Vincenz Czerny tarafından 1895 yılında yapılmıştır. Czerny bir bayanın sırtındaki büyük bir yağ bezesini (lipom) kullanarak ilk göğüs büyütme ameliyatını gerçekleştirmeye çalışmış, başarısız olmuştur.
estetik cerrahi 1900 lerin ilk yarısında aralarında fildişi, cam kürecikler, büyükbaş hayvan kıkırdağı, lastik, terylene yünü, polyetilen parçacıkları, polivinil alkol-formaldehid polimer süngeri, polyester, poliüretan köpük süngeri, teflon-silikon olan bir çok madde, meme büyütmek amacıyla denenmiştir.
estetik cerrahi 1940 lı yıllarda Japon kadınları, savaş dolayısıyla Japonya da bulunan Amerikalı askerlerin, iri göğüslerden hoşlandıklarını düşündüklerinden parafin ve diğer başka yabancı cisim enjeksiyonları ile göğüslerini büyütmeye çalışmışlardır.
estetik cerrahi 1950-60 lı yıllarda sıvı silikon, meme büyütme için denenmiştir (özellikle Japonya da), oluşan ciddi komplikasyonlar sonucu bu yöntem yasaklanmıştır.
estetik cerrahi 1953 yılında, playboy dergisi yayına başlamış, erkeklerin bayan göğüslerine olan ilgileri, bayanların ise göğüslerinin görünüşüne gösterdikleri özen artmıştır.
estetik cerrahi 1960 yılında Texas, Houston da bulunan iki cerrah, Dr. Frank Gerow ve Dr. Thomas Cronin, Japonya da meme dokusuna parafin ve sıvı silikon enjekte edildiğini ve bunun ciddi sorunlara yolaçtığını biliyorlardı. Bir gün bir transfüzyon torbası (kan naklinde kullanılan kan torbası) gördüler ve neden silikonu böyle bir torbaya koymayalım diye düşündüler. Ayrıca bu torbalar içi dolu iken ele alındığında göğüs gibi hissediliyordu. Meme implantlarının, her şeyin (arabalar, binalar, bira bardakları..) büyük, big size olduğu bir yer olan Texasda geliştirilmiş olması ayrıca enteresandır. Meme implantlarının icat edilmesinin öyküsü yıllar sonra BREAST MEN adlı komedi filmine konu olmuştur. Film hakkında kısa bilgiyi Tv de ve beyazperdede Plastik cerrahi sayfamızda okuyabilirsiniz..
estetik cerrahi İlk silikon içeren meme protezleri Dr. Frank Gerow ve Dr. Thomas Cronin in yardımı ile 1961 yılında Dow Corning firması tarafından geliştirildi.
estetik cerrahi 1962 yılında, Houston Hermann Hospital (şimdi ismi Memorial Hermann Hospital olmuş) hastanesinde, Timmie Jean Lindsey adlı bayana silikon meme implantı ile ilk meme büyütme ameliyatı yapıldı.
estetik cerrahi 1964 yılında, ilk serum fizyolojik içeren meme protezleri fransada geliştirildi. estetik cerrahi
estetik cerrahi 1974 yılında, Amerika birleşik devletleri senatosu, meme implantları konusunda denetleme yetkisinin FDA ya verilmesini kararlaştırdı.
estetik cerrahi 1977 yılında Houston lı avukat Richard Mithoff, müvekkili olan cleveland lı bir bayan adına Dow Corning firması aleyhine açtığı davayı kazandı. Dow Corning firması, 170.000 dolar tazminat ödemeye mahkum oldu. O dönemde implantların içi akıcı, sıvı silikon ile dolduruluyordu, bugünkü koheziv sert silikon henüz geliştirilmemişti.
estetik cerrahi 1992 yılında FDA, sıvı silikon içeren meme implantlarının kullanımını kısıtladı ve sadece memesi kanser sebebiyle alınan hastalara silikon implant yerleştirilmesi serbest bırakıldı. Aynı yıl Dow Corning firması, açılan davalar sonucu silikon meme implantı üretimini durdurduğunu, ama bunun yanında silikon implantları geliştirmek için bir fon oluşturduklarını açıkladı.
estetik cerrahi 1995 yılında, silikon implant üreticilerine açılan binlerce davaya karşın Amerikan romatoloji derneği sonuçlarını açıkladığı bilimsel çalışmalarla silikonun otoimmün hastalıklarla herhangi bir ilişkisinin bulunamadığını açıkladı.
estetik cerrahi 1997 yılında, The New York Times, silikon üretici firmalarına karşı açılan davaların 80%inin kaybedildiğini yazdı. Aynı yıl ulusal kanser enstitüsünün yayın organı olan The Journal of the National Cancer Institute de meme implantları ile meme kanseri arasında bağ bulunamadığı yada bu implantların meme kanserine yolaçmadığı yazıldı.
estetik cerrahi 1998 yılında iskandinav ülkelerinde yapılan çok geniş bir çalışma sonucunda, meme implantlarının herhangi bir nörolojik rahatsızlığa yolaçmadığı açıklandı.
estetik cerrahi 2000 yılında FDA, serum fizyolojik içeren meme implantlarına onay verdi.
estetik cerrahi 2006 yılında FDA, yeni nesil koheziv silikon jel içeren meme implantlarına onay verdi. Böylece 14 yıl süren silikon yasağı kalkmış oldu.


Silikon içeren tıbbi malzemeler 1960'lı yıllardan beri kullanılmaktadır. İlk silikon meme protezi 1962 yılında Timmie Jean Lindsey adlı bir bayana takılmıştır ve 30 sene boyunca hiç bir sorun çıkarmamıştır.

Dünyanın ilk meme büyütme ameliyatı.. Timmie Jean Lindsey in ameliyat öncesi ve sonrası resimleri..



Timmie Jean Lindsey, ameliyat olduğu dönemde ve günümüzde...




        SİLİKON MEME İMPLANTLARININ ÖZELLİKLERİ VE ÇEŞİTLERİ

Yapılan araştırmalar sonucu, 1960'lardan beri milyonlarca kez kullanılan silikonun bugün insan vücuduna en az zarar veren maddelerden biri olduğu bilinmektedir. Tıpda kullanılan silikon (silicone), kum ve kristalde doğal olarak bulunan silicon maddesinden elde edilir. Silikon, laboratuarlarda işlenerek sıvı, jel yada katı hale getirilir.

Katı silikon, vücutta bozulmaz, başka bir maddeye dönüşmez ve vücuda zarar vermeden yıllarca kalabilir. Meme protezlerinin dış kılıfı olarak kullanılan madde bu katı silikondur ve vücuda hiç bir zararı yoktur. Hatta bir çok ilacın bileşiminde silikon maddesi bulunur.

İstatistik:
estetik cerrahi Amerika birleşik devletlerinde son yıllarda yapılmış meme büyütme ameliyatlarının istatistikleri şöyledir (karşılaştırma kolay olsun diye rakamları yuvarladım, küsüratları gözardı ettim):

- 2005 yılında: 291.000
- 2006 yılında: 329.000
- 2007 yılında: 399.000
- 2008 yılında: 356.000
- 2009 yılında: 312.000
- 2010 yılında: 318.000
- 2011 yılında: 317.000
- 2012 yılında: 331.000

- Ülkemizdeki ameliyat sayıları ile ilgili sağlıklı bir istatistiksel veri yoktur. Amerika ile ilgili istatistiki sayılar, Amerikan plastik cerrahi derneği web sitesinden alınmıştır.



Silikon maddesi meme protezi dışında başka bir çok yerde kullanılmaktadır (örneğin elde eklem protezi yada tendon protezi olarak) ve genellikle vücuda konduğu yerde ömür boyu hiç bir rahatsızlık vermeden kalabilmektedir. Bugün insanlarda korku uyandıran silikon ise yıllar önce kullanılmış olan sıvı (enjekte edilebilir) silikondur ; bu tip sıvı silikon enjeksiyonları (ve sıvı silikon içeren meme implantları) 1996 dan beri tüm dünyada yasaklanmıştır. Sıvı silikon, enjekte edildiği bölgede doku içine yayılarak çok ciddi allerjik reaksiyonlara yolaçabilmektedir. Günümüzde kullanılan meme protezlerinin hiç birinde sıvı silikon kullanılmamaktadır (sıvı silikonu, bugün meme protezlerinde kullanılan koheziv silikon jel ile karıştırmayınız; koheziv silikon jel akıcı değildir, sıvı silikonla kimyasal olarak da tamamen farklı bir maddedir).

DÜNYANIN ÖNDE GELEN MEME İMPLANTI ÜRETİCİLERİ:
estetik cerrahiFirmaların web sitelerini açmak için logoları tıklayınız:
estetik cerrahiBugün bu meme implantlarının bir çoğu ülkemizde bulunabilmektedir (Fransız P.I.P. firması iflas ederek kapanmıştır).
Mentor Inamed Silimed

Lifesil (LİFESİL firmasının sitesinde sorun var)

Eurosilicone

Rofil (ROFİL FİRMASI İFLAS ETMİŞTİR)

P.İ.P. (PIP FİRMASI İFLAS ETMİŞTİR)

Refinex Nagor Allergan-Natrelle İdeal implant
Sebbin Aart AlliedBioMedical


estetik cerrahiPIP markası bugün artık iflas etmiştir.. Fransız ve Alman sağlık bakanlığı tarafından PIP implantların bazı gerekli tıbbi kriterleri (European Medical Device Law e.g. 93/42/EWG) sağlamadığı ve 2001 yılından bu yana üretilen implantlarında uygun silikon jel kullanmadıkları; bu sebeple cerrahların bu implantları kullanmamaları gerektiği, kullanılan hastalarınsa implant değişimi için geri çağırılmaları gerektiği bildirilmiştir..Bu uyarı IPRAS tarafından dünyadaki tüm plastik cerrahlara iletilmiştir.. Duyurunun orjinalini okumak için tıklayınız..
estetik cerrahiBir Hollanda firması olan Rofil firması da bugün artık iflas etmiş ve kapanmış bulunmaktadır. Rofil firmasının, M serisi implantlarının aslında PIP firmasının ürünü olduğu anlaşılmıştır.


Günümüzde kullanılan meme protezlerinin dış kılıfları ya katı silikondur yada poliüretandır. İçlerindeki maddeler ise koheziv silikon jel, hidrojel yada serum fizyolojiktir.

Önceki yıllarda dış kılıfı titanyum kaplamalı, içi soya yağı ile dolu değişik implantlar üretilmiş olsa da bu implantlar çeşitli sebeplerle üretimden kalkmıştır.

Günümüzde en sık kullanılan implantlar, (1) dışı katı silikon, içi koheziv jel silikon ile dolu olan ve (2) dışı katı silikon, içi serum fizyolojikle doldurulan implantlardır.. Bazı uzman hekimler takıntılı şekilde sadece silikon jelli implantları yada sadece serum fizyolojikli implantları tercih etse de bu iki implant tipi, birbirinin yerini tutmaz. Biri daha iyi, diğeri daha kötü diyemeyiz. İkisinin de avantaj ve dezavantajları vardır. Önemli olan hangi vakada, hangi implantı kullanacağını bilmektir. Bazı vakada mutlaka silikon jelli implant kullanmak gerekir. Bazen de serum fizyolojikli implant daha iyi sonuç verecektir..

Aşağıda silikon jelli meme implantları görülüyor. Resimlerden de görülebileceği gibi, silikon jelli implantlar kesilse dahi jel akışkan olmadığından içindeki silikon jel, implant dışına sızmaz. Bu implantların kıvamı (serum fizyolojikli implantlara göre) meme dokusuna daha yakındır. Hastanın meme dokusu çok ince ise serum fizyolojikli meme implantları çok uygun değildir, çünkü kıvamı meme dokusuna göre daha yumuşak olduğundan ele gelebilir. Bu durumda koheziv silikon jelli implantları kullanmak daha uygundur..



Serum fizyolojikle şişirilen implantlar: Bu implantlar paketten boş halde çıkar. İçi, dışı antibiyotikli serumla yıkandıktan sonra iyice boşaltılır ve kıvrılıp sigara yada kalem haline getirilir. Koltukaltından yapılan 2 santimlik bir kesiden içeri yerleştirilebilir. İmplant içeri yerleştirildikten sonra parmaklar aracılığı ile açılır ve düz hale getirilir; daha sonra kablosu aracılığı ile serumla şişirilir. Bu implantların en büyük özelliği kesinin meme üzerinde olmaması, koltukaltında kalması ve çok kısa olmasıdır. Meme büyütme ameliyatında meme üzerinde hiç iz kalmaması mükemmel bir avantajdır. Malesef, bu implantlar herkese göre değildir. Bu implantları kullanabilmek için üzerlerini kapatacak bir miktar meme dokusu olmalıdır. Meme dokusu çok az ve ince olan hastalarda bu implantlar dışarıdan belli olabilir. Meme dokusu çok ince hastalarda koheziv silikon jelli implantları (üst paragrafdaki implantlar) kullanmak daha doğru olacaktır..



Bunlar dışında dış kılıfı tek katmanlı ve çift katmanlı olan protezler, yüzeyi pütürlü (textured) olan ve yüzeyi düz (smooth) olan protezler vardır. Ayrıca şekli yuvarlak ve damla şekilli (anatomik yada kontür adı da veriliyor) protezler de vardır. Çok daha marjinal olarak, ameliyattan sonra dışarıdan şişirilebilen protezler ve göbek deliğinden meme altına ilerletilerek yerleştirilen protezler dahi mevcuttur. Bunun dışında yüksekliği fazla olan (high profile, moderate plus) ve yüksekliği daha az olan, yayvan olan protez modelleri vardır (moderate ve low profile). Meme protezi üreten firmaların çoğunluğu sağ ve sol meme için şekli aynı olan meme protezleri üretseler de, bazı firmalar her iki meme için farklı şekilleri olan meme protezleri üretmişlerdir; örneğin 'ROFİL' firmasının 'M IMPLANT' olarak adlandırdığı meme protezleri sağ ve sol için farklı şekillerdedir. P.İ.P. markası da her iki taraf için farklı şekillere sahip asimetrik meme protezleri üretmiştir. Geçtiğimiz yıllarda P.İ.P. firması iflas etmiş, bu sırada ROFİL firmasının sattığı 'M İmplant' meme protezlerini de aslında P.İ.P. firmasının ürettiği ortaya çıkmıştır..

ANATOMİK İMPLANTLAR HAKKINDA...

Anatomik implantların 2 dezavantajı vardır. Birincisi, bu implantların üstü, altı bellidir ve yerleştirilirken doğru yerleştirilmeleri gerekir. Bu implantları yerleştirdikten sonra elinizle doğru durup durmadıklarını kontrol edebilirsiniz. Arka yüzlerinde ve üst taraflarında minik çıkıntılar bulunur; bu çıkıntılar parmak uçları ile hissedilerek doğru konup konmadıkları anlaşılabilir. Aşağıda, bu minik çıkıntısı üçgen şeklinde olan bir silikon implant görülüyor.



Aşağıda soldaki implantta minik çıkıntıları 3 küçük yuvarlak şeklinde olan bir implant görülüyor. Sağdaki implantın ise içinde radyoopak (röntgende gözüken) bir şerit bulunuyor. Bunun avantajı, ameliyattan çok sonra dahi bir röntgen çekerek filmde bu radyoopak şeriti görerek implantın duruşu hakkında bize bilgi vermesi.. Bu noktada anatomik implantların 2. dezavantajlarından bahsedeyim. Bu implantlar içeride dönerek memenin şeklinin bozulmasına yolaçabiliyorlar. Bu durumda implantın çıkarılarak yeniden yerleştirilmesi gerekir. Eğer daha önce anatomik implant ile meme büyütme ameliyatı olmuşsanız ve şu an memenizde sağında, solunda elinize sertlikler, sivri uçlar geliyorsa implant içeride dönmüş yada kıvrılmış demektir. Bir plastik cerraha başvurarak düzelttirmelisiniz. Yuvarlak implantlarda bu gibi sorunlar olmaz.



Bazı markaların bazı modelleri ise ameliyattan sonra ekstra şişirilebilir modellerdir. Örneğin Mentor firmasının Spectrum, expandable saline breast prothesis modelleri ameliyattan sonra -6 ay süre ile- bir miktar daha (25-90cc.) şişirilebilir modellerdir. Bu protezlerin ameliyat dikiş yerine yakın, ciltaltında bir portu bulunur; ameliyattan sonra hastanın istediği kadar daha protez şişirilip (25-90 cc. kadar) (yada indirilip), lokal anestezi ile yapılan ufak bir cerrahi girişimle bu port çekilip alınır. Port alındığında kink valve ve leaf valve yapısındaki tıkama mekanizmaları protezden dışarı serum kaçmasını önler. Protezin dışındaki silikon tıpa da port çekilir çekilmez kapanır. Bu tıpanın asıl görevi dışarı serum sızmasını önlemek değil, şişirme yerinden protez içine doku gelişmesini önlemektir. Sıvının dışarı kaçmasını asıl olarak iç kilit mekanizması önler. "Spectrum, expandable saline breast prothesis"'in bir özelliği olarak port bir kez çekildimi bir daha protez içine ne serum verilebilir ne de dışarı serum alınabilir. Bu yüzden protezi çıkarmak için ya daha büyük bir kesi yapmak gerekir yada protezi delerek boşaltmak gerekir.


Görüldüğü gibi, aslında meme protezleri son derece çeşitlidir ve her tip meme protezi farklı sonuçlar verir. Doktorunuz muayene sırasında sizin de isteklerinizi göz önünde bulundurarak, muayenenize göre size en uygun protezi önerecektir. Ameliyatta ne tip bir protez kullanılacağına hasta, doktoru ile birlikte karar vermelidir. Tüm bu protezlerle elde edilecek sonuçlar farklı olacağından doktorunuza muayene olmalı, isteklerinizi net olarak ifade etmeli ve göğüslerinizin ne büyüklükte olmasını istediğinizi belirtmelisiniz. Doktorunuz, kullanılacak protezin cinsi, şekli ve büyüklüğüne karar vermenizde yardımcı olacaktır. Protezin büyüklüğünü belirlerken en önemli kriter sizin isteğinizdir. Şu anda kullandığınız sütyen numarasına ve ameliyat sonrası kullanmak istediğiniz sütyen numarasına göre ne büyüklükte bir protez konması gerektiğini doktorunuz tecrübelerine dayanarak hesaplayacaktır. Daha sonra yapılacak şey, protezin şekline, pütürlü olup olmayacağına, içeriğine (silikon jel yada serum fizyolojik), çift katmanlı yada tek katmanlı olmasına ve low yada high profile modellerinden birine karar vermektir. Görüldüğü gibi günümüzde protez seçenekleri çok fazladır. Size en uygun protezin belirlenmesi için doktorunuzla tartışıp en uygununa karar vermelisiniz.

        SÜTYEN NUMARASI NASIL HESAPLANIR?

Meme büyütme ameliyatı olacak hastalar öncelikle gerçek sütyen numaralarını ve ameliyattan sonra giymek istedikleri sütyen numarasını bilmelidir. Konacak protezin büyüklüğü yaklaşık olarak buna göre hesaplanır. Öncelikle bir mezura ile göğüslerinizin en çıkıntılı olduğu yerden göğüs çevrenizi ölçün. Bunu bir yere kaydedin. Daha sonra mezura ile göğüslerinizin hemen altından gövde çevrenizi ölçün. Aşağıdaki tablodan sütyen numaranızı bulabilirsiniz. Örnek: Diyelim ki göğüs altı ölçümünüz 80 cm. , göğüs çevresi 98 cm. ise sütyen numaranız:80C demektir. Yine diyelimki siz 80D sütyen giymek istiyorsunuz (göğüs çevresi 100 cm. olsun istiyorsunuz) bu 1 "cup" büyüme demektir. Doktorunuz 1 "cup" büyüme sağlamak için ameliyatta kullanılması gereken meme protezinin hacmini sizin için hesaplayacaktır.

Diğer yandan şu da bir gerçektir (eğri oturalım doğru konuşalım): dünyada hiç bir hastanede, hiç bir ameliyathanede boy boy sütyenler bulunmamaktadır. Hiç bir cerrah, ameliyatınız bitince ameliyat öncesi istediğiniz boy sütyeni size giydirip denemez. Yok böyle birşey. Size sütyen numaranızı ve ameliyattan sonra ne büyüklüğe gelmesini istediğinizi sorarız, çünkü bu bize istediğiniz büyüklük hakkında bir fikir verir. Örneğin ben, hastanın ameliyattan sonra ne büyüklükte sütyen giymek istediğini soruyorum; buna ek olarak elimdeki sizer (denemelik) silikonları hastanın sütyeninin içine koyup denemesini istiyorum. Hastam, silikonları sütyen içine yerleştirip üzerine kıyafetini giyince aynada görünüşüne bakıyor ve istediği büyüklüğe karar veriyor. Sonunda, yaklaşık olarak ne büyüklükte bir implant kullanacağımız belli oluyor. Yoksa, ameliyatın sonunda hastaya sütyen giydirip, bakmıyoruz, olmuş mu diye..

 
GÖĞÜS ALTI VE GÖĞÜS ÇEVRESİNE GÖRE SÜTYEN NUMARASININ HESAPLANMASI (1922 den beri kullanılan klasik hesaplama yöntemi):
 
Göğüs altı çevresi Göğüs çevresi Beden   Göğüs altı çevresi Göğüs çevresi Beden
cm. cm. cup size cm. cm. cup size
70 82 cm. A 90 102 A
85 cm. B 105 B
88 cm. C 108 C
90 cm. D 110 D
   
75 87 cm. A 95 107 A
90 cm. B 110 B
93 cm. C 113 C
95 cm. D 115 D
   
80 92 A 100 112 A
95 B 115 B
98 C 118 C
100 D 120 D
   
85 97 A      
100 B    
103 C    
105 D    

Görüldüğü gibi meme büyütme ameliyatları, hiç te basit ameliyatlar değildir. Başarılı sonuç alabilmek için bir çok konuda bir çok kritik karar vermek gerekir:

        MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDA ÖNEMLİ NOKTALAR:

1) Kişi bu ameliyata uygun mu değil mi?


Kişinin şikayetçi olduğu estetik kusur, bu ameliyatla giderilebilecek bir sorun mu; hastanın fiziksel yada ruhsal bir engeli var mı? Hasta muayene edilir ve sorununun meme protezi ile çözümlenebileceği görülürse opere olabilir. Bazı vakalarda, örneğin ciddi boyutta asimetrileri olan vakalarda, bir tarafı meme protezi ile büyütürken, diğer tarafa meme küçültme ameliyatı yapmak gerekebilir. Bunun yanında, sadece silikon implantlarla memelerdeki şekil bozukluklarının giderilmesi çok zordur. Örneğin hastanın meme uçları çok fazla yanlara bakıyorsa, sadece meme implantları ile meme uçlarını ortaya yaklaştırmak genellikle mümkün olmaz. Bu gibi bir durumunuz varsa şunu bilin: implantlar meme uçlarını ortalayacak şekilde yerleştirilmez. İmplantlar, göğüs kafesine ve ön koltukaltı çizgisine göre yerleştirilirler. Hastanın meme uçları olması gereken noktadan daha yanlardaysa, meme büyütme ameliyatından sonra da yanda kalacaktır. Bozuk yerleşimli meme uçlarını olması gereken yere almak farklı ve meme üzerinde iz bırakan bir ameliyat yapmayı gerektirir. Hastaların bunları bilmesi gerekir.

2) Ne büyüklükte bir protez konacak?


Protezin büyüklüğü kişinin isteğine, doktorun önerisine ve hastanın göğüs-vücut yapısına göre belirlenir. Protez taktırmak isteyen kişi ameliyat sonrası ne büyüklükte sütyen giymek istediğini doktoruna belirtmelidir. Doktorunuz size ne büyüklükte meme protezi konması gerektiğini hesaplayacaktır. Protezin kas altına konduğu ameliyatlarda nispeten daha büyük protez kullanmak gerekir (göğüs kası altına konan implantı, göğüs kası bir miktar bastıracaktır).Genellikle ameliyathanede bir dizi (bir kaç boy) 'sizer' bulundurulur. 'Sizer' dediğimiz protezler kalıcı protez değildir, bir nevi 'denemelik' meme protezi diyebiliriz. Bazı firmalar, bunları kalıcı implantlardan ayırtetmek kolay olsun diye renkli (mavi, yeşil) üretir. Ameliyata başlanırken ameliyat odasında çeşitli ebatlarda 'sizer' ve meme protezleri bulundurulur. Ameliyatta 'sizer' yerleştirilerek memenin büyüklüğüne ve şekline bakılır. Meme istendiği kadar büyümediyse o 'sizer' çıkarılır ve daha büyüğü yerleştirilir. İstenen büyüklük elde edilince 'sizer' çıkarılır ve sizer ile aynı ebattaki silikon meme protezi yerleştirilir (bu yöntem, özellikle meme asimetrilerinin düzeltilmesi sırasında kolaylık sağlar; küçük olan tarafa sizer kullanılarak meme protezi konduğunda tam simetri sağlanabilir).

Bir diğer durum ise hastanın meme dokusu hiç yoksa ve meme cildi ameliyat sırasında genişlemeyecek şekilde ise -ve bu hastaya büyük bir protez konacaksa- kalıcı meme protezinden önce doku genişletici ile meme cildinin genişletilmesidir. Özellikle cinsiyet değişikliği ameliyatı geçiren erkek hastalarda bu işlem gerekli olabilir çünkü protezin yerleştirilebilmesi için meme bölgesindeki cildin genişletilmeye ihtiyacı vardır. Ameliyatla meme bölgesine doku genişletici yerleştirilir, haftalar içinde bu doku genişletici şişirilerek meme bölgesindeki cildin genişlemesi sağlanır. Bu tarz doku genişleticilerde genellikle hasta haftalık kontrollere gelir ve meme başından iğne ile serum fizyolojik enjekte edilerek bu geçici protez şişirilir. İğnenin tam olarak nereden yapılacağı, özel bir mıknatıs sayesinde bulunur. Meme bölgesine yerleştirilen doku genişleticinin iğne-enjeksiyon yerinde bir mıknatıs bulunur. Dışarıdan da ayrı bir mıknatıslı aparat kullanılarak tam enjeksiyon yeri bulunur. Böylece doku genişletici yaralanmadan (iğne ile delinmeden), tam enjeksiyon yerinden, içine serum verilerek doku genişletici şişirilir. Meme cildi yeterli derecede genişlediğinde ikinci bir ameliyatla doku genişletici çıkarılır ve kalıcı meme protezi yerleştirilir.

Genel olarak tüm hastalarda konacak meme protezinin büyüklüğüne karar verirken şu noktalar gözönünde bulundurulur:

estetik cerrahi Hastanın isteği dinlenir, göğüslerinin ne büyüklükte olmasını istediği, ne büyüklükte sütyen takmak istediği net olarak anlaşılır.

estetik cerrahi Hastanın fizik yapısı (meme uçlarının büyüklüğü, göğüslerin büyüklüğü, iki göğüs arasındaki açıklık, göğüs şekli, göğüslerde sarkma olup olmadığı, hatta hastanın boyu ve vücud yapısı) değerlendirilir.

estetik cerrahi Hastanın bir kaç değişik pozda resimleri alınır.

estetik cerrahi Hastaya eski hastaların ameliyat öncesi ve sonrası görüntüleri gösterilir. Eski hastaların resimleri gösterilirken her birine ne hacimde protez konduğu, protezin konduğu anatomik bölge (meme dokusu altına yada göğüs kası altına) belirtilir.

estetik cerrahi Meme protezi üreten bir firma olan Inamed firmasının web sitesinde bulunan Inamodel uygulaması hastaya bir fikir verebilir (bu uygulamayı çalıştırabilmeniz için bilgisayarınıza VETPplayer ın kurulu olması gerekmektedir; VETPlayer ı kurmak için tıklayınız). Bu site yabancı kaynaklı olduğundan maalesef uygulamada kullanılan birimler inch şeklindedir.

estetik cerrahi Kaç cc'lik protezin memede ne kadar büyüme yapacağı aşağı yukarı bellidir (tabii protezin kas altına yada meme dokusu altına konmasına göre protezlerin memede büyüme yapıcı etkisi değişir; protezler kas altına konduğunda daha büyük protez koymak gerekir). Bu hesaplama için doktorunuza danışmalısınız (doktorunuz dilediğiniz sütyen numarasına göre konacak meme protezinin hacmini; örneğin 80A sütyen giyen bir bayanın ameliyattan sonra 80D giymesi için ne büyüklükte protez konacağını hesaplayacaktır).

3) Protezin şekli nasıl olacak? Anatomik, yuvarlak, asimetrik?

Protezlerin şeklinin nasıl olması gerektiği halen tartışmalıdır. Anatomik şekilli ve yuvarlak olanlar arasında sonuç açısından fark olmadığını yazan makaleler kadar anatomik şekilli olanları öven makalelerde vardır. Hatta bu tartışmaya Rofil ve P.İ.P. firmaları her iki taraf (sağ ve sol) için farklı şekillerde meme protezleri üreterek daha farklı bir boyutta katmıştır (bu iki firma, implantlarında kullandıkları standart dışı silikon jel sebebiyle bugün iflas etmiştir). Anatomik şekilli protezler, şekillerini korumaları için oldukça sert kıvamlı, yoğun silikon jel içerirler. Kıvamları jelibon şekerleri kıvamına benzer. Buna karşın, yuvarlak implantların hem silikon jelli olanları, hem de serum fizyolojik içerenleri vardır.

Anatomik modeller (bu protezler anatomik, kontür, biodimensional ve teardrop (gözyaşı damlası) olarak da adlandırılıyor) daha pahalıdır ve şekillerini korumaları önemli olduğundan genellikle yüksek sertlik derecesinde olan cohesiv III silikon jel ile dolu olanları kullanılır. Üstleri, altları farklı olduğu için yerleştirilirken doğru yerleştirilmeleri gerekir. Anatomik ve asimetrik meme protezleri, yerlerinden kayma gibi sorunlar olmaması için özellikle yüzeyleri pürüzlü üretilirler; böylece konuldukları bölgede dokuya daha iyi yapışır, yerlerinden kaymazlar. Anatomik implantlar bazı hastalarda keyfen tercih edilebilir ama bazı vakalarda özellikle anatomik implantların kullanılması zorunludur. Bazı bayanların göğüslerinin üst kısımlarında hacim, alt kısıma göre daha azdır. Sanki üst kısımlarda meme dokusu yoktur, olan meme dokusu memenin alt kısımlarına yığılmıştır. Bu vakalarda üst kısımlarda dolgunluğu sağlamak için mutlaka anatomik implant kullanmak gerekir. High profile, yuvarlak meme protezleri ile istenen sonuç bu vakalarda alınamayabilir.

Yuvarlak, serum fizyolojikli modeller ise, hasta ayağa kalktığında zaten damla protezlere yakın bir görüntü verirler çünkü yerçekiminin etkisi ile protez içindeki serum aşağı toplanır ve proteze damla şekilli protezlerdeki gibi bir görünüm verir; bu yuvarlak-serum fizyolojikli protezlerin fiyatları da damla şekilli meme protezlerine göre daha ucuzdur.

4) Protezlerin kılıfının yapıldığı madde: silikon, poliüretan, titanyum kaplama.

Değişik firmalar değişik maddelerden ürettikleri meme protezlerini kullanıma sunmuşlardır. Bu maddeler arasında silikon en fazla kullanılandır. Silikon dışında titanyum kaplamalı ve poliüretandan üretilmiş meme protezleri de bulunmaktadır. Dış kaplama konusunda farklı ürün arayışının 2 sebebi vardır:

Vücuda zarar vermeyen, kapsül kontraktürüne yol açmayan dış kılıf maddesinin arayışı: Bugün katı silikon kılıflı protezler bu konuda aklanmıştır. Bunun yanında nadiren de olsa kapsül kontraktürü her tip meme protezi ile olabilmektedir.

Daha uzun süre dayanan, uzun yıllar sonunda sızdırma yapmayan dış kılıf arayışı: katı silikon kılıflı protezlerin uzun yıllar dayandıkları bilinmektedir; yine de üretici firmalar bu protezlerin 10 yıl sonunda değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bunun sebebi protezlerin yıllar içinde yüzbinlerce kez nefes alma-verme hareketleri ile bir tahrişe uğramaları ve yıllar sonunda çok az da olsa içeriklerini (serum fizyolojiği) sızdırabilmeleridir. Bu ihtimal yüzünden artık akışkan olmayan koheziv silikon jel içeren protezler üretilmiştir. Bu protezler delinse dahi katı silikon jel doku içine akmamaktadır. Bazı firmalarda yıllar sonunda oluşan tahriş ve sızdırma ihtimaline karşı titanyum kaplamalı silikon protezleri üretmişlerdir. Bu protezlerin kılıflarındaki katman sayısı diğerlerine göre daha fazladır ve yapı olarak titanyumla sağlamlaştırılmışlardır.

NOT: Titanyum kaplı implantları geliştiren P.I.P. firması bugün iflas etmiştir..

NOT: Benim değiştirdiğim en eski meme implantı 20 yıllık idi. Çıkan implantlar eski sıvı silikon içeren implantlardan idi ve sapasağlamdılar. Hasta, firmaların 10 yılda bir implantların değiştirilmelerini önerdiklerini duyduğundan, kendi isteği ile meme implantlarını değiştirtti.


5) Protezin içeriği


Protezin içeriği de önemlidir. Örneğin serum fizyolojikli meme protezleri boş şekilde yerleştirilip şişirildiklerinden ameliyat daha kolay olur, daha ufak bir kesiden yerleştirilebilirler; örneğin memeucu veya koltukaltına yapılacak 3-4 santimlik bir kesiden yerleştirilebilirler. Ayrıca çok önemli bir avantajları da vardır: şişirme marjı. Serum fizyolojikli meme implantları, belli bir sınır dahilinde hacminden biraz az yada çok şişirilebilir. Örneğin serum fizyolojikli imlantın hacmi 275+25 cc. ise bu, implantın 275 cc şişirilebileceğini, dilenirse 25 cc. daha serum verilerek toplamda 300 cc. serum ile şişirilebileceğini ifade eder. Silikon jelli implantlarda ise böyle bir lüksünüz yoktur, bu implantlar paketten zaten belli bir hacimde silikon jel ile doldurulmuş halde, hazır çıkar. Bu avantajlarına karşın serum fizyolojikli protezlerin, nadiren de olsa yıllar içinde serum kaçırabildikleri bildirilmiştir. Protezin içindeki serumun dışarı sızması halinde hastaya bir zararı yoktur; sızan serum, vücut tarafından emilip atılacaktır. Protezin sönmesi ise tabii ki bir sorundur. Bu durumda protezin değiştirilmesi gerekir. Yine de bu gibi sönme vakaları çok nadir ve yıllar içinde olan vakalardır. Günümüzde en yaygın kullanılan protezler serum fizyolojikli protezlerdir.

Koheziv silikon jel içeren protezler, paketten içi dolu olarak hazır halde çıkar ve yerleştirmesi daha zordur. Silikon jelli bir protezi yerleştirmek için en az 4-5 santimlik bir kesi yapmak gerekir. Ayrıca koheziv silikon jelli meme protezlerini meme başından ve koltukaltından yerleştirmek zordur; bu protezler genellikle meme altından girilerek yerleştirilir. Bu protezlerin daha doğal bir kıvama sahip oldukları söylenir. Koheziv silikon jelin de 3 tipi var ve bunların kıvam ve sertlikleri farklıdır. En sert koheziv silikon jel içeren meme protezleri oldukça sert bir kıvama sahiptir. En yaygın kullanılan protezler, orta sertlikdeki koheziv II implantlardır. Tüm meme protezlerini karşılaştırmamız gerekirse en yumuşak kıvamlı olanlar serum fizyolojikli protezlerdir, ondan sonra sırasıyla (kıvamı sertleşerek) koheziv silikon jel I, koheziv silikon jel II ve en son olarakta koheziv silikon jel III gelir. Koheziv silikon jel III içeren protezlerin kıvamı jel-ayıcık şekerlemelerininki (jelibon şeker) gibidir.

Bir de hidrojel içeren meme protezleri vardır. Bu protezlerin içeriği hyaluronik asit, polisakkarid jel yada hidrofil poliakrilamid jeldir. Hidrojel içeren protezlerin kullanımı yaygın değildir. Bir ara popüler olan soya yağı içeren meme protezleri bugün artık kullanılmamaktadır.

Hem koheziv silikon jel hem serum fizyolojik içeren protezler de üretilmiştir. Çift katmanlı protezlerde dış katman silikon jel içerip, iç katman serum fizyolojikle şişirilebilir olabilir; yada tam tersi olabilir. Bunlar çok marjinal tasarımlı implantlardır, sık kullanılmazlar.


6) Protezin katmanları


Protezin katmanları öncelikle protez fiyatını etkiler. Çok katmanlı protezler daha pahalıdırlar. Bu protezler içerik sızdırma olayına karşı geliştirilmişlerdir. Dış katmanı serum, iç katmanı silikon jel içeren yada dış katmanı silikon jel, iç katmanı serum fizyolojik içeren protezler vardır. Günümüzde artık implantların içinde neredeyse silgi kıvamında koheziv silikon jel denilen ve akışkan olmayan bir silikon kullanılmaktadır; bu yüzden silikonun sızması yada akması söz konusu değildir. Genellikle tek katmanlı implantlar kullanılmaktadır. Aslında bu tek katman silikon bile mikro düzeyde en az 3 kat silikon kılıf içermektedir ama dışarıdan bakınca gözle görülmez.


7) Protezin low, moderate, moderate plus yada high profile modelleri


Protezlerin low, moderate, moderate plus yada high profile gibi (yada low, moderate, full, extra full gibi) değişik kalınlıktaki modelleri üretilirken göğüse verilmek istenen şekil gözönüne alınmıştır. Low profile modeller (daha yassıdırlar, çapları daha geniştir) memeyi daha yassı ve geniş gösterirken high profile modeller (çapları daha azken, kalınlıkları daha fazladır) memeyi daha öne çıkık ve büyük gösterir, memenin üst kısmına daha fazla dolgunluk sağlarlar. Bu iki model arasında da moderate ve moderate plus profile modeller yeralır. Bu modeller arasında seçim yaparken kişinin memesinin ne kadar öne çııntılı istediği (projeksiyon) ve memenin taban çapı dikate alınır.

estetik cerrahi Low profile (en yassı, çapı en geniş)
estetik cerrahi Moderate profile
estetik cerrahi Moderate plus profile
estetik cerrahi High profile (en kalın, çapı en az)




8) Protezin yüzey özelliği: düz ve pürtüklü yüzeyli protezler


Protezin yüzey özelliği de önemlidir. Pürüzlü yüzeyli (textured-siltex) meme protezleri yerleştirildikleri bölgeye daha iyi tutunurlar, kapsül kontraksiyonuna daha az yolaçtıkları söylenmektedir; buna karşın dışarıdan daha fazla belli oldukları da söylenmektedir çünkü çeperleri daha kalındır. Diğer yandan, pütürlü yüzeyli koheziv III silikon jelli implantlar, kas altı bölgeye konduklarında dışarıdan belli olmazlar. Anatomik (kontür, damla şekilli) implantların üst ve alt kısımları bellidir; memeye doğal bir görünüm vermeleri için içeride düzgün durmalı ve dönmemelidirler. Bu yüzden içeride hareket edip dönmelerini engellemek için bu implantlar her zaman pürüzlü yüzeyli(textured-siltex) üretilirler.



Düz yüzeyli (smooth) meme protezlerinin çeperleri daha ince olduğundan dışarıdan daha az hissedilirler. Yuvarlak şekilli implantlar, içeride dönse de göğüsün şekli bozulmaz, sonuçta yuvarlaktırlar; bu yüzden yuvarlak implantlar düz yüzeyli (smooth) üretilebilirler.




9) Protez nereden konacak?


Her yöntemin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Tüm yöntemlerde iz kalır. Burada amaç, izi saklamaktır. Yine de tüm bu yöntemler sonucu kalan izler zaman geçtikçe silikleşecektir ve sonunda farkedilmeyecek kadar az belli olurlar. Protezler nereden konursa konsun hem meme altına hemde göğüs kası altına yerleştirilebilir. Protezler kas altına yerleştirildiğinde aynı etkiyi yapması için meme altına yerleştirilenden biraz daha büyük bir protez koymak gerekir.

GİRİŞ YERLERİ:
Meme ucundan
Meme altından
Koltukaltından
Göbek deliğinden (T.U.B.A. yöntemi)
Karın germe ameliyatı sırasında karın alt kısıma yapılan kesiden (T.A.B.A. yöntemi)

estetik cerrahi NOT: Son iki yöntem, pratik olmadıkları ve çok fazla avantaj sağlamadıkları için yaygın uygulanmamaktadır. Meme protezleri sıklıkla ilk 3 yerden girilerek yerleştirilir.


Bir: Protez, meme başından konduğunda iz meme başında, meme başındaki koyu alanın hemen sınırında olur. Yani iz, sütyen yada bikini üstü giyilmediği zaman görülebilecek bir yerdedir fakat buradaki dokuda genellikle belirgin bir iz kalmaz. Protez, meme başından yerleştirilirken meme dokusu azda olsa kesilebilir; fakat bu kesinlikle emzirmeye etki edecek derecede değildir; yine de ameliyat sonrası bebek sahibi olmayı düşünen hastaların bu konuyu doktorları ile görüşüp tartışmaları gerekir. Hem meme başından protezi yerleştirmek hem de meme dokusunu hiç kesmemek de mümkündür. Meme başından girildikten sonra göğüs kasına kadar ciltaltı dokudan ilerlenirse meme dokusu hiç kesilmemiş olur. Meme başı çok küçükse yada konacak protez büyükse protezin meme başından yerleştirilmesi zor olabilir. Koheziv silikon jel içeren protezleri meme başından yerleştirmek zordur, kesi buradan yapılacaksa serum fizyolojikli meme protezlerini kullanmak kolaylık sağlar. Bazı durumlarda protez, meme başından konamaz; örneğin bazı bayanlarda meme başında koyu renkte olması gereken bölge koyu olmayıp normal cilt renginde olmaktadır. Bu durumda burada kalacak iz belirgin olacağından, protezi koltukaltı yada meme altından koymak gerekebilir. Bazı bayanlarda da meme başı çok ufak çapta oluşmuştur; bu durumda da meme başından protez yerleştirmek tercih edilmez. Bu yöntemin en kötü yanı bazen meme ucunda his kaybı yaşanabilmesidir.

İki: Protez, meme altından yerleştirildiğinde meme dokusuna kesi yapılmaz, iz meme altında kalır ve pratikte görülebilecek bir yerde değildir. Kalan iz, sütyen yada bikininin üstü giyilmese dahi belirgin, görülebilecek bir iz değildir ama yine de tüm bu yöntemler içinde izin en fazla kaldığı yer meme altıdır. Burada maharet, kalacak izi tam meme altı hattına denk getirmektir. Bu, cerrahın yeteneğine kalmıştır, çünkü protez konduktan sonra göğüs büyüyeceği için meme altı hattı değişecektir. Ameliyattan önce tam meme altına denk gelen yeri kalemle işaretlerseniz, meme implantı konduktan sonra genellikle bu işaretin meme üzerine doğru kaydığı görülür. İşte cerrahın yapması gereken, kesiyi, ameliyat sonunda tam meme altında kalacak şekilde yapmaktır. Bu biraz tecrübeye bağlıdır; cerrah tecrübeli ise kesi yapacağı yeri buna göre ayarlar. Koheziv silikon jelli meme protezleri kullanılacaksa kesinin meme altından yapılması kolaylık sağlar. Bu implantlar çok yumuşak olmadıklarından koltukaltı ve meme başından konulmaları çoğu vakada zordur.

Üç: Protez, koltukaltından da yerleştirilebilir. Bu girişimde, koltukaltında sadece 1.5 santimlik ince bir iz kalır, meme üzerinde hiç bir iz olmaz. İzin en az kaldığı yerdir. Meme üzerinde iz bırakmadığı için bazı hastalarca tercih edilebilir. Buradan koheziv silikon jelli meme protezlerini yerleştirmek çok zor olabilir, buradan girildiğinde genellikle serum fizyolojikli meme protezlerinin kullanılması tercih edilir. Koheziv silikon jelli implantları buradan yerleştirebilmek için en az 4 santim kadar bir kesi yapmak gerekir. İmplant, koltukaltından yerleştirilirken, direkt göğüs kası altına girilebilir ve böylece meme dokusuna hiç temas dahi edilmemiş olur. Bu yöntemde meme bezine kesinlikle hiç bir kesi yapılmaz, meme üzerinde hiç bir dikiş izi kalmaz. Ayrıca ameliyat sırasında kanamanın da en az olduğu yöntemdir. Aslında koltukaltından giriş yöntemi, serum fizyolojikli implantlar için planlanmış bir yöntemdir. Meme üzerinde hiç iz kalmaması, oltukaltında 1.5 santimlik incecik bir iz kalması en büyük avantajıdır. Lakin, son yıllarda hastalar silikon jelli implantları da koltukaltından koymamızı talep etmektedirler. Bu durumda dediğim gibi koltukaltında en az 4 santimlik bir kesi yapmak gerekir.

Dört: Bir diğer giriş yeri göbek deliğidir. Göbek deliğinden girilerek endoskopik yöntemlerle meme protezi yerleştirilebilir ("TUBA"-"Trans Umbilical Breast Augmentation"). Bu yöntemi uygulayabilmek için özel bir eğitim almak, özel cihazlara sahip olmak gerekir, her klinikte uygulanmaz. Bu yöntem ülkemizde uygulanmamaktadır ve tıp dünyasında son zamanlarda oldukça fazla eleştirilmektedir. Teknik olarak bir çok dezavantajı vardır. "TUBA" da protezin simetrik yerleştirilmesi, istendiği kadar ortaya getirilmesi zordur, göğüslerin ayrık kalma riski vardır. Pek fazla yaygınlaşmamış, dezavantajları sebebiyle uygulanmayan bir yöntemdir. Özellikle implantların koltukaltından konmaya başlamasıyla yaygınlaşmadan demode olmuştur..

Beş: Son giriş yeri, karın germe ameliyatı sırasında karnın alt kısımlarına yapılan kesiden (sezeryan izi bölgesinden) protezin konmasıdır ("TABA"-"Trans Abdominoplasty Breast Augmentation"). Yukarıda bahsedilen TUBA yöntemine benzer. Pek pratik değildir, uygulanmamaktadır..


10) Protezler hangi anatomik bölgeye konacak? Meme dokusu altı mı, göğüs kası altına mı?


Protezin yerleştirildiği anatomik bölgelerin de dezavantaj ve avantajları vardır. Örneğin protezin, kas altına konduğu vakalarda iyileşme süresi daha uzundur. Protezin konacağı boşluk iyi oluşturulmadıysa hasta ilk 3-5 gün rahatsız edici şiddette ağrı çekebilir; kolunu hareket ettirmekte zorlanabilir. Bunun sebebi implantın altına yerleştirildiği pektoral kasın aynı zamanda kolumuzu kaldırmaya yardımcı bir kas olmasıdır. Altına yerleştirilen protez sebebiyle bu kas gerildiğinden başlangıçta bu sorunlar olur fakat hasta ilk bir hafta sonunda oldukça rahatlar. Ameliyatta, protezin konacağı boşluk iyi oluşturulmuşsa, göğüs kası yeteri kadar zayıflatılmışsa hastalar hemen hiç ağrı duymazlar ve ameliyat akşamı dahi eve gidebilirler; ama bu boşluk yeteri kadar iyi açılmazsa protez içeriden göğüs kasına baskı yapar; bu da ağrıya yol açar. Hastaların meme büyütme konusundaki en büyük korkuları bu ağrıdır. İmplantın konacağı boşluk iyi açılmışsa ve ameliyat sırasında göğüs kası yeteri kadar gevşetilmiş ise hastalar hiç ağrı çekmez.

Hastanın meme dokusu çok az ise genellikle kas altı yada dual plan yerleşim tercih edilir. Böylece protez, kısmen yada tamamen pektoral kasın (göğüs kasının) altında olduğundan, protezin dışarıdan farkedilmemesini sağlamış oluruz.

Protezin kas altına konduğu ameliyatlar daha uzun sürer, tekrar ameliyat gerekirse (mesela protezin çıkarılması gerekirse) ameliyat daha zor olur. Buna karşın ileride mamografi çekildiğinde, protez hemen meme dokusunun altında olmadığından mamografi daha düzgün çekilebilir.

Protez kas dokusu altına konduğunda, göğüslerde istenen büyümeyi sağlamak için meme dokusu altına konandan daha büyük bir protez konması gerekir. Kabaca örnek vermek gerekirse kas dokusu altına konan 240 cc. lik bir protez ancak meme dokusu altına konan 200 cc. lik bir protez kadar büyüme sağlar (rakamlar sadece örnek olsun diye keyfen verilmiş rakamlardır). Hastanın kendi meme dokusu hacmi çok az değilse, protez meme dokusu altına konabilir çünkü üzerini örtecek meme dokusu vardır, daha etkili büyütme sağlar, daha doğal bir görüntü sağlar, ameliyat nispeten daha kolaydır ve tekrar ameliyat edilmesi gerekirse (mesela ileride protezin değiştirilmesi istenirse) ameliyat daha kolay olur. Bunlara karşın meme dokusu altına konan implantlarda (özellikle meme dokusu az olan bayanlarda ve özellikle memenin dış-yan kısımlarında) protez ele gelebilir.


Protezin özelliklerine karar verildikten sonra sıra protezlerin nereden, hangi anatomik alana konacağına geliyor. Genel olarak protezler, aşağıda sıralanan 6 plana yerleştirilebilir:


PROTEZLERİN YERLEŞTİRİLDİĞİ BÖLGELER:
Meme dokusu altına, göğüs kasının fasyasının üstüne.
Meme dokusu altına göğüs kasının fasyasının altına.
Göğüs kası altına (kas kesisi düşük seviyede, tip I dual plan yerleşim).
Tip II dual-plane yerleşim (kas kesisi hemen meme başının altı seviyesinde).
Tip III dual-plane yerleşim (kas kesisi hemen meme başının üstü seviyesinde).
Ters dual plan yerleşim (implantın alt kısmı kas altı, üst kısmı kas üstü olacak şekilde).

estetik cerrahi NOT: Böyle çok çeşitli yerleşim şekilleri varsa bile implantlar genellikle kas altı yada kas üstü yerleştirilir. Son yıllarda dual-plan yerleşim de popülerleşmiştir.


Aşağıda solda ve soldan ikinci resimde normal meme anatomisini görüyorsunuz. Kabaca ifade edersek meme cildi altında meme bezi, onun da altında göğüs kası bulunur. İmplant, meme bezi altına yerleştirilebilir (sağdan ikinci resimde animasyon ile gösteriliyor); ya da implant, göğüs kası altına yerleştirilebilir (en sağdaki resimde animasyon ile gösteriliyor).


Aşağıda farklı bir çizimle meme implantının yerleştirildiği alanlar gösterilmiş. Meme ucu ile meme dokusu arasına hiç bir şey girmediğini, implantların daha derine (meme dokusu altına yada daha da derine, göğüs kası altına) yerleştirildiğini görebilirsiniz. Bu sebeple meme implantları emzirmeye engel değildir. Hastalar bu ameliyattan sonra bebek sahibi olurlarsa emzirebilirler. Hamilelik yada emzirme sırasında implantların çıkartılması gerekmez.


Aşağıda dual-plan yerleşim şekillerini görüyorsunuz. Tip I dual-plan, bildiğimiz kas altı yerleşimdir. İmplantın alt kısmını kapatan kas dokusu sütüre edilmez ve implantın alt kısmı bir miktar kasın üzerinde kalır. Tip II'de, kas dokusuna yapılan kesi, meme ucunun hemen altındadır. Alt kısımda implant yine kasın üzerinde kalır. Tip III'de ise kasa yapılan kesi memeucunun üzerindedir ve implantın büyük bir kısmı bu seviyenin altında, kasın üzerinde kalır..


Aşağıda dual-plane (Tip III) yerleştirilmiş bir implant görüyorsunuz. Dual-plan yerleşimde, implantın üst kısmı göğüs kasının altında, alt kısmı ise kasın üstünde kalacak şekilde meme dokusu altına yerleştirilir. Altta kalan ve kasın üstünde kalan kısım, memenin alt kısmı ve meme ucunu ileri çıkaracaktır. Dual-plan meme implantı yerleşiminin hem kapsül kontraktürüne karşı koruduğu, hem de daha doğal sonuç verdiği söylenmektedir.


Aşağıda kas fasyasının (göğüs kasının zarının altına) yerleştirilmiş bir implant görüyorsunuz.



        MEME BÜYÜTME AMELİYATI SONRASI MAMOGRAFİ NASIL ETKİLENİR?

Protez, göğüs kası altına konduğunda ileride çekilecek bir mamografiyi daha az etkiler. Meme dokusu altına konan protezler, mamografide görülürler. 35 yaşın üzerindeki bayanlarda meme protezi konmadan önce bir kontrol mamografi çekilmesi önerilir. Ameliyattan sonra mamografi çekiliyorsa, mamografiyi çeken radyoloğun protezden haberdar olması gerekir. Mamografi çekilirken meme dokusu, mamografi makinasında sıkıştırılacaktır. Bu sırada sıkışmanın etkisi ile protezin patlaması çok zordur fakat yine de radyoloğun bu konuda bilgilendirilmesi gerekir.




        AMELİYAT ÖNCESİ HAZIRLIK, AMELİYAT VE AMELİYAT SONRASI BAKIM

Her ameliyatta olduğu gibi, bu ameliyatta da gerekli olan kan ve idrar tahlilleri, akciğer grafisi gibi tetkikler ameliyat öncesi tamamlanır. Herhangi bir hastalığınız varsa (şeker hastalığı yada kalp hastalığı gibi) gerekli konsültasyonlar yapılıp ameliyat öncesi gerekli tedbirler alınır.
Meme protezi konulacak hasta 35 yaşın üzerindeyse, ameliyattan önce mutlaka mamografi çekilerek değerlendirilmelidir. Bu sırada hem olabilecek herhangi bir başka rahatsızlık (meme dokusunda bir tümör yada kist gibi..) tespit edilmiş olur hemde protez konulduktan sonra mamografi çekilecek olursa bununla karşılaştırma yapılmasına imkan verir. Mamografiyi çeken radyolog gerekli görürse meme ultrasonografisi de yapılabilir.
Hasta ameliyata alınmadan uygun şekilde fotoğrafı çekilir. Bu sayede ameliyat öncesi görüntüsü ile sonraki görüntüsünü karşılaştırma imkanı doğar. Ameliyat günü operasyondan önce protezlerin yerleştirileceği alan hasta ayakta iken çizilerek işaretlenir.
Yine tüm estetik ameliyatlarda olduğu gibi ameliyattan önceki 2 gün alkol almamış olmanız, önceki 2 hafta boyunca aspirin almamış olmanız ve sigara içmemiş olmanız önemlidir. Son 10 günde alınan aspirin, ameliyatta olacak olağan kanamanın artmasına yol açacaktır. Sigara, yara iyileşmesini bozar. Dikişlerinizin geç iyileşmesine yol açabilir.

BUNLARI UNUTMAYIN!

Her zaman büyük meme protezi daha güzel sonuç verir diye bir kaide yoktur. Yine de doktorunuza istediğiniz meme büyüklüğünü söylerken şunu unutmayın: Hastaların büyük çoğunluğu ameliyattan sonra 'keşke biraz daha büyük olsaydı' der! Bu yüzden düşündüğünüz büyüklüğün biraz daha büyüğünü seçmenizi tavsiye ederim.. Son yıllarda en fazla kullandığımız meme implantları (kişiden kişiye değişmekle birlikte) 300-450 cc. arasındadır.

Her bayanın meme yapısı farklıdır ve ameliyat sonucunu etkiler. Meme yapınız size özgü olduğundan aynı implantı taktırmış dahi olsanız başka bir bayanda alınan sonuçla sizde alınan sonuç aynı olmayabilir.

Bazı vakalarda meme protezi ile birlikte meme dikleştirme de yapmak gerekir. Bu tamamen memedeki sarkma ve hacim kaybına bağlıdır. Aslında buradaki mantık çok basittir: hacim kaybı varsa hacim kaybını yerine koy (yani silikon implant ile meme büyütme), sarkma varsa dikleştirme yap.. Bazı vakalar ise tam sınırda vakalardır. Hacim kaybı vardır, hafif sarkma da vardır. Bu durumda sadece meme büyütme ameliyatı ile hem memedeki hacim kaybı yerine konmuş olur, hem de konan meme implantı, memede bir miktar dikleştirme yapacaktır. Özellikle meme üzerinde uzun dikiş izleri istemeyen hastalara bu şekilde yaklaşıyorum. Bu şekilde sadece meme implantı ile hem hacim kaybı hem de hafif sarkması düzeltilmiş vakalar, 5-10 sene içinde gerçek bir meme dikleştirme ameliyatı için adaydırlar. Bu hastalara ileride meme dikleştirme ameliyatına mecbur kalabilecekleri söylenmelidir.

Çok iri implant (500-700 cc. ve üzeri) kullanıldığında doğal olarak meme dokusuna binen ağırlık (memeyi aşağı çeken güç) artacaktır, dolayısıyla ileride iri implantlar sebebiyle ileri yaşlarda memelerde sarkma sorunu yaşayabilirsiniz.

Şunu unutmayınız: Meme ameliyatlarının hiç biri hayatınızın sonuna kadar olduğu gibi kalmaz.. İleriki yaşlarda tekrar ameliyat olmanız gerekebilir (implantların değişimi, dikleştirme, küçültme, dikleştirme ve implant yerleştirilmesi gibi..). Bunun sebebi, meme dokusunun yaş ile, doğumla, bebek sahibi olmakla, emzirmekle, kilo alıp vermekle değişime uğramasıdır. Hiç bir bayanın meme dokusu hayatının sonuna kadar değişmeden kalmaz. Sarkma olur, bazen emzirme sonucu hacim kaybı olur (bazen resmen meme dokusu erir), bazen irileşir ve öyle kalır.. Bu yüzden ileriki yaşlarda tekrar ameliyat olmanız gerekebilir. Silikon meme implantları, bu durumu değiştirmez..


Ameliyat genel anestezi yada sedasyon ile ameliyathane şartlarında yapılır. Yaklaşık 1–2 saat sürer. Ameliyattan önce hastanın göğsüne protezin konacağı alanın sınırları çizilirse kolaylık sağlar.
Ameliyat sonunda, ameliyat masası hafifçe oturur pozisyona getirilir ve protezlerin simetrik durup durmadığına bakılır. Ameliyat öncesi hasta yeterli değerlendirildiyse ve göğsü üzerine protezlerin konacağı alanlar iyi planlanarak çizildiyse asimetri riski kalmaz. Ama, zamandan kazanmak için iki tarafı da aynı anda iki ayrı cerrah ameliyat ediyorsa asimetri olabiliyor. Bu yüzden bu ameliyatta her iki tarafa da implantları tek bir cerrah koymalıdır. Sık sorulan sorular kısmında, sayfanın sonlarında bu konu ile ilgili olarak bana ulaşan bir vakanın soru-cevabı var.
Ameliyat sonucu yapılan kesiler ciltaltı ve cilt dikişleri ile kapatılır. Ameliyat sonunda yapılan kesiye ufak bir pansuman yapılır ve göğüsleriniz üst kısımlarından geçen sıkı, elastik bir pansuman ile sarılır. Bu pansumanın amacı protezin yerine tam oturmasını sağlamaktır. İki, üç gün sonra ilk pansumanınızda pansuman yerine ince plastik ve su geçirmeyen bir bandaj yapılır ve eve döndüğünüzde duş almanız sağlanır. Ameliyat sonrası halsizlik ve göğüslerde yanma, ağrı hissi olabilir. Göğüsleriniz protezlerin hacmi ve ameliyat yüzünden iri ve üzerleri gergin, parlak görünecektir. Protezin yerleştirildiği bölgeye uyum sağlaması için özel bir pansuman ve bandaj yapılacaktır.
Ameliyattan sonraki 1-2 hafta hafif oturur gibi yatarsanız göğüslerinizdeki ödem ve şişlikler daha çabuk geçer. İlk 2–3 hafta göğüsleriniz fiziki temasa hassas olabilir. İlk hafta sonunda kendinizi yeterince iyi hissediyorsanız cinsel ilişkiye girebilirsiniz; fakat kendinizi yeterince iyi hissedene kadar ilişkiye girmemeniz yararınızadır.
Protezin kas altına yerleştirildiği vakalarda ağrı biraz daha fazla olabilir. Bu hastalarda protez göğüs kası altında olduğundan ve bu kas kolların kaldırılmasına yardımcı bir kas olduğu için ilk hafta içinde kollarını kaldırmakta zorluk çekebilirler. Ameliyatta, göğüs kası yeteri kadar zayıflatılmış ve meme implantının konacağı alan yeterli büyüklükte açılmışsa, protez göğüs kasını zorlamaz ve böylece ağrı da olmaz. Aslında implantın alanı iyi açılmışsa ve pektoral kas yeteri kadar zayıflatılmışsa, hastalar ameliyattan bir kaç saat sonra taburcu edilebilirler; hatta ertesi gün dahi işe gidebilirler. Yalnız bir iki hafta ağır iş yapmak yasaktır.
İlk iki hafta ağır egzersiz yapmak ve ağır yük kaldırmak sakıncalı olacaktır. Bir hafta içinde işinize dönebilirsiniz.
Bu ameliyatlarda artık kendiliğinden eriyen dikişler tercih edilmektedir; dolayısıyla dikiş alınmasına gerek yoktur. Dikiş yerlerindeki kızarıklık, yara iyileşmesi sonucu olan doğal bir durumdur. 1–2 ay içinde hızla solacak ve ileriki zamanlarda belli belirsiz bir iz halini alacaktır.
Deniz ve güneşlenme 3. haftadan sonra, yüksek faktörlü güneşten koruyucu krem sürmek koşulu ile serbesttir.
Ameliyattan sonra eğer mamografi takipleriniz varsa, ameliyat öncesinde nasıl yapılıyorsa ameliyat sonrasıda aynı şekilde devam edebilir, mamografi çektirebilirsiniz. Yalnız mamografinizi çeken radyoloğun protezden haberdar olması gerekir.
Hastalar 1-1.5 ay sonra yüzüstü yatabilir.
Meme protezi konan vakalarda ilk 1-2 ay memeler daha sert, şekilleri doğal görünümden biraz uzaktır. Bu ilk ay içinde göğüsler fazlaca dik, tabiri uygunsa füze gibi görünebilir. Zamanla protezler yerlerine yerleşecek (ingilizce tıp literatüründe buna "Dropping" denir); meme dokusunun kıvamı haftalar geçtikçe yumuşayacaktır. Protezler yerçekiminin etkisi ile yerlerine yerleştikçe, meme görünümü daha doğal bir görünüme kavuşur. "Dropping" ve meme dokusundaki yumuşama, haftalar içinde ağır ağır gerçekleşecektir; bu süreç bir çok faktöre bağlı olmakla birlikte en geç 2-3 ay içinde gerçekleşmelidir (bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bu sayfanın sonundaki sorular kısmına bakınız). Bu iyileşme sürecini hızlandırmak ve göğüslerin en kısa sürede doğal bir görünüme kavuşmalarını sağlamak için göğüslerinize masaj yapmalı ve özel bir sütyen kullanmalısınız. Meme ameliyatından sonra takılan özel sütyenlerde, her iki göğüs üst kısımlardan geçen bandaj gibi bir ek kısım bulunur. Bu band, göğüslere yukarıdan aşağıya baskı yaparak protezlerin yuvalarına oturmalarını hızlandırır. Bu sütyenin örneğini ameliyattan önce-sonra sayfasında görebilirsiniz. Bu sütyen yerine "Strap bandaj" denen genişçe bir elastik bandaj da (cırt cırtlı bir kuşak) kullanabilirsiniz; yanda resmi görülmektedir. Göğüslerinize uygulayacağınız masajın, komplikasyonları (örneğin kapsül oluşumunu) önleyici etkisi de vardır; bu masajı nasıl yapacağınızı doktorunuzdan öğreniniz. Ameliyattan sonra kalacak dikiş izlerinin daha da silik olması için dikiş izleri üzerine uygun hazırlanmış pansuman malzemelerini ve silikon jelli tabakaları kullanabilirsiniz.

Meme ameliyatındaki kesiler son derece iyi iyileşse de bu dikiş izleri üzerine izin daha da silik kalması için silikon tabaka kullanılabilir.




Ameliyattan sonra, implantların yuvasına oturması için masaj yapılması önerilir. Bu masajın, kapsül oluşumunu da önlediği iddia edilmektedir.



Meme büyütme ameliyatından sonra yapmanız gereken masajı aşağıdaki videoda seyredebilirsiniz. Video yabancı kaynaklıdır, videodaki bayan kendi hastam değildir.




Meme büyütme ameliyatından önce ve sonra kontroller nasıl yapılmalı:
Hastanın yaşı 35 in üzerinde ise, ailede bir meme hastalığı varsa (annede meme kanseri gibi) ameliyattan önce bir mamografi çektirilmesi önerilir.
Amerikan gıda ve ilaç bürosu FDA, ameliyattan sonra 2 yılda bir M.R.I. ile implantların kontrolünü önermektedir. Yakında mikroçip içeren ve implantın durumunu haber veren (duruşunu, içeriğini, sızıntı olup olmadığını bildiren) yeni nesil meme implantlarının satışa sunulması beklenmektedir; sayfanın aşağı kısımlarında bu yeni implantlar hakkında geniş bilgi var. Bu ürünler henüz test aşamalarında oldukları için ne zaman piyasaya çıkacakları bilinmiyor (hatta mp3 çalarlı meme implantları da duyurulmuştur fakat henüz piyasaya çıkmadılar; şaka değil, gerçek..).
İmplant üreticileri, implantların 10 yılda bir değiştirilmesi gerektiğini söylemektedir.
Bu ise tamamen benim önerim: İmplantların kontrolü için 1 sene dolunca cerrahınıza bir kez kontrole gidin, 5 yıl sonra bir kez M.R.I. çektirin. On yıl sonunda bir kez daha M.R.I. çektirin. İmplantlarda sorun yoksa 10 yıl sınır değildir, daha uzun yıllar implantlar kalabilir. Tabii, normal mamografi kontrolleriniz varsa, özellikle 35 yaş üzerinde, mamografilerinizi ve meme ultrasonlarınızı yaptırın. Günümüzde kullanılan silikon jelli implantların patlamasının imkansıza yakın olduğunu unutmayın. Bunun yanında bu kontroller (doktor kontrolü ve M.R.I.) serum fizyolojikli implantlarda daha gerekli olabilir; zira yıllar içinde (5-10 yıl) bu implantların bir miktar serum sızdırabildiği ve hafifçe hacim kaybedebildiği söyleniyor; gerçi bu hacim kaybını hasta genellikle farketmiyor.
Meme büyütme ameliyatından sonra mamografi çekilebilir mi?:
Meme büyütme ameliyatından sonra tabii ki mamografi çekilebilir. Yalnız, mamografi çekilirken meme dokusu film tabakası üzerinde sıkıştırılacaktır. Silikon implant çok büyük değilse ve bir miktar meme dokunuz varsa mamografi kolaylıkla çekilir. Meme sıkıştırıldıkça implant geri kaçacaktır ve filmde sadece meme dokusu görülecektir. Örnek bazı grafikleri sayfanın en sonunda görebilirsiniz..

İmplantların İ.D. kartı: Ameliyatta konan meme protezlerinin cinsini, hacimlerini, marka ve modellerini gösteren kartınızı almayı unutmayın (bu kartın bir kopyası dosyanıza yapıştırılır).

estetik cerrahi Meme protezlerinin ilk icat edilme öyküsünün gerçek olaylara dayanarak anlatıldığı 1997 yapımı BREAST MEN filminin kısa tanıtımı Plastik cerrahi ve sinema sayfamızda.. Filmin tamamını buradan seyredebilirsiniz..

estetik cerrahi

        MEME BÜYÜTME AMELİYATININ OLASI RİSKLERİ VE KOMPLİKASYONLARI


Meme Protezi ameliyatlarında da diğer büyük ameliyatlardaki riskler geçerlidir. Kanama, enfeksiyon gibi riskler bu ameliyatlarda da teorik olarak olabilir. Fakat ameliyat öncesi tetkiklerinde bir problem çıkmamış, ciddi bir rahatsızlığı olmayan hastalarda bu komplikasyonlar çok nadirdir.

Meme büyütme ameliyatı sonunda oluşabilecek en can sıkıcı komplikasyon memede kapsül oluşumudur. Kapsül oluşan vakalarda genellikle geç dönemde oluşur. Kapsül dediğimiz şey aslında konan meme protezi çevresinde oluşan, vücudun proteze verdiği bir reaksiyondur. Vücut, protezi zar gibi bir doku ile sınırlayarak vücuttan ayrı tutmaya çalışır. Çok ileri evrelerde kapsül, protezi sıkıştırarak küresel bir hal almaya zorlayabilir. Bu derece ilerlemiş kapsül vakalarında memede ağrı ve şekil bozukluğu oluşur. Tedavisi, protezin çıkarılması, kapsülün temizlenmesi ve yeni bir protez konmasıdır. Literatürde, üzeri pürüzlü meme protezleri ile daha az kapsül oluştuğu bildirilmiştir. Yinede elde kesin kanıtlar yoktur. Kapsül oluşumunun aslında vücudun proteze verdiği doğal bir cevap olduğu unutulmamalıdır. Aslında tüm vakalarda bir kapsül oluşmaktadır; fakat bu kapsül gereğinden fazla kalınlaşıp protezi sıkıştırmaya başlarsa, klinik olarak göğüslerde kapsül deformasyonundan bahsedilebilir. Ayrıca bu komplikasyonun batı dünyasında ülkemize göre daha sık görüldüğünüde ekleyelim (Amerika'da görülme sıklığı 5%, ülkemizde daha da nadirdir). Normalde oluşan az miktarda kapsül hasta tarafından farkedilmez, muayene ile ele gelmez yada göğüslerde şekil bozukluğu yapmaz.

BAKER SINIFLAMASI (Meme büyütmede oluşan kapsül kontraktürü şöyle sınıflanıyor):

Baker sınıflaması Grade 1: Göğüsler yumuşak, herhangi bir şekil bozukluğu yok..
Baker sınıflaması Grade 2: Göğüsler normalden sert kıvamda, herhangi bir şekil bozukluğu yok..
Baker sınıflaması Grade 3: Göğüsler çok sert ve gözle görülür şekil bozukluğu var.
Baker sınıflaması Grade 4: Göğüsler çok sert ve ağrılı; ayrıca gözle görülür, ciddi şekil bozukluğu var.


Bu ameliyatı geçiren bayanların bir diğer şikayet ettikleri nokta meme başında his kaybıdır. Bu kalıcı değildir, zamanla kendiliğinden düzelir.
Bir diğer merak edilen nokta da, protezin patlayabildiği şeklindeki magazin söylencesidir. Meme protezleri hiç bir şekilde kendiliğinden patlamaz. Ancak delici yada kesici bir alet ile yaralanma sonucu delinebilirler. Protezdeki patlama diye bilinen şey bazı protezlerin zaman içinde (yıllar içinde) içindeki sıvıyı (serum fizyolojik) sızdırmalarıdır. Sızıntı olduğunda, miktarı çok az olup bu farkedilmez. Ancak yıllar sonra farkedilebilir. Bunun önlenmesi için iki katmanlı protezler geliştirilmiştir. Ayrıca sızan madde serum fizyolojik olduğu için vücuda bir zararı yoktur, vücut tarafından emilir, kana karışır ve atılır. Silikon jelli protezlerde artık sert kıvamlı silikon jel kullanıldığından silikon kesilse dahi içeriğindeki silikon jel akışkan olmadığından doku içine yayılmaz.
Silikon protezlerinin meme kanseri oluşma riskini arttırdığı yönündeki inanış ise doğru değildir. Bu konuda bilimsel bir kanıt yoktur. FDA kurumununda bu yönde bir uyarısı yoktur. Fakat bu silikon protez konmuş kadınlarda meme kanseri görülmez demek değildir. Bu ameliyatı geçirmiş bayanlarda da kanser riski ameliyat olmamış bayanlarla aynıdır.
Silikon protez ile meme büyütme ameliyatı geçiren bayanlarda görülebilen bir diğer komplikasyon protezin kötü yerleşimidir. Eğer protezler simetrik yerleştirilmez ise, gereğinden çok yukarıya yada aşağıya yerleştirilirlerse, birbirlerinden ayrık yada birbirlerine çok yakın yerleştirilirlerse estetik olmayan görünümler ortaya çıkabilir. Bunu önlemek için protezlerin konacağı boşlukları uygun oluşturmak ve hastaya uygun protez seçmek gerekir. Burada protezin çapı, hacmi, low yada high profile olması ve hastanın o anki meme büyüklüğü önemlidir. Uygun protez kullanıldığında ve uygun yere yerleştirildiğinde sonuç estetik olacaktır.
Uygulamada olabilecek bir başka yanlış ise meme cildinin esnekliğinin ötesinde, büyük protez konmasıdır. Çok büyük protez konduğunda meme cildi üzerinde çatlaklar oluşabilir.


        VİDEOLAR:

Ameliyat sonuçlarını görebileceğiniz yabancı kaynaklı bir video:




Eski tip silikon implantların içindeki silikon akışkan idi. Bu yüzden kesildiğinde yada bir şekilde patladığında içindeki sıvı silikon, doku içine dağılıyordu. Bu tip silikonlar artık kullanılmamaktadır. Günümüzde kullanılan silikonların içindeki jel silikon, yumuşak şekerlemeler kıvamında olup akmaz. Aşağıdaki videoda iki tip silikonu da göreceksiniz. İlk gösterilen eski, akışkan silikona sahip implant; ikinci kesilen ve içindeki silikon akmayan implant ise günümüzde kullanılan koheziv silikon jele sahip implanttır...




Serum fizyolojikli ve silikon jelli implantların nasıl yerleştirildiğini gösteren bir video.. Ameliyat görüntüleri içeriyor....




Silikon jel implantların akışkan olmadığını gösteren bir video..




Ameliyat hakkında 3 boyutlu animasyon: Meme altından girerek, kas altı silikon jel içeren implantın yerleştirilmesi..




Meme altından girilerek, serum fizyolojikli meme implantının göğüs kası altına yerleştirildiği bir ameliyat videosu.. .




Bu videoda hem silikon jelli implantlarla hem de serum fizyolojikli implantlarla meme büyütme ameliyatları görülüyor (aşağıdaki resme tıkladığınızda video ayrı bir pencerede açılacak..)...




Günümüzde kullanılan silikon implantların içindeki silikon jel akışkan değildir; bu yüzden kesilse bile akmaz, doku içine yayılmaz.



        ÇİPLİ MEME İMPLANTLARI GELİYOR: RFID TEKNOLOJİSİ ESTETİĞİN HİZMETİNDE

Şu an kullanılmakta olan FDA onaylı kohesiv silikon jel içeren meme implantlarına 4. kuşak implantlar deniyor. Bundan sonra ne gibi bir gelişme (5. kuşak meme implantları!) olabilir derken (daha önce haberler kısmında hafızalı, MP3 çalarlı silikon meme implantlarından bahsetmiştim, henüz piyasaya çıkmadılar, haber arşivinde o haberi görebilirsiniz) çipli meme implantlarının geliştirildiğini öğrendim. Bu implantlara yerleştirilen (implant içinde implant!) bir radyofrekans çipi (RFID) sayesinde herhangi bir film yada muayeneye gerek kalmadan meme implantının durumunu öğrenebileceksiniz (acaba çip, silikonun durumu hakkında e-mail mi atacak yada cep telefonunumu çaldıracak diye düşünüyorum?). Bu sisteme Breast Implant Monitoring System (BIM: meme implantı izleme sistemi), deniyor. Şu an için meme implantının durumunu öğrenmenin en iyi yolu, MRI (manyetik rezonans görüntüleme) çektirmek ve doktorunuza muayene olmak. Zaten şu an FDA, meme implantı taktıran bayanların 2 yılda bir kontrol amacı ile MRI (manyetik rezonans görüntüleme) çektirmelerini öneriyor. Çipli meme implantları henüz geliştirme aşamasında; kullanıma sunulur sunulmaz en geniş bilgiyi bu sitede bulabilirsiniz...

estetik cerrahi Yıllar içinde gelişen meme implantlarının önceki kuşakları...

Birinci kuşak (1962-1970)
Kalın ve iki parçalı kılıfı olan, düz yüzey özellikli, Dacron sabitleme bölümü olan, anatomik şekilli ve akışkan sıvı silikon içeren implantlar.

İkinci kuşak (1970-1982)
İnce, hafif geçirgen kılıflı, düz yüzeyli, sabitleme bölümü olmayan, daha az akışkan sıvı silikon içeren implantlar.

Üçüncü kuşak (1982-1992)
Kalın, güçlü ve geçirgen olmayan kılıflı, düz yüzey özellikli, yuvarlak şekilli, daha da kıvamlı silikon jel içeren implantlar.

Dördüncü kuşak (1993-günümüz)
Kalın, güçlü ve geçirgen olmayan kılıflı, düz yada pürüzlü yüzey özellikli, yuvarlak yada anatomik şekilli, koheziv silikon jel içeren implantlar. Bu implantlar bugün halen kullanmakta olduğumuz FDA onaylı implantlardır.

Beşinci kuşak (1993-günümüz)
Kalın, güçlü ve geçirgen olmayan kılıflı, düz yada pürüzlü yüzey özellikli, yuvarlak yada anatomik şekilli, koheziv silikon jel yada sabit formlu silikon içeren implantlar ve mikroçip yada MP3 çalar bulunduran implantlar. Bu imlantlar yıllardır geliştiriliyor..




        SİLİKON PROTEZ KULLANMADAN MEME BÜYÜTME AMELİYATI YAPILABİLİR Mİ?

Bu teorik olarak mümkün ve hatta yapılmıştır (ve halen yapan cerrahlar da vardır); fakat bir çok dezavantajı olan bir yöntemdir. Silikon protez yerine hastanın kendi yağ dokusu kullanılmıştır. Aslında yapılan işlem bildiğiniz yağ enjeksiyonudur. Hastanın bir bölgesinden steril, vakumlu enjektörlerle yağ alınmakta ve meme dokusu altına, meme büyütme amacı ile enjekte edilmektedir. Yağ enjeksiyonu hakkındaki sayfamızda bu yöntemin prensiplerini okuyabilirsiniz. Bu yöntemle meme büyütme ameliyatı olan hastalar literatürde yayınlanmıştır, ama bu ameliyatı gerçekleştiren cerrahlar şu an için bu yöntemi önermemekteler. Bunun sebebi, yağ enjeksiyonu ile meme büyütmenin, şu an silikon protez ile meme büyütme karşısında bir çok dezavantajının olmasıdır. Bu dezavantajları kısaca şöyle sıralayabiliriz:
Yağ dokusu enjekte edildikten sonra önemli bir kısmı ilk 2 ay içinde erimektedir. Yağ enjeksiyonundan sonra enjekte edilen yağın 50-60% ının geride kalması büyük bir başarıdır.
Enjekte edilen yağ dokusunda önemli bir kayıp oluştuğu için 2. ve 3. kez aynı işlemi uygulamak gerekebilir. Yani aynı ameliyatı 2-3 kez geçirmeniz gerekebilir.
Meme dokusu içine enjekte edilen yağ dokusu mamografi ile meme dokusunun değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır.
Günümüzde artık silikon meme implantları oldukça güvenilirdir ve bir çok marka artık FDA onayı alınmış koheziv silikon jel içeren implantlar üretmektedirler. Koheziv silikon jel içeren implantlar yanında serum fizyolojikle doldurulan implantlar hakkında da güvenilirlikleri konusunda şüphe yoktur. Bu sebeple ve yukarıda sayılan dezavantajları sebebiyle yağ enjeksiyonu ile meme büyütme önerilmemektedir.
Bu konuda yakın zamanda haberler kısmına koyduğum bir haberi ve makale özetini aşağıya ekliyorum:


        GÖĞÜSLERE YAĞ ENJEKSİYONU İLE BÜYÜTME YAPILABİLİYOR MU?

Bir hafta önce Chicago da düzenlenen bir bilimsel oturumda yağ enjeksiyonu ile meme büyütme yapılıp yapılamayacağı tartışılmış ve bu konuda bir panel düzenlenmiş. Daha önce Amerikan plastik cerrahi derneği ve Estetik plastik cerrahi derneği tarafından bu amaçla yağ enjeksiyonu yapılması önerilmemekteydi. Panel sonunda şu sonuçlara varılmış:

estetik cerrahiYağ enjeksiyonunda dünya çapında tanınmış bir isim olan Sydney Coleman, kendisine yağ enjeksiyonu ile ilgili sorulan bir soruyu yanıtlıyor..

Yağ enjeksiyonu, donör sahaya bağımlı bir ameliyattır; yani hastada alabileceğiniz yağ varsa bu yağı alıp başka bir yere enjekte edebilirsiniz. Bu yüzden yağ enjeksiyonu ile meme büyütme yapılacaksa bu istendiği kadar büyütme yapılabilir anlamına gelmiyor; hastada alınabilecek ne kadar yağ varsa o kadar büyütme yapma imkanınız var.
Bunun yanında sadece kozmetik amaçla yağ enjeksiyonu yaparak meme büyütme önerilmiyor. Bunun bir çok sebebi var. Örneğin meme dokusuna enjekte edilen yağ dokusu kalsifiye olup sertleşebiliyor, yada nekroz olup meme içinde kistlere yolaçabiliyor. İleride mamografi ile meme kanseri taraması yapılmasını güçleştirebiliyor.
Yağ enjeksiyonu ile meme büyütme yapmak çok masraflı bir işlem; çünkü enjekte edilen yağın bir kısmı eriyor, bu yüzden en az 2-3 hatta 4 seans ameliyat yapmak ve yağ enjekte etmek gerekiyor. Bu hem masraf anlamına geliyor, hem de hastanın birden çok narkoz alması anlamına geliyor. Tabii 3-4 kez aynı hastada yağ enjeksiyonu yapabilmek için hastanın biraz kilolu olması gerekiyor. Hasta zayıf ise birden fazla yağ enjeksiyonu yapma şansınız yok zaten..
Bunun yanında memede yağ enjeksiyonu, memesinde kısmi kaybı olan vakalarda faydalı olmuş. Örneğin lumpektomi (memesinden büyükçe bir kitle alınan) yapılan hastalarda alınan kitleden geriye kalan boşluk yağ enjeksiyonu ile doldurulabiliyormuş. Bu yüzden meme dokusuna yağ enjeksiyonunun sadece bu gibi (onarım) amacıyla yapılması öneriliyor. Yağ enjeksiyonu ile memede büyüme sağlamanın çok masraflı olduğu, birden fazla ameliyat gerektirdiği ve kesinlikle silikon implantlar ile meme büyütmenin yerini tutmadığı söyleniyor.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

Bu konuda Plastic and reconstructive surgery dergisinin Eylül 2008 sayısında bir makale yayınlandı. Özetini aşağıya koyuyorum:

estetik cerrahi Göğüslere yağ enjeksiyonu: Neredeyiz? / Fat for Breast: Where Are We?
estetik cerrahi DERGİ: Plastic and reconstructive surgery September 2008, Volume 122, Issue 3
estetik cerrahi YAZAR(LAR): Scott L. Spear, M.D.
estetik cerrahi ÖZET: -
estetik cerrahi SONUÇ: Makalede bu konunun plastik cerrahideki son zamanların en tartışmalı konusu olduğu, bu tekniklerin (göğüslere yağ enjeksiyonu) son 10-20 yılda geliştiği ve gelişmeye açık bir konu olduğu belirtilmiş. Bunun yanında göğüslere yağ enjeksiyonunun sadece göğüsleri büyütmek için değil, aslında 5 grup hastaya uygulanan bir prosedür olduğu hatırlatılmış:
Meme onarımı yapılan hastalarda kontür düzensizliklerinin yağ enjeksiyonu ile düzeltilmesi.
Lumpektomi gibi göğüsde kısmi kayba neden olan defektlerin düzeltilmesi.
Meme büyütme amacı ile
Silikon meme implantı ile meme büyütme ameliyatından sonra implantları kamufle etmek için
Meme onarımının sadece yağ enjeksiyonu ile yapılması amacı ile..
estetik cerrahi Makalede, iki büyük kongrede plastik cerrahlar arasında yapılan iki anketten bahsediliyor. Bu anket sonuçlarına göre de bu yönteme karşı çıkanlar olsa da, plastik cerrahların çoğu bu yöntemin güvenli olduğunu ve uygulanması gerektiğini düşünüyor.
estetik cerrahi Op. Dr. OYTUN İDİL in yorumu: Memeye yağ enjeksiyonu yaparak memede büyüme sağlamak hem birden fazla seans gerektirmesi (birden çok kez narkoz almak demek), hem memede kist ve kalsifiye alanlara yolaçabilmesi, hem çok pahalıya gelmesi, hem de kişideki alınabilecek yağ miktarına bağlı olması sebebi ile bugün rutin olarak uygulanabilecek bir yöntem değil. Ayrıca günümüzde kullanılan silikon meme implantları ile tek seansda ve daha ucuza (üstelik te daha fazla hacim kazanarak) meme büyütme yapılabiliyor. Bu yüzden, en azından memeye yağ enjeksiyonu yöntemleri daha gelişene kadar ben de bu yöntemi önermiyorum. Bugün için silikon meme implantları ile yapılan meme büyütme ameliyatları daha sağlıklı ve daha ucuzdur.

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


        DOLGU MADDESİ ENJEKSİYONU İLE MEME BÜYÜTME YAPILABİLİR Mİ?

Son yıllarda meme büyütme amacıyla hazırlanmış dolgu maddeleri kullanıma sunulmuştur. Macrolane, Aquafilling, Aqualift bu dolgu maddelerine örneklerdir. Macrolane çok pahalı bir dolgu maddesi olup ülkemizde bir dönem satılmış, şu an artık ithalatı bitirilmiştir. Ülkemizde bu amaçla son dönemlerde Aquafilling ve Aqualift satışa sunulmuştur. Bu iki dolgu maddesi aslında temel olarak aynı üründür. Aquafilling adlı dolguyu Aqualift dolgusunu üreten firmanın eski ortakları üretmektedir. Bu ürünler ile meme, ameliyatsız olarak büyütülebilmetedir. Bu ürünler hidrofilik jel içermektedir. Uygulama 20 santimlik özel iğne ile yapılıyor. Dezavantajları: komplikasyona yol açmamaları garanti edilemez; pahalıdırlar; zamanla enjekte edildiği yerden kayarak göğsün şeklinde bozulmaya yol açabilir.. Bu dolgular ile ilgili geniş bilgiyi dolgu maddesi uygulamaları sayfamızda bulabilirsiniz.


        SİLİKON MEME İMPLANTLARI DIŞARIDAN ANLAŞILIR MI?

Bu konuda iddialı olmak zordur; çünkü iyi yapılmış bir meme büyütme ameliyatını anlamak zordur. Anlaşılıyorsa ameliyat kötü yapılmış demektir. Gerçi aşağıdaki videoda silikonlu memeler nasıl anlaşılır, hızlıca ve madde madde sıralanmış ama ben en önemli noktaları burada yazayım....
Ameliyatın en büyük kanıtı tabii ki ameliyat izidir. Bugün artık uygun vakalarda serum fizyolojikli implantlar kullanılmakta ve bu implantlar çok küçük kesilerden içeri konabilmektedir. Serum fizyolojikli bir implant koltukaltından konduğunda geride yaklaşık 2 santimlik kısa ve ince bir iz kalır. Bu iz de bir kaç hafta içinde silikleşir ve nerede ise çok zor farkedilir hale gelir. En belirgin dikiş izi meme altına yapılan kesiden kalır. Malesef özellikle büyük silikon implantlar söz konusu olduğunda, implantlar ancak buradan konabilmektedir.
Ameliyat gerçekten iyi yapılmamışsa, hastanın ameliyat olduğu bir kaç noktadan anlaşılabilir. Aslında bunlar birer komplikasyondur ve istenmeyen etkilerdir. Örneğin meme başlarının asimetrik olması, sütyen giymediği halde, sanki memeleri alttan sütyen destekliyormuş gibi meme üst kısımlarının kabarık olması. Bunlar silikonun işaretleridir. Son bahsettiğim, sütyen gibi alttan destekleyen bir şey olmadığı halde memelerin üst kısımlarının kabarık olmasına en iyi örnek Victoria Becham dır (resme bakınız).
Doğal meme dokusu genellikle duruşla şekil değiştirir. Örneğin kişi öne eğildiğinde konik bir hal alır, yüzü yukarı gelecek şekilde yattığında her iki tarafa doğru yayılır. Silikon implantlar ise (özellikle silikon jelli olanlar ve koheziv 3, yani en sert kıvamlı silikon jelliler; örneğin damla şekilli implantlar) şeklini korumaya meyillidir. Bu etkinin, ameliyatın iyi yada kötü yapılmış olmasıyla ilgisi yoktur. Tüm silikon implantlar genellikle memeye normalden daha sert ve sıkı bir kıvam kazandırırlar. Bu açıdan serum fizyolojikli implantların daha yumuşak olduğunu, memeye daha yumuşak bir kıvam verdiğini söyleyebiliriz.
Kötü yapılmış bir ameliyatta her iki meme arasında asimetri oluşabilir, meme başları farklı yönlere bakabilir, her iki meme arasında normalden fazla aralık kalabilir yada her iki meme arasında hiç aralık kalmayabilir (bu duruma symmastia: iki memenin birbirine yapışık durması denir)... Bunlar hep, iyi bir ameliyatta görülmeyecek komplikasyonlardır..

İnternet videoları arasında haklı bir üne sahip How to? serisinden bir video. Hızlı bir şekilde silikonlu meme, bir bakışta nasıl anlaşılır, anlatmışlar..



        MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDA YENİ BİR YÖNTEM: MİKRO İMPLANTLAR


Los Angeles tan bir cerrahın gelişitirdiği ve patentini aldığı yeni bir meme büyütme tekniğine göre göğüsler birer büyük silikon implant yerine yüzlerce minik silikon implant ile büyütülebiliyor. Her bir implant, bir üzüm tanesi boyutunda imiş. Bu mikro implantlar memeye özel bir enjektör ile veriliyor. İmplantlar çok küçük olduğu ve enjeksiyonla meme dokusu altına verildiklerinden çok ufak bir kesiden yerleştirilebiliyor. Bunun dışında bu mikro implantların yapısı bildiğimiz silikon jelli implantlara benziyor; sadece çok küçük boyutlarda.. Bu yöntem henüz test ediliyor ve sonuçlarının nasıl olacağı bilinmiyor. Henüz FDA onayı için de başvurulmamış.
İşin enteresan yanı, bu mikro implant sistemini geliştirip patentini alan doktor bir plastik cerrah değil; bir beyin cerrahisi uzmanı olan Dr. William Brennan imiş... Dr. William Brennan, plastik cerrahi uzmanlarının yanında fellowship olarak bulunmuş ve estetik cerrahi alanında çalışmaya karar vermiş (bu gidişle hiç bir doktor kendi branşının ameliyatlarını yapmayacak, herkes estetik yapacak!). Bu konudaki çalışmalar Trotta Associates adlı bir firma tarafından yürütülüyormuş.


        MEMELERDE BÜYÜME SAĞLADIĞI İDDİA EDİLEN KREMLER, İLAÇLAR ETKİLİ MİDİR?

Günümüzde meme büyüttüğü iddia edilen bir çok bitkisel hap, krem, sprey, serum (hatta yurtdışında sakız ve kurabiye de) satılmaktadır. Bu ürünlerden, içeriğinde Puereria Mirifica adlı, yeşil yapraklı, kökü patatese benzeyen ve Tayvanda yetişen bir bitkinin özünü içeren ürünler bir dereceye kadar etkili olabilmektedir. Bu bitki, östrojene benzeyen maddeler üretmektedir (bu maddelere genel olarak fito-östrojen deniyor). Bu fito-östrojenler (Puerarin, daidzein, daidzin, genistein, genistin gibi maddeler) meme dokusunda büyüme sağlamaktadır; ama etkisi meme dokusunun hacmi ile orantılıdır. Yani ne kadar meme dokusu varsa o kadar etkilidir. Kişinin meme dokusu azsa, doğal olarak etkisi de o kadar az olacaktır. Bunun yanında bu ürünlerin içeriğindeki fito-östrojen hakkındaki çalışmalar şu an yeterli değildir; bu yüzden bu ürünlerin en azından, ailesinde yada yakın akrabalarında meme kanseri olan, meme kanseri riski yüksek bayanlarda kullanılmaması önerilmemektedir; ayrıca genç (20-25 yaşlarında) ve hamile bayanlarda kullanılması da önerilmemektedir. Bu ürünlerle ilgili tecrübelerimiz (bu konudaki bilimsel çalışmalar gibi) kısıtlıdır; bu yüzden bu ürünleri sadece bir miktar meme dokusu olan (memeleri çok küçük olmayan), ailesinde meme kanseri olmayan, doğum sonrası göğüslerinde hafif atrofi (sönme, küçülme) ve çok az sarkma olan bayanlara önerebiliriz. Diğer yandan alınan fito-östrojen in tüm vücudu etkilememesi için bu ürünlerin sadece göğüs üzerine uygulanan krem, sprey, serum (göğüslerin üzerine sürmek üzere) formlarının tercih edilmesi, tablet, hap gibi formlarının tercih edilmemesi önerilebilir. Ayrıca mutlaka doktor gözetiminde ve uygun dozda (aşırıya kaçmadan) kullanılmalıdır. Bu ürünleri kullanan kişiler, göğüslerinde silikon meme implantı koymuş kadar büyüme beklememelidir, etkileri sınırlıdır ve zaten hastanın olan meme dokusunun miktarı ile paraleldir. Etki, daha çok meme dokusunda sertleşme ve sıkılaşma şeklindedir.
Bu ürünlerin çoğu şu an ülkemizde kozmetik ürün olarak değerlendirilmekte ve tarım bakanlığından alınan ruhsatla satışa sunulmakta, satılabilmesi için sadece içeriğinin tarım bakanlığına bildirilmesi yeterli görülmektedir, herhangi bir test yada incelemeye tabii tutulmamaktadır. Sağlık bakanlığından ruhsatlı sadece bir iki ürün satılmaktadır.
Kişinin göğüsleri çok küçükse, en sağlıklı ve net biçimde sonuç alınacak tedavi, silikon implant ile meme büyütme ameliyatıdır. Doğum sonrası sarkma fazla ise bu sadece meme dikleştirme ameliyatı ile düzeltilebilir. Doğum sonrası sarkma ve atrofi (sönme, küçülme) fazla ise bu da, meme dikleştirme ve silikon meme implantı ile meme büyütme ameliyatı beraber yapılarak düzeltilebilir.


        İNAMED, ONLİNE 3D-MODEL UYGULAMASI: InaMODEL

İNAMODEL uygulaması dünyanın en büyük meme protezi üreticilerinden INAMED firmasının (eski McGhan firması) online bir hizmetidir. Açılacak penceredeki 3 boyutlu model yanındaki ayarlara gerekli değerleri girerek meme büyütme sonrası görünüşünüzün nasıl olacağını görebilirsiniz. Sol tuşa basılı tutarak modeli sağa sola çevirebilir, sağ tuşa basılı tutarak modeli yaklaştırıp uzaklaştırabilirsiniz, her iki tuşa basarak modelin pencere içindeki yerini değiştirebilirsiniz.
Modelin bilgisayarınızda çalışabilmesi için VETPlayer'ın bilgisayarınıza kurulması gerekmektedir. VETPlayer'ı yüklemek için tıklayın yada buraya tıklayın (sanırım ikinci link daha güncel).
İnamodel uygulamasını başlatmak için VETPlayer'ı yükledikten sonra alttaki linki tıklayınız.


        BİR DİĞER MEME BÜYÜTME SİMULASYONU

Bu MEME BÜYÜTME SİMULASYONUnda, öncelikle kendi değerlerinizi (bel, göğüs çevresi gibi) girmeniz, sonra SAVE i tıklamanız, sonra dilediğiniz implant büyüklüğünü girip, TEST i tıklamanız gerekiyor. Tekrar başlamak için RESET i tıklayınız.

Simulasyonun aslına buradan erişebilirsiniz.


        FDA NIN MEME İMPLANTLARI İLE İLGİLİ WEB SAYFASI:

Amerikan gıda ve ilaç bürosu FDA nın, meme implantları ile ilgili son duyurularını, araştırma sonuçlarını, FDA izni alan meme protezlerini ve yasaklanan protezleri okumak için tıklayınız. Bu sayfa sık sık güncelleniyor, meme implantları ile ilgili en son gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz.


        MEGA MEME İMPLANTLARI: POLYPROPYLENE (PPP, STRING) MEME İMPLANTLARI!

Bu meme implantları, yukarıda saydığım, her gün yüzlerce kadına yapılan meme büyütme ameliyatlarında yerleştirilen silikon meme implantlarından çok farklıdır. Bu implantlar, Dr. Gerald W. Johnson tarafından geliştirilmiştir (Dr. Gerald W. Johnson, aynı zamanda göbekdeliğinden meme implantı yerleştirmeye yarayan T.U.B.A. yöntemini de geliştiren cerrahtır. Daha geniş bilgiyi ilgili sayfamızda -T.U.B.A. yöntemi: tıklayınız- bulabilirsiniz). Polypropylene, silikon ile ilgisi olmayan, tamamen farklı bir maddedir. Aslında tıpda uzun yıllardır farklı amaçlarla kullanılan bir madde olan Polypropylene in meme implantı olarak kullanımı yenidir ve resmi olarak test aşamasındadır. Bu maddeden yapılmış implantlar memeye yerleştirildikten sonra zamanla içine sıvı çekerek büyümeye başlar (aynen nohut yada fasulye tanelerinin suda kaldıkça şişmeleri gibi.. belki isimleri de buradan gelmektedir: string bean: fasulye). Sonunda göğüsler oldukça büyüyerek, karikatürize denebilecek büyüklüklere erişirler.

Dünyanın en büyük göğüs implantları da polypropylene implantlardır ve Guiness tarafından tescil edilmiştir. Amerika birleşik devletleri, New York tan, Maxi Mounds adlı (tabii ki takma isim) bir striptizci ve yetişkin filmleri oyuncusu, meme implantları sebebiyle ağustos 2003 de Guiness e başvurmuş, o sırada böyle bir kategori olmaması üzerine bu kategorinin oluşturulmasını sağlamış ve şubat 2005 de dünyanın en büyük meme implantlarına sahip kişi olarak Guiness rekorlar kitabına girmiştir. Maxi Mounds un meme implantlarının her biri şu an 9 kilo gelmektedir; göğüs çevresi 153.67 cm gelmektedir. Bu implantlar, (her ne kadar silikonsuz olarak lanse edilse de, ki silikon bu implantlara göre çok daha güvenilirdir) çok sık olarak komplikasyonlara yolaçmıştır. Bunun üzerine A.B.D. de kullanımları kısa süre sonra FDA tarafından yasaklanmıştır; ayrıca bu implantların Avrupa birliğinde de kullanımı yasaktır..
Bu tip implantlar sadece çok abartılı sonuç isteyen striptizciler ve yetişkin filmleri oyuncularından talep görmektedir.



        PLAYBOY UN İLK MEME İMPLANTI TAKTIRAN GÜZELİ: SUE WİLLİAMS

Asıl adı Karen Susan Hamilton olan, 14 kasım 1945, California doğumlu olan Sue Williams (fotoğrafı sağda), Playboy dergisinin ilk meme implantı ile meme büyütme ameliyatı olan güzeli idi. Derginin 1965 nisan sayısının güzeli idi. Aynı zamanda playboy un en kısa boylu güzeli olan Sue Williams, 2 eylül 1969 da, 24 yaşında intihar etti. Modellik kariyeri boyunca 6 filmde rol almıştı. Karen Susan Hamilton ın filmleri ile ilgili İ.M.D.B. sayfasına gitmek için buraya tıklayınız.





        PIP MEME İMPLANTLARI İLE İLGİLİ DUYURU:(22.12.2011)

PLASTİK CERRAHİ DERNEĞİNİN RESMİ DUYURUSU

estetik cerrahi estetik cerrahiTurk Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Dernegi'nden Duyuru, Son gunlerde Fransiz Hukumeti tarafindan bir Fransiz firmasi olan PIP marka meme protezlerinin kullanildigi hastalarin protezlerini degistirmeleri gerektigi seklinde bir uyarisi olmustur. Uyarinin nedeni firmanin sanayi tip silikon kullanmasi olarak aciklanmistir.

estetik cerrahi Meme protezleri, bilindigi gibi vucutla hicbir iliskiye girmeyen, allerji olusturmayan, tumor gelistirme riski tasimiyan, son derece guvenli, tipta kullanilan silikon yapisinda olan, protezlerdir. Tum dunyada ve ulkemizde buyuk basari ile meme buyutme ameliyatlarinda sorunsuz kullanilmaktadir. Son gunlerde yapilan uyari, bir Fransiz firmasinin kisa bir donemde urettigi protezleri kapsamaktadir ve ulkemizdeki kullanim sayisi cok sinirli olmakla birlikte tarafimizdan arastirilmaktadir. Dernegimiz , bu protezlerin kullanildigi bilinen hastalarin doktorlaruna muracaat ederek rutin kontrollarini yaptirmalarini onermektedir.

estetik cerrahi Turk Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi dernegi , Bugune kadar meme protezi ameliyat olmus hastalarin , protezlerini guvenle kullanabileceklerini, endise etmelerini gerektirecek bir durum olmadigini, meme protezi ameliyati olmayi dusunen hastalarin ise gonul rahatligi icinde bu ameliyati olabileceklerini kamuoyuna saygi ile duyurmaktadir.

KENDİ HASTALARIM İÇİN ŞAHSİ DUYURUM

estetik cerrahi estetik cerrahi Son günlerde basında çıkan haberlerde Fransız PIP meme implantları konan bazı hastaların bu implantlarını değiştirmeleri gerektiği şeklinde haberler çıkmıştır. Bu firma, o dönem implantlarda kullandığı silikonun medikal silikon vasfı taşımaması sebebiyle iflas etmiştir. Bugün ise firmanın, silikonu, geri dönüştürülmüş endüstriyel silikondan elde ederek kullandığı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple meme implantı olarak PIP marka implant konan hastaların silikonların değişimi amacı ile kendi doktorlarına başvurmaları tavsiye edilmektedir.

estetik cerrahi Ben hayatımda hiç PIP marka meme implantı kullanmadım.. Zaten bi aralar o firmanın iflasın eşiğinde olduğunu web sitemde haberler kısmında yazdığımda Türkiyedeki distrübütör firma aracılığı ile bana dava açacaklarını haber vermişlerdi, ben de web sitemde yazdığım haberi son derece ciddi bir "Bussiness-İş dünyası" haber sitesinden aldığımı söylemiştim.. Adamlarla papaz olmuştum.. Aradan 6 ay geçip, firma gerçekten iflas ettiğinde dava falan açamadılar tabii.. Ben şu ana kadar hep Mentor (Amerikan) marka meme implantı kullandım. Sadece son bir senedir bazı vakalarda Cereplas (Fransız) marka da kullanıyorum, ve tüm hastalarıma meme implantının kimlik kartını veriyorum.. Cereplas da, Mentor da son derece güvenilir markalardır. FDA ve CE gibi her türlü güvenlik belgesine sahiptirler. Benim vakalarımın hiç birinde PIP marka meme implantı kullanılmamıştır, duyurulur...

estetik cerrahi NOT: PIP marka silikon meme implantları ile ilgili yapılan uyarılar, diğer bir iflas etmiş marka olan ROFIL marka implantlar için de yapılıyor; zira Rofil marka implantlar da aslında PIP marka imiş, aynı implantlar ROFIL adı altında da satılmaktaymış. Bildiğim kadarıyla iflas eden ROFIL firmasının implantları ülkemize hiç ithal edilmedi, bu yüzden ülkemizde ROFIL marka implant konmuş hasta olduğunu sanmıyorum..

BU KONU İLE İLGİLİ HABERLER

estetik cerrahi www.dw-world.de

estetik cerrahi Voice of America

estetik cerrahi F5 Haber

estetik cerrahi Sabah


Bu konuyu internette aramak için kullanabileceğiniz anahtar kelimeler (keywords) :
breast augmentation, breast enhancement, breast prothesis, breast implant, saline implant, silicone gel implant, cohesive gel implant, mentor, PİP, nagor, eurosilicone, inamed, silimed, rofil, m-implant, polypropylene string implant, natrelle



Online soru sorabilirsiniz

ESTETİK AMELİYATLARIN 3 BOYUTLU ANİMASYONLARI

estetik cerrahi Amerikan plastik cerrahi derneği, bir çok ameliyatın nasıl yapıldığını, kısa anatomi bilgisinin ve ameliyat tekniklerinin anlatıldığı 3 boyutlu animasyonlar hazırlatmış. Aşağıdaki resime tıklayarak bu sayfaya ulaşabilirsiniz.

ESTETİK AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI HASTA RESİMLERİ


estetik cerrahi Bu web sitesi oluşturulurken sitenin, "Yasal uyarılar" sayfasında belirtilen tüm kanun, tüzük ve kriterlere uygun olmasına özen gösterilmiştir. Bu sebeple web sitemde hastaların estetik ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrası görüntülerine (fotoğraf, video), hastalardan yazılı izin alınmış olsa dahi, yer verilmemektedir. Sitede, site ziyaretçileri ve hastalar için eğitici olduğu düşünülerek konmuş video ve görüntüler ise yabancı kaynaklıdır.

DİKKAT!


estetik cerrahi Lütfen dikişleriniz alınıp, yaralarınız iyileştikten sonra, doktorunuzla iletişiminizi kesmeyiniz. Ameliyattan sonra 6. ayda ve 1. yılda mutlaka doktorunuza kontrole gidiniz.

estetik cerrahi Ameliyatınızla ilgili herhangi bir sorununuz olduğu taktirde ilk olarak kendi doktorunuza başvurunuz. Estetik ameliyat olmuş ve ameliyat sonucunda pürüzler olan hastaların en sık yaptıkları hata, kendi doktorlarına kontrole gitmemeleri; başka bir doktora başvurmaları ve sabırsız olmalarıdır.

estetik cerrahi Her ameliyatın kendine göre bazı riskleri vardır ve ameliyat sonunda bazı istenmeyen sonuçlar, pürüzler oluşabilir. Genellikle bu pürüzler, ufak revizyonlarla düzeltilebilecek sorunlardır. Unutmayın ki estetik cerrahide, canlı dokulara şekil verilmektedir ve ameliyatın sonucu genellikle tüm şişlikler inip, dikişler iyileşmeden görülemez. Bu iyileşme süreci, yerine göre 1-2 ay ile 1 yıl arasında bir zaman alır. Bu yüzden ameliyatınız sonunda pürüz kaldıysa öncelikle ameliyatınızı yapan kendi doktorunuza başvurun ve sabırlı olun.

estetik cerrahi Revizyon ameliyatlarını yapmak için o bölgede iyileşmenin tamamlanmasını beklemek gerekir. Bu yüzden sabırlı olun. Mutlaka kendi doktorunuza kontrole gidin ve iletişiminizi kesmeyin.

Ameliyattan önce ameliyatınız hakkında bilgilenin; ameliyat günü cesaretli olun; ameliyattan sonra sabırlı olun..

estetik cerrahi Ameliyatlar ve ameliyatsız estetik uygulamalar öncesi önerilerim için "burayı tıklayın.."
estetik cerrahi Ameliyatlar ve ameliyatsız estetik uygulamalar sonrası önerilerim için "burayı tıklayınız.."
estetik cerrahi Ameliyatların ve ameliyatsız estetik uygulamaların fiyatları, ücretleri ile ilgili genel bilgi için "burayı tıklayınız.."




        SIK SORULAN SORULAR:

GÖĞÜS BÜYÜTME AMELİYATLARINDA İZ KALIYORMU?

» İzsiz ameliyat olmaz. Tüm ameliyatlarda az da olsa iz kalmaktadır. Meme protezleri de bir kaç farklı yerden girilerek yerleştirildiği için kalacak iz, yerine göre farklı şekillerde olmaktadır. Her bir bölgenin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır:
estetik cerrahi En uzun iz meme altında kalmaktadır; bunun sebebi, buradan genellikle sert silikon jel (koheziv III silikon jel) içeren meme protezlerinin yerleştirilmesi ve en az 5-6 santimlik bir kesiye ihtiyaç duyulmasıdır. Sert kıvamlı silikon jel içeren meme protezleri koltukaltından yada meme başından yerleştirilemez, bu sebeple meme altına 5-6 santimlik bir kesi yapmak gerekir. Bu iz tam meme altı hattına düşürülürse pek dikkat çekmez. Burada maharet, izin tam meme altı hattında kalmasını sağlamaktır.
estetik cerrahi Meme ucunda ve koltukaltında belirgin bir iz kalmamaktadır. En az iz, koltukaltında kalmaktadır. Genellikle 1.5 santim olan dikiş izi, iyileştikten sonra farkedilmeyecek kadar az kalmaktadır.
estetik cerrahi Meme başı, izin en az kaldığı ikinci yerdir. Hem çok ufak bir kesiden protez yerleştirilebilir (buradan genellikle serum fizyolojikli meme protezleri konur ve protezler içeri yerleştirilirken sönük olduklarından 2-3 santimlik bir kesiden konabilirler), hem de kalan iz yok denecek kadar hafiftir. Yalnız meme başı çok ufak olan yada meme ucundaki koyu bölgenin rengi açık, cilt rengine yakın olduğu vakalarda bu bölge tercih edilmez. Meme ucunda izin az kalmasının sebebi, izin tam koyu alan sınırında olmasıdır. Bu alanın rengi cilt rengine yakınsa iz belli olacaktır, bu durumda meme ucunu tercih etmeyiz.

BU AMELİYAT İÇİN İYİ BİR ADAYMIYIM?

» Bu ameliyat estetik bir ameliyat olduğu için öncelikle sağlıklı olmanız, ameliyata engel bir sağlık probleminizin olmaması gerekiyor. Bunun dışında 18 yaşını doldurmuş, göğüslerinin ufaklığından şikayet eden her bayan bu ameliyatı olabilir.

AMELİYATTAN KAÇ GÜN SONRA NORMAL YAŞANTIMA DÖNEBİLİRİM?

» Günümüzdeki ameliyat teknikleri sayesinde artık hastalar uzun süre yatağa bağlanmamaktadır. Estetik ameliyatlar içinde hastanın en çabuk ayağa kalkabildiği ameliyat, meme büyütme ameliyatıdır denebilir. Genellikle ameliyatın hemen ertesi günü hasta dilediği gibi çıkıp dolaşabilir, ağrı minimaldir. Bir çok hasta, bir tanıdıklarının bu ameliyatı olduğunu ve uzun süre ağrı çektiğini söylemekte ve bu yüzden ameliyattan korkmaktadır. Eğer protezler uygun şekilde yerleştirilirse ameliyatın ertesi sabahına ağrınız kalmaz. Burada önemli olan nokta şudur:
» Bu ameliyatta meme dokusu altına yada göğüs kası altına silikon implant yerleştirilmektedir. Doğal olarak bu yerleştirdiğimiz meme implantı hacmine bağlı olarak, az yada çok, üzerindeki meme dokusunu yada göğüs kasını gerecek, ağrı yapacaktır. Burada önemli nokta, implantın konacağı boşluğu yeterli genişlikte oluşturmaktır; eğer protezin konacağı boşluğu biz ameliyatta yeteri kadar geniş açmazsak, sonuçta protez, üzerindeki meme dokusunda yada kas dokusunda gerginliğe yolaçacaktır; bu da ağrı demektir. Hatta, implantın göğüs kası altına konduğu vakalarda, göğüs kası belli bir bölgesinde bir kaç yerden çizilerek zayıflatılır; bu sayede altına konan implant yüzünden gerilmesi önlenir; böylece hasta ameliyat sonrasında ağrı duymaz. Eğer biz, ameliyat sırasında, göğüs kasını bir kaç yerden çizerek zayıflatmazsak, altına koyduğumuz implant kasta gerilmeye yolaçacaktır ve eninde sonunda kasın bazı lifleri yırtılacaktır. Bu durum hastada ağrıya yolaçar. Kas altı protezlerde mutlaka göğüs kası bir kaç yerden çizilerek zayıflatılır; bunun hastaya bir zararı yoktur, herhangi bir soruna yada ağrıya yolaçmaz; aksine, göğüs kasını zayıflatmak hastanın ağrı duymamasını sağlar. Bu sayede hastalar hemen ameliyatın ertesi günü dahi normal günlük hayatlarına dönebilmekteler.

SONUCUN MÜKEMMEL OLMASI İÇİN DOKTORUMUN ELİNDEN GELENİ YAPACAĞINI BİLİYORUM. SONUCUN GÜZEL OLMASI İÇİN BEN NE YAPABİLİRİM?

» Öncelikle bir süre sigara içmemelisiniz. Dikişlerinizin iyileşeceği 10-15 gün içinde sigara içmeniz dikişlerinizin iyileşmesini kötü yönde etkiler. Bunun dışında göğüslerinize düzenli olarak masaj yapmalı, doktorunuzun önereceği özel bandajı yada sütyeni kullanmalısınız. Bunun dışında protezlerin yerlerine yerleşmeleri bir zaman alacağı için sabırlı olmalısınız. Protezlerin yerlerine yerleşmeleri (ingilizce tıp literatüründe "Dropping" olarak geçer) 2-3 ay kadar bir süre alabilir.

SİLİKON PROTEZLERİN PATLAYABİLDİĞİ SÖYLENİYOR. BU DOĞRUMU? PATLARSA BEN ANLAYABİLİRMİYİM?

» Silikon protezlerin patlaması mümkün değildir sadece delinme sonucu içerikleri dışarı sızabilir. Bu da genellikle delici, kesici bir yaralanma ile oluşabilir. Örneğin meme protezi koydurmuş bir bayan meme biopsisi aldırırsa ve biyopsiyi yapan hekimin protezden haberi yoksa protezler iğne yada bistürinin batması ile delinebilir. Böyle bir delinme olursa protezlerin içeriğinin (ki bu serum fizyolojiktir) yaklaşık 4 saat içinde tamamen boşalabileceği belirtiliyor. Silikon jelli protezlerde ise silikon jel formunda olduğundan protez delinse dahi silikon jel dağılmaz, bütünlüğünü korur. Tabii ki delinmiş bir protezi içeride bırakmak doğru değildir. Serum fizyolojikli yada silikon jelli, ne olursa olsun delinmişse o protez çıkarılmalıdır.
» Çok çok nadiren serum fizyolojikli meme protezlerinin içindeki serumu sızdırdığı ve gitgide hacim kaybedebildiği söylenmektedir. Serum fizyolojikli protezlerin valflerinde birden çok emniyet mekanizması vardır. Şişirmek için takılan kanül takılı olmadan içindekini ne dışarı verir nede içine birşey enjekte edebilirsiniz. Şişirme işlemi bitince kanül çekilir ve iç mekanizma kitlenir. Genelde firmalar meme protezlerinde 3 ayrı tip iç kilit mekanizması kullanıyor: Diaphragm valve, leaf valve ve kink valve. Bu üç mekanizma da son derece güvenlidir. Ayrıca dışta bir tıkama mekanizması daha vardır. Kanül çekilince bu mekanizmada kapanır. Bu dışta bulunan tıkama mekanizmasının asıl görevi protezin içine doğru doku büyümesini önlemektir; bunun yanında içeriğin kaçmasına da engel olur. Bir meme protezinin içeriğini sızdırması çok nadiren olabilecek bir durumdur ve genellikle protez çeperinde bir yırtık vardır. Yine de her ne sebeple olursa olsun serum fizyolojikli bir protez içeriğini sızdırırsa sönmeyi farkedersiniz, çünkü vücut serumu emer ve protez gitgide küçülür. Delinmeye bağlı sızdırma hemen olur ve ameliyat sırasında farkedilir. Bunu önlemek amacıyla protez konduktan itibaren protez yakınına kesinlikle hiç bir sert ameliyat aleti yaklaştırılmamaktadır. Dikişler atılırken çok dikkat ederek, protezlere hiç değdirilmeden dikiş atılmaktadır. Silikon jelli protezlerde ise silikon jel bütünlüğünü koruduğu ve dağılmadığı için protezlerde küçülme olmaz, protezin delindiğini farkedemeyebilirsiniz. Bu durumda protezin durumunu anlamakta mamografi ve MRI yardımcı olabilir. Tüm meme protezi taktıran bayanların göğüslerinden herhangi bir cerrahi müdehale geçirecekleri zaman doktoru protezler konusunda uyarmaları şarttır, yoksa baştada belirttiğim gibi protezler iğne yada bistüri batması sonucu delinebilir.

MEME PROTEZLERİNİ BİR SÜRE SONRA DEĞİŞTİRMEK GEREKİRMİ? YOKSA ÖMÜR BOYU KALABİLİRMİ?

» Bu soruya söyle cevap verelim: Tıpda hiç bir ameliyatın sonucu için ömür boyu garanti verilemez. Meme protezleri de eskir, özellikle serum fizyolojikli meme protezlerinin -her marka protezin değil; bazı markaların- yıllar içinde azar azar serum sızdırarak hacim kaybettikleri bildiriliyor. Zaten firmalarda 10 yıl sonra protezlerin değiştirilmesini öneriyorlar. Yine de ben ve bir çok meslektaşım meme protezleri sorun çıkarmadığı sürece değiştirilmelerine gerek olmadığını düşünüyoruz; yinede meme protezinin değişmesi gerekse bile bu sizin yaşam süreniz boyunca ancak bir kez gerekecektir.

SİLİKON MEME PROTEZLERİNİN FDA ONAYI VARMIDIR?

» FDA, 2000 yılı mayısında İnamed (eski McGhan) ve Mentor firmalarının saline (şişirilebilen) meme implantlarına, 2005 yılında da koheziv silikon jelli implantlara onay vermiştir.

MEME PROTEZLERİNİN SARKMAYI ÖNLEYİCİ ETKİSİ VARMI? AMELİYATIN (PROTEZİN) ÖMRÜ KAÇ YILDIR? BELLİ BİR SÜRE SONRA PROTEZİ DEĞİŞTİRMEM GEREKİRMİ?

» Cildinizin elastikiyeti, sizin genetik özellikleriniz, sigara içip içmemeniz, güneş ışınlarının cildinizde oluşturduğu yaşlanmanın derecesi, günlük hayatta yaşadığınız stres ameliyatın ömrünü etkiler. Yani elde edilen sonucun kaç yıl gideceğini söylemek çok zordur. Meme protezleri ise teorikte hayat boyu konuldukları yerde kalabilirler fakat üretici firmalar 10 yılda bir protezlerin değiştirilmesini öneriyorlar. Meme protezleri sarkmayı engellemez fakat meme protezi, memede bir miktar dikleşme sağlar.

GÖĞÜS BÜYÜTME AMELİYATI SONRASINDA HAMİLE KALIRSAM BEBEĞİMİ EMZİRMEMDE BİR SAKINCA OLURMU? MEME PROTEZİNDEKİ SİLİKON SÜTE GEÇERMİ?

» Göğüs büyütme ameliyatından sonra hamile kalmanızda, bebek sahibi olmanızda ve bebeğinizi emzirmenizde kesinlikle sakınca yoktur. Silikonun süte geçmesi diye bir olayda sözkonusu olamaz; çünkü silikon molekülü -meme protezi yaralanıp silikon, protez dışına dağılsa dahi- süt kanallarına geçip süte karışamayacak kadar büyük bir moleküldür. Zaten son yıllarda sadece dışındaki katı kılıfı, katı silikondan yapılan; içeriği serum fizyolojikten oluşan protezler kullanılmaktadır. Bu silikonlarda yaralanıp içeriği dışarı sızsa dahi sızan madde serum olduğu için vücut tarafından kolayca emilip atılır. Meme protezlerinin katı dış kılıfının çözünüp süte karışması yada meme dokusuna herhangi bir zarar vermesi zaten olası değildir. Serum fizyolojikli implant, eğer koltukaltından göğüs kası altına konmuşsa, meme dokusuna hiç temas dahi edilmemiş demektir. Bu konuda hassas kişilere serum fizyolojikli implant ve yerleştirme yeri olarak ta koltukaltını öneririm. Bu konuda internette yayınlanmış bir FDA raporu için tıklayınız.

MEME PROTEZLERİNİ TAKTIRINCA BANA ÇOK AĞIRLIK YAPARMI; SIRT AĞRISINA YOLAÇARMI?

» Bunu hesaplamak çok kolaydır. Bir gram serum fizyolojik yoğunluğuna göre 1.3-1.6 gramdır. Her iki göğsünüze 300 cclik serum fizyolojikli meme protezleri meme büyütme gerçekleştirildiğinde her bir göğsünüde 390-480 gram ağırlık eklenmiş demektir.

GÖĞÜS BÜYÜTME AMELİYATI SIRASINDA MEME DOKUSUNA BİR İŞLEM, BÜYÜTME YAPILIYORMU?

» Hayır, meme büyütme sırasında meme dokusuna herhangi bir işlem yapılmaz. Sadece, meme protezi ile meme büyütme ameliyatı sırasında memeye dikleştirme de yapılacaksa meme dokusuna cerrahi bir girişim yapılmaktadır.

GÖĞÜSLERİ AMELİYATSIZ BÜYÜTTÜĞÜ İDDİA EDİLEN HAPLARIN FAYDASI VARMIDIR? BU İLAÇLARI ÖNERİYORMUSUNUZ?

» Öncelikle ameliyata gerek kalmadan göğüsleri büyüttüğü iddia edilen hapların "ilaç" olmadığını bilmelisiniz. Bu gibi hapların kutuları üzerinde mutlaka ve mutlaka "ilaç olmadığını, bitkisel kaynaklı besin desteği olduğunu ve herhangi bir tedavi sağlamayı vaad etmediğini" belirten bir yazı mutlaka görürsünüz. Bu gibi haplar sadece bitkisel ekstratlardır ve tıbben ilaç kabul edilmemektedirler. Bu sebeple sağlık bakanlığı değil, tarım bakanlığından izin alınarak satılmaktadırlar (kutularının üzerinde tarım bakanlığının izni ile ithal edildikleri yazar). Bu hapların kullanımı ile göğüslerde bir miktar "şişme" sağlansa bile bu, sadece hapın içeriğindeki bitkisel maddelere karşı gelişen bir ödem yüzündendir. İlaç bırakıldığında hemen eski haline döner. Bu gibi haplarla, meme protezlerinin sağladığı ölçüde kalıcı göğüs büyümesi sağlamak imkansızdır.

GÖĞÜS BÜYÜTME AMELİYATINDAN SONRA HAMİLE KALIRSAM YADA KİLO ALIRSAM GÖĞÜSLERİMDE DEFORMASYON OLURMU?

» Buna cevap vermek zordur. Hamilelik, meme dokusunda atrofi ve sarkmaya yolaçar; ve meme dokusu zaten fazla değilse hamileliğin etkileride az olacaktır. Meme protezleri ise hamilelik ve kilo alma-vermeden etkilenmez. Göğüslerinizde deformasyon olması meme dokusunun büyüklüğü ile ilgilidir.

MEME PROTEZİ TAKTIRMIŞ BAYANLARDA MEME KANSERİNİN TAKİBİ DAHA ZOR YAPILIYORMUŞ BU DOĞRUMUDUR?

» Meme protezi mamografide zorluk çıkarabilir. Özellikle meme dokusu altına konduğunda mamografinin çekilmesini ve çekilen grafinin yorumlanmasını zorlaştırabilir. Bu yüzden meme protezi konmadan önce kontrol amacı ile bir mamografi çektirilmesini öneriyoruz. Meme protezi kas altına yerleştirildiğinde mamografide daha güzel görüntü alınabilir. Tabii mamografi çekilirken memenin film cihazında sıkıştırıldığını unutmamak gerekir. Mamografi çekilecekse radyoloji teknisyeni meme protezleri açısından uyarılmalıdır. Film cihazında meme dokusu sıkıştırılırken protezler yaralanabilir. Bu pratikte pek mümkün olmasa da teorik açıdan böyle bir risk vardır.

MEME PROTEZLERİ UÇAK YOLCULUĞU YAPILDIĞINDA DÜŞÜK BASINÇ SEBEBİYLE DAHA DA İRİLEŞİYORMUŞ, HATTA PATLAYABİLİYORMUŞ. BU DOĞRUMUDUR?

» Bu tam bir şehir efsanesidir. Böyle bir söylenti yıllardır söylenir durur fakat gerçek değildir. Bu söylenti Discovery channel televizyonunda "Myth busters" programında denenmiştir. Bu programda iki adet silikon protez bir basınç odasına konmuş çok yüksek ve çok düşük basınçlara maruz bırakılmıştır. Protezlerin hacminde hiç bir değişme olmamış, içindeki serumda ve silikon jelde herhangi bir yapısal değişiklik oluşmamıştır. Hatta protezler bir insanın hayatta kalamayacağı kadar yüksek ve düşük basınçlara maruz bırakılmış, yinede protezlerde herhangi bir değişim görülmemiştir. Programın bilimsel danışmanlığını Prof. Dr. Gregory Georgiade (ünlü "Georgiade plastik cerrahi" kitabının yazarıdır) yapmıştır. Yani meme protezi taktırmış bir bayan dilediği gibi uçağa binebilir, derin denizde tüplü dalış yapabilir.

ANLADIĞIM KADARIYLA MEME PROTEZLERİ ÇOK ÇEŞİTLİ. SİZCE NASIL BİR PROTEZ TAKTIRMALIYIM? EN İDEALİ HANGİSİDİR?

» Meme büyütme ameliyatının -bence- en kritik noktası meme implantının seçimidir. Hastanın göğüs yapısı doğru değerlendirilip, hastanın istekleri gözönünde bulundurularak doğru implant seçilirse en ideal sonuç alınır. Bir kaç başlık altında bazı önemli noktaları (tüm önemli noktalara burada değinemeyiz) şöyle sıralayabiliriz:
estetik cerrahi Memenin daha çok öne çıkmasını istiyorsanız high profile tipte bir protez seçilmelidir. Genel olarak meme protezleri, göğüsü öne çıkarma miktarlarına göre low, high, moderate ve moderate plus olarak dört tiptedir. Low profile protezler daha yayvandırlar, göğsü diğerlerine göre daha az öne çıkarırlar. High profile protezlerin çapı daha küçüktür, ama implant yükseklikleri daha fazladır ve göğüsü daha fazla öne çıkarırlar. Moderate profile protezler bu ikisinin arasında özelliklere sahiptir.
estetik cerrahi Yüzey şekli olarak pürüzlü (textured) protezler önerilmektedir. Bunların "kapsül" oluşumunu engelledikleri söylenmektedir. Buna karşın çeperleri, yüzeyi düz olan protezlere göre biraz daha kalın olduğundan bu protezlerin diğerlerine göre -özellikle meme dokusu altına yerleştirilmişse- daha çok hissedildiği söylenmektedir.
estetik cerrahi Memenin şekline daha uygun olduğu için damla şekilli olanların kullanılmasını önerenlerde vardır. Protez damla şekilli ise bunun yüzeyi pürüzlü olanlarını tercih etmeniz önerilir, çünkü bu protezler yuvarlak meme protezleri gibi değildir; altları, üstleri vardır ve pürüzlü yüzeylerinin bu protezlerin yerlerine tutunmalarını kolaylaştırdığı söylenmektedir. Damla şekilli protez uygun pozisyonda uygun tarafa konmalı, yerine tam uymalıdır. Yüzeyi pürüzlü olduğunda damla şekilli protez yerine daha iyi uyum sağlar. Yuvarlak protezlerde ise üst, alt olmadığı için yüzey pürüzünün protezin yerinde sabit durmasına bir katkısı yoktur.
estetik cerrahi Eğer hastanın meme dokusunda daha çok üst kısımda hacim kaybı varsa anatomik (damla şekilli) meme protezleri tercih edilmelidir. Bu protezler üst kısımdaki hacim kaybını gidermekte, üst kısımda hastaların istedikleri dolgunluğu sağlamaktadırlar.
estetik cerrahi Protezin içeriğine gelince, bugün kullanılan silikon jel ve serumlu protezlerin ikiside güvenlidir. Silikon jelli protezleri 70'li, 80'li yıllarda kullanılan sıvı silikonlu protezlerle karıştırmayınız. Jel silikon, protezin dış çeperi yırtılsa dahi -ancak delici, kesici yaralanma ile yırtılabilir- dağılmaz, bütünlüğünü korur. Serumlu bir protez yırtılsa (ki ancak kesilmesi yada delinmesi sonucu yırtılabilir) dahi sızan madde serum olduğu için vücuda hiç bir zararı yoktur, vücut tarafından emilir ve atılır. Tabii yırtılan bir protezin çıkarılması gerekir. Bu gibi yaralanmalar meme protezi taktırmış bir bayanın meme biopsisi yaptırması sırasında olabilir; bistüri yada ameliyat ipliğinin iğnesi ile protez yaralanabilir.
estetik cerrahi Bu iki tip protez arasındaki önemli bir fark, silikon jelli protezlerin hazır olarak şişik gelmesi ve ameliyatta biraz daha şişirmeye izin vermemesidir. Serumlu protezler ise -özellikle spectrum olan modelleri- dilenirse bir miktar daha şişirilebilir. Örneğin 250+25 cc'lik bir protezi 250 cc şişirdikten sonra ameliyat sırasında dilerseniz 25 cc daha şişirebilirsiniz. Şişirme marjı daha fazla olan protezlerde vardır.
estetik cerrahi Silikon jelli protezler de üç tipdir; cohesive I, cohesive II, Cohesive III. Bu silikon jel içeriklerinden (cohesive I) en yumuşak olandır, daha sert bir protez kullanmak için (cohesive II), en sert kıvamı elde etmek için (cohesive III) içeren protezler kullanılır. Farklı firmaların protezlerinde de aynı şekilde sert ve yumuşak cohesive silikon jel kullanılır (soft cohesive, natural cohesive, very cohesive gibi).
estetik cerrahi Birde tek katmanlı, çift katmanlı protezler vardır. Tek katmanlı olanlar yukarıda bahsettiğimiz serumlu ve silikon jelli protezlerdir. Çift katmanlı protezlerde dış çeper iki ayrı katmandan oluşur. En içte şişirilebilen serumlu kısım (yada şişirilemeyen-şişirilmiş gelen silikon jel dolu kısım), bunu dıştan saran kısımda ise silikon jelli kısım (yada serum fizyolojikle şişirilebilen serum fizyolojikli kısım) bulunur. Bu protezler tek katmanlı olanlara göre daha pahalıdır.

İNTERNETTEN MEME PROTEZLERİ İLE İLGİLİ SAYFALARI OKUYORUM. YABANCI WEB SİTELERİNDE "DOUBLE BUBBLE" DİYE BİR KOMPLİKASYONDAN BAHSEDİYOR. BUNUN NE DEMEK OLDUĞUNU ANLAYAMADIM. AÇIKLAYABİLİRMİSİNİZ?

» Double bubble, çift kabarcık demektir. Bu aslında bir komplikasyon değil, meme protezi kas altına konmuş hastalarda, ileride meme dokusunda sarkma olduğunda ortaya çıkan bir durumdur. Meme protezi kas altına konduğu için sarkmadan etkilenmez ve yerinde durur. Meme dokusu sarkmaya başladığında bu yüzden meme dokusu ile birlikte aşağı doğru hareket etmeyen meme protezi daha yüksekte kalıp meme üzerinde ikinci bir şişkinlik yapar. Bu hastalarda meme dikleştirme yapmak ve meme dokusu altına yeni bir protez koymak bu problemi düzeltir.
» Hastada iri sayılabilecek meme dokusu varsa ve meme protezi, kas altına konursa bu estetik kusurun zamanla oluşma riski vardır. Bu hastalar önceden bu konuda uyarılmalıdır ve bu vakalarda protez meme dokusu altına konmalıdır.

BİRDE "RİPPLİNG" DİYE BİR ŞEYDEN BAHSEDİYORLAR. NEDİR BU?

» Daha çok serum fizyolojikli meme protezlerinde görülen bir komplikasyondur. Rippling'in türkçe karşılığı, protezin içindeki sıvının aşağı tarafta toplanıp, protezin kenarlarında kırışıklığa yolaçmasıdır. Bu kırışıklığa rippling denir. Bu kırışıklıklar özellikle zayıf ve meme dokusu çok az olan bayanlarda, yüzeyi pürüzlü, serum ile şişirilen protezlerin meme dokusu altına yerleştirildiği durumlarda ve protez yeteri kadar şişirilmezse görülebilir. Eğer hastanın meme dokusu hakikaten protezin üzerini kapatacak kadar dahi yoksa hastaya kas altı meme protezi önerilmelidir. Meme dokusu çok ince olan hastaların bu konuda önceden uyarılması gerekir. Yüzeyi düz olan (çeperleri pürüzlü yüzeyli meme protezlerine göre daha incedir), silikon jelli protezlerde rippling -kırışıklık- daha az olur. Hatta protezin kas altına konduğu vakalarda hiç hissedilmeyebilir. Serum fizyolojikli protezlerde protezlerin tam şişirilmesi önemlidir. Hatta bazı bilimsel makalelerde protezlerin önerilenden 10% fazla şişirilmesi tavsiye ediliyor (örneğin 200 cc.lik protezlerin 220 cc. şişirilmesi gibi). Hastanın azda olsa protezi örtecek kadar meme dokusu varsa, protez yeteri kadar şişirilmişse yada silikon jelli implantlar tercih edilmiş ise bu sorunla karşılaşılmaz.

AMELİYATTAN SONRA MASAJIN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞU SÖYLENİYOR. NASIL MASAJ YAPMALIYIM? NE ZAMAN NORMAL SÜTYEN GİYEBİLİRİM?

» Ameliyattan sonra bir süre alttan destekli -balenli- sütyen giymemelisiniz. Protezin yerine tam uyum sağlaması için özel bir masaj şekli vardır. Doktorunuz size ameliyattan sonra nasıl masaj yapmanız gerektiğini gösterecektir. Ameliyattan sonra bir süre sütyen yerine elastik bir bandaj (yada strap-bandaj; sayfanın ortalarında resmi var) kullanmanız protezlerin yerine oturmasını hızlandıracaktır. Özellikle meme büyütme ameliyatlarından sonra kullanılan özel sütyenlerden de alabilirsiniz (bir örneğini ameliyat öncesi hazırlık, sonrası bakım sayfasında görebilirsiniz).

İLERİDE MEME PROTEZLERİMİ ÇIKARTMAYA KARAR VERİRSEM BUNUN GÖĞÜSLERİME BİR ZARARI OLURMU?

» Göğüs büyütme ameliyatları geri dönüşsüzdür. Yani protez taktırdığınızda bunun göğüslerinize bir etkisi olur ve ileride protezleri çıkartırsanız göğüsleriniz eski halini almaz. Örneğin -özellikle büyük hacimli- protezler, göğüs cildinde bir miktar genişlemeye, meme dokusunda bir miktar atrofiye yolaçarlar. Bu yüzden protezleri çıkarttığınızda göğüslerinizde bir miktar sarkma ve meme dokusunda küçülme olabilir. Meme protezi çıkarılacaksa bir meme dikleştirme ameliyatı olmanız gerekebilir. Ameliyatın gerekip gerekmiyeceği göğüslerinizin eski görünüşü, hacmi ve konan protezlerin büyüklüğü ile ilgilidir. Önerimiz, bu ameliyatı olmayı düşünüyorsanız hiç bir zaman abartılı, büyük hacimli implantları seçmemenizdir. Daha ayrıntılı bilgi için doktorunuza başvurmalısınız.

SİLİKON MEME PROTEZİ TAKTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUM. BU AMELİYATTAN SONRA SAUNAYA GİREBİLİRMİYİM? DAHA DOĞRUSU SAUNADA PROTEZLER PATLARMI?

» Bu ameliyattan sonra saunaya girmenizde hiç bir sakınca yoktur. Meme protezleri sıcak, soğuk yada basınç değişimlerinden etkilenmez. İyileşme dönemi geçtikten sonra saunaya gidebilir, spor yapabilir, yüzüstü yatabilirsiniz. Sadece ameliyattan sonra bir süre alışma dönemi geçireceksiniz. Bu dönem, meme protezi kas altına konan hastalarda bir miktar sıkıntı verici olabilir. Protez, kas altında olduğu için üzerindeki gerilen kas dokusu kollarınızı hareket ettirirken ağrıya yolaçar. Bu ağrılarınız gün geçtikçe azalacak ve sonunda bir protez koydurduğunuzu dahi unutacaksınız. Silikon meme protezi üreten firmalar 3 ay içinde protezin yerine tam uyum sağladığını ve kişinin artık protezin "farkında olmayacağını" belirtiyorlar.
» Burada ameliyattan sonra spor yapmaktan bahsettiğimizi unutmayınız. Meme büyütme ameliyatından sonra hemen ertesi gün, hastalar genellikle tüm günlük işlerini eskisi gibi görebilirler. Protez kas altı konmuş bile olsa dışarı çıkıp gezebilirler, yalnız spor gibi efor sarfettirici, kollara yük binen işleri bir-iki ay yapmamaları önerilir.

İMPLANT'LARA BAĞLI KOMPLİKASYONLAR NELERDİR?

» Tabiiki implantlar tamamen masum değildir. Meme protezlerine bağlı komplikasyonlar nadirde olsa ortaya çıkabilmektedir. Örneğin protezin yer değiştirmesi, sönmesi, kapsül kontraktürü, deformasyon, çok nadirde olsa protezin içeriğini dışarı sızdırması, çevresinde oluşan kapsülde kalsiyum birikmesi ve bunun mamografide filmin yorumlanmasını zorlaştırması görülebilir. Bu komplikasyonlar çok nadir olmakla birlikte tümü düzeltilebilir sorunlardır.

KAPSÜL KONTRAKTÜRÜ NEDİR?

» Kapsül denen yapı, meme protezi çevresinde gelişen sert fibröz bir doku tabakasıdır. Kapsül oluşumu aslında tüm meme implantı konan hastalarda görülen normal bir durumdur. Vücut, meme implantı çevresinde bir yapı oluşturup implantı, vücut dokularından ayırır; yalnız bu reaksiyon normalde meme implantında bir şekil değişikliğine yolaçmaz. Bazen bu tabaka çok sertleşir ve çevrelediği implantı sıkıştırır. Kapsül, implantı sıkıştırdıkça implantın şekli küresel bir hal alır, deformasyon olur, göğüslerde ağrı olur, göğüsler sertleşir. Vücudun implanta verdiği bu reaksiyon abartılı olduğu taktirde (göğüslerde şekil bozukluğu, ağrı olursa) artık bunun bir komplikasyon olduğu söylenebilir. Bu nadir görülen, yine de komplikasyonlar içinde en sık olan komplikasyondur. Tedavisi, bir ameliyatla protezlerin çıkarılması, protezleri çevreleyen kapsülün çizilerek zayıflatılması (kapsülotomi) yada kapsülün tamamen çıkarılmasıdır (kapsülektomi). Kapsül temizlendikten sonra kas altı yeni bir implant konur. Kas altı konan implantlarda kapsül oluşumunun çok daha nadir olduğu söylenmektedir.

MEME PROTEZİ İLE GÖĞÜS BÜYÜTME AMELİYATINDAN SONRA OTOMOBİLE BİNERKEN EMNİYET KEMERİNİ TAKMANIN ZARARLI OLDUĞU, EMNİYET KEMERİNİN PROTEZLERİ PATLATABİLECEĞİ SÖYLENİYOR. BU DOĞRUMUDUR?

estetik cerrahi » Emniyet kemeri meme üzerinden doğru takılırsa ve ani bir çarpma sonucu protezler emniyet kemeri altında sıkışırsa, ani basınç artışı sonucu protezler patlayabilir; fakat zaten bu şiddette bir çarpma sonucu emniyet kemeri takılı olmazsa hayatınızı tehlikeye atacak kadar ciddi şekilde yaralanabilirsiniz. Emniyet kemeri takılı ise hayatınızı kurtarır, kemerin sıkıştırdığı meme protezi patlasa bile bunu değiştirmek kolaydır. Yine de şaka ile karışık olarak, emniyet kemerinin her iki göğüs arasından geçecek şekilde takılması gerektiğini söyleyebiliriz. Emniyet kemeri göğüslerin arasından geçecek şekilde takılırsa hem hayatınızı korur hemde protezlere zarar vermez.

SİLİKON PROTEZLERİN KAS ALTINA KONDUĞU BAYANLAR SPOR YAPABİLİRMİ? GÖĞÜS KASLARI GELİŞTİKÇE MEME PROTEZLERİNE ZARAR VERİRMİ?

» Bir bayanın göğüs kasları ne kadar gelişirse gelişsin meme protezlerine zarar verecek kadar protezleri sıkıştıramaz. Normal nefes alma hareketi ile meme protezlerine olan etki daha büyüktür. Gün içinde binlerce kez nefes alır veririz. Bu ufak göğüs hareketleri meme protezleri üzerinde daha yıpratıcı etki yaparlar. Protezler tam şişirilmemişse kenarlarında kırışıklıklar olur ve gün içinde binlerce kez tekrarlanan göğüs hareketleri ile bu kırışıklık olan noktadan yıpranabilirler. Yine de buna bağlı protez rüptürü çok nadiren olur. Bazı cerrahlar protezde kırışıklık olmasını önlemek için önerilenin üzerinde şişirirler. Göğüs altına konan protezlerde olabilen bir komplikasyon protezin yer değiştirmesidir. Göğüs kası yeterince gelişip protez üzerine güçlü baskı yaptığında meme protezleri patlamaz fakat yer değiştirebilir. Bu durumda protezlerin yukarı, dışa doğru (koltukaltına doğru) yer değiştirdiği görülür. Bu da nadir bir komplikasyondur ve yalnızca kas altına konan meme protezlerinde görülür. Bu durumu önlemek için artık meme protezlerinin kas altına konulduklarında iki plana yerleştirilmeleri önerilmektedir. Bu teknikte implantın bir bölümü kas altındaki bir plana yerleştirilirken kalan kısmı meme dokusu altında bırakılır. Özellikle anatomik (damla) şeklilli protezler kas altına konurken önerilen bir yöntemdir.

MEME PROTEZLERİNİN YERİNE YERLEŞMESİ ("DROPPİNG'İ) NE KADAR ZAMAN ALIR?

» Dropping in tam anlamı ile karşılığı olmasa da, bu terime Türkçe yerine yerleşme diyebiliriz. Aslında, bir şeyin yukarıdan düşüp, aşağıda duran yuvasına tam anlamı ile oturması gibi bir şeyi ifade eder. Bu süre ameliyattan önceki göğüs büyüklüklerinize, yerleştirilen protezlerin büyüklüğüne, implantların yerleştirildikleri anatomik bölgeye (kas altı / meme dokusu altı), protezlerin yuvarlak yada anatomik şekilli olmasına, yüzeylerinin pürüzlü yada düz olmasına, ameliyattan sonra göğüslere masaj yapıp yapmamanıza, uygun sütyen kullanmanıza bağlı olarak değişir; fakat genel olarak 3-6 ay içinde meme protezlerinin yerlerine yerleşmiş olması gerekir. Düz yüzeyli, meme dokusu altına yerleştirilmiş yuvarlak protezlerde bu süre kısa iken, göğüs kası altına yerleştirilmiş pürüzlü ve anatomik şekilli protezlerde bu süre daha uzundur.
» Dropping olmadan, yani implant henüz yuvasına yerleşmemişken, diyelimki hemen ameliyattan sonra, göğüsler naturel görünmez. Çok öne çıkık, meme ucunun üstünde kalan kısım kabarık durur. Zamanla üst kısım düzleşecek, implant yerçekimi etkisi ile biraz aşağıya inecek, memenin alt kısmı daha yuvarlaklaşacaktır.

MEME BÜYÜTME AMELİYATINDAN SONRA, BU AMELİYAT YÜZÜNDEN GÖĞÜSLERİMDE ÇATLAKLAR (HAMİLELİKTE KARINDA OLUŞAN ÇATLAKLAR GİBİ) OLUŞURMU ?

» Bu gibi bir durum sadece aşırı iri meme protezleri yerleştirilirse görülebilir. Çatlak oluşturacak kadar iri meme protezleri zaten estetik olarak garip duracağından bir çok plastik cerrah, siz istesenizde bu derece iri protezleri koymaz.

SİLİKON PROTEZLERİN DEĞİŞMESİNİN DAHA UFAK BİR AMELİYAT OLDUĞU SÖYLENİYOR, BU DOĞRUMUDUR?

» Doğrudur, meme protezi ilk kez konarken ameliyatın en uzun aşaması, protezin konacağı alanın açılması işlemidir. Meme protezi çıkarılıp yerine yenisi konacak ise ameliyat çok daha kısa sürer. Yüzeyi düz, serum fizyolojikli meme protezleri en kolay değiştirilir. Üzeri pütürlü meme protezlerini çıkarmak ise daha uzun zaman alır. Eğer protezlerin değiştirilme sebebi kapsül oluşumu ise, meme protezleri çıkarıldıktan sonra kapsülün temizlenmesi gerekir ki bu da ameliyat süresini oldukça uzatır.

GEÇENLERDE GAZETEDE OKUDUM, BİR BAYAN TRAFİK KAZASI GEÇİRMİŞ VE KAZA SIRASINDA SİLİKON İMPLANTLARI PATLAMIŞ BU DOĞRU OLABİLİR Mİ?

» Doğrudur, silikon implantlar çok ani basınç artışı ile patlayabilir; yalnız o haberde bayanın kaburgalarının kırıldığı da yazıyordu. O derece ani bir çarpma ile direksiyona çarpan sürücü, belki de göğüslerinde silikon implant olmasa ölebilirdi. Bu gibi durumlarda silikon implantların bir nevi hava yastığı görevi gördüğü düşünülüyor. Daha önce de, filistindeydi sanırım, bir şarapnel parçası ile göğsünden yaralanan bir bayan şarapnelin silikona saplanması sayesinde ölmekten kurtulmuştu. Diğer bir haberde de açık denizde balık tutarken bir kılıçbalığı tarafından göğsünden yaralanan bir bayan yine silikon implantları sayesinde ölmemişti. Saraybosna da yine böyle bir trafik kazasında bir bayan silikon implantlarının hava yastığı görevi görmesi sayesinde ölümden kurtulmuştu (tüm bu haberleri ve linklerini -hatta kılıçbalıklı haberin videosunu- haber arşivimizde görebilirsiniz). Bu gibi ciddi yaralanmalarda elbette silikonlar patlayabilir; ama bir yandan da kişinin hayatını kurtarmaktadırlar.

SİLİKON MEME PROTEZLERİ RÖNTGEN FİLMİNDE GÖRÜLÜR MÜ?

» Silikon implantlar röntgen filmlerinde, M.R.I. grafilerinde, ultrasonda ve bilgisayarlı tomografide görülürler. Bir kaç görüntü örneği aşağıda verilmiştir.








estetik cerrahiZiyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):

ip-location

 
 


,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸