Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
Estetik ameliyatlar
Ameliyatsız estetik
Plastik cerrahi
El cerrahisi
Mikrocerrahi
Haberler
Danışma hattı
Sık sorulan sorular
Estetik turizmi
Diğer konular
Başımdan geçti bunlar..
Gezi yazıları..
Download
Linkler
Ziyaretçi mesajları
Anket
Op. Dr. Oytun İdil
Adres, telefon, e-mail
Yasal uyarı
Site haritası
Gebelik ve doğum bir bayan için hayatının en özel dönemlerinden biridir. Fakat bir çok bayan doğum sonrası dönemde, estetik sorunlarla başbaşa kalıyor. Bu estetik sorunların hepsi tam anlamı ile yokedilebilir değilse de, estetik cerrahi bu konuda tamamen çaresiz değildir. Doğum, kişinin hayatına büyük mutluluklar katan eşsiz bir olay olması yanında maalesef vücutta oluşan hormonal değişiklikler sebebiyle annenin vücudunda kalıcı deformasyonlara da yolaçar. Doğum sonrası yaşanan başlıca estetik sorunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Doğumda alınan ve daha sonra verilemeyen fazla kilolar
Selülit
Vajende oluşan estetik sorunlar (yırtıklar, sarkmalar, gevşemeler)
Doğumdan sonra oluşan geçici saç dökülmesi
Göğüslerde oluşan atrofi ve sarkmalar, bazende irileşmeler
Karın cildinde oluşan çatlaklar
Karın cildinde oluşan sarkma ve "diastasis recti" (karın kaslarında orta hatta oluşan zayıflık ve gevşeme)
Ten renginde oluşan değişiklikler
Bu sorunlar iki şekilde giderilir.
Doğum öncesinde ve ilk aylardan itibaren gerekli önlemleri almakla,
Doğumdan sonra bazı estetik girişimler geçirerek.
Doğumdan önce kadın doğum uzmanınız size ne kadar kilo almanız gerektiğini, ne şekilde beslenmeniz gerektiğini söyleyecektir. Yanlış beslenme, sigara, alkol, aşırı kilo alımı; karın çatlaklarını, selüliti ve göğüslerde sarkmayı davet eder. Hele doğumdan sonra hızla kilo da vermişseniz göğüslerde sarkma ve karın çatlakları daha da artacaktır.
Bu, plastik cerrahlara çok sorulan bir sorudur. Bazı hastalarımız sezaryen sırasında, doğumdan hemen sonra karın germe yapılıp yapılamayacağını soruyor. Bu soruya cevabımız malesef hayır'dır. Doğum, hormonal bir olaydır ve etkileri aylarca sürer. Doğum sonrası hormonal değişimler hemen sonlanmaz. Süt verme döneminde de devam eder. Estetik ameliyat olabilmeniz için tüm hormonal değişimlerin sonlanıp, hormonal düzeninizin doğum öncesi durumuna dönmesi gerekir. Bu sebeple estetik ameliyatla karın germe yada meme küçültme yaptırmak isteyen hastalara önerimiz, doğumdan en az 1 sene sonra bu ameliyatları düşünmeleridir. Ancak bu süre sonunda vücudunuzdaki değişimler son halini alır ve yapılacak estetik ameliyatın sonucu sağlıklı olur.
Çatlakların oluşma sebebi ciltteki genişlemeye ve esnemeye cildin yapısında bulunan elastik liflerin uyum sağlayamamasıdır. Elastik kollajen liflerin zincirlerinin kırıldığı bölgeler çatlak olarak görülür. Dikkat ederseniz çatlak olan yerde, çatlağın orta kısmındaki cilt normal deriye göre daha incedir ve elastik değildir; sanki ince, buruşmuş kağıt gibidir. Bu çatlak olan bölgede cildin tüm yapıları yoktur, bu yüzden incedir. Gebelik, gelişme dönemi, hızlı kilo alımı gibi cildin kısa sürede hızla genişlediği durumlarda çatlaklar oluşabilir. Aynı şey hızlı kilo vermek, gebeliğin sonlanması gibi durumlar içinde geçerlidir. Çatlak oluşmasına hızla kilo vermek de yolaçabilir. Son yıllarda sayıları hızla artan çatlak önleyici kremlerin kullanılması önerilir. Bu kremler karın cildi hızla genişlerken cilt yapısındaki kollajen liflerin üretimini artırır ve çatlak oluşmasını önler. Bazı hastalar bu kremler yerine badem yağı kullanmayı tercih ediyorlar. Badem yağı kullanabilirsiniz fakat hastalarımdan bazılarından badem yağının uygulandığı bölgelerde kıllanmayı artırdığı şeklinde şikayetler duyuyorum.
Gördüğüm bazı hastalarda yaşları çok genç olsa da (18-20 yaşlarında) sadece gelişme çağındaki vücudun normal büyümesi ile neredeyse tüm vücutları çatlak içinde kalmıştı. Yani ortada gebelik gibi bir olay olmadığı halde sadece ve sadece gelişme çağının getirdiği büyüme sonucu tüm vücutlarında çatlaklar oluşmuştu (bu hastalarda vücudun büyümesine cilt intibak edememiş, büyümeye uyum sağlayacak şekilde genişlemediği için çatlaklar oluşmuştu). Bu gibi hastalar gösteriyor ki, çatlak gelişimine bünyesel yatkınlık da neden olabilir. Sizin bünyeniz çatlak gelişimine yatkınsa daha dikkatli olmanızı, tedbirlerinizi baştan almanızı öneririm. Ama diyelim ki her şeyi yaptınız; sağlıklı beslendiniz, aşırı kilo almadınız, sigara-alkolü içmediniz, selülit ve 
çatlak önleyici kremleri kullandınız, ama yinede çatlaklar ve selülit oluştu! Bu durumda bazı estetik ameliyatlar geçirmeniz sorunları çözebilir. Örneğin karındaki sarkma ve çatlaklar için karın germe ameliyatı fayda sağlayacaktır. Bu ameliyat sırasında orta hatta, karın kaslarındaki ayrılma ("diastasis recti") onarılır (böylece karında sağ-sol doğrultusunda bir germe sağlanır), karın derisindeki fazlalık ve sarkma alınır (aşağı yönde germe sağlanır), karın alt kısımdaki çatlaklar alınır, karın cildindeki biriken aşırı yağ aynı seansda liposuction ile alınır. Karın germe ile karın cildinin orta ve üst kısmındaki çatlaklar alınamaz, sadece alt kısımda karnın sarkan kısmı ile alınabilen kısım alınır. Selülit ve bacaklarda biriken yağ için ise liposuction ve LPG masajı birlikte uygulandığında çok iyi sonuçlar alınıyor. Yine de fazla kilolarınızı vermek için ilk yapmanız gereken bir diyetisyen ile görüşerek bir diyet programı uygulamaktır; daha sonra kalan fazlalıklar için LPG, liposuction yada karın germe uygulanabilir.
|
Diastazis recti'li bir hasta..
|
|
|
Diastazis recti'li bir hastanın MR görüntüleri ve onarımını gösteren bir video. Gerçekten güzel gösterilmiş..
|
Göğüslerdeki sarkmalar ise bir çok sebepten kaynaklanır. Her bayanın göğüsleri hamilelikten aynı şekilde etkilenmez. Kilo alma, hormonal değişiklikler, süt verme gibi olaylar göğüsleri etkiler. Devamlı aynı göğsünden süt veren bayanlarda o taraf göğsün daha fazla atrofiye olduğu, daha fazla sarktığı görülür. Süt verme ve daha sonraki dönemde gelişen hormonal değişiklikler sonucu doğumdan bir süre sonra (6 ay-1 sene) göğüslerde ciddi derecede atrofi, küçülme görülebilir. Göğüsleri iri olan bayanlarda sarkmada oluşabilir. Bazı bayanlarda ise doğumda irileşen göğüslerindeki bu hacim artışı kalıcı olabiliyor. Bu sorunlar estetik meme cerrahisiyle giderilebilir. Göğüslerde sarkma, asimetri oluşmuşsa bu göğüs dikleştirme ile giderilebilir. Göğüsler çok iri ise küçültülebiliyor. Muayene sırasında hastanın tam olarak ne şekilde ve ne irilikte bir göğüs istediği öğrenilir, buna göre ameliyat planlanır. Şayet göğüsde sarkmadan çok küçülme varsa, protez ile meme büyütme ameliyatı ile istenen sonuç alınabilir (aslında bu hastaların bir çoğunda iyi sonuç almak için hem dikleştirme hem de çok büyük olmayan bir silikon protez ile büyütme yapmak gerekir). Göğüs estetiğinin, doğumdan en az 1 sene sonra yapılmasını öneriyorum; çünkü doğumdan sonraki dönemde hormonal değişikliklerin tamamlanması yaklaşık 1 sene alır. Bu süreden sonra artık göğüslerinizde daha fazla sarkma ve atrofi gelişmeyeceği için ameliyatınız daha sağlıklı planlanabilir ve sonucu daha güzel olur. Ayrıca zaten emzirme döneminde bu ameliyatı olamazsınız. Çocuk doktorları bebeğinizi en az 6 ay sadece anne sütü ile beslemenizi öneriyorlar. Emzirme döneminde ameliyat geçirirseniz alacağınız ilaçlar ve nakoz ilaçları süte geçer. Bu yüzden emzirme dönemin de gerekmedikçe ameliyat olmamalısınız.
Doğumlardan sonra bayanların en çok şikayet ettikleri konulardan biri de vajinada oluşan değişimler. Doğumlardan sonra kadın cinsel organında küçük dudaklarda sarkma olması sık görülen bir problemdir. Genellikle hormonal değişimler ile ilgilidir. Doğum sırasındaki yırtılmalara ve epizyotomi kesilerine bağlı deformiteler de olabilir. Küçük dudaklardaki sarkmalara çeşitli yöntemlerle düzelme sağlanabiliyor, sarkmış ve uzamış olan küçük dudaklar hissiyat bozulmadan doğal büyüklüklerine getiriliyor. Yırtıklar ve epizyotomi defektleri ise hasta görülerek, uygun şekilde, kişiye göre planlanan bir ameliyat ile düzeltilebiliyor.
Doğumdan sonra bayanları rahatsız eden estetik kusurlardan biri de yüzde oluşan esmerleşmedir. Buna "Chloasma" ("Melasma") denir ve gebelik geçiren 4 bayandan 3'ünde görülür. Genellikle geçicidir.
Bir diğer geçici problemde saç dökülmesidir. Hamilelik süresince dökülmesi ve "yaşlanması" yavaşlamış saçlar doğumdan sonra hormonal değişimler sonucu birden dökülmeye başlarlar. Bu durum da geçicidir. Yeni anne olmuş bayanlar genellikle tutam tutam saç dökülmesi başladığında paniğe kapılır ve saç güçlendirici özel şampuanlara yönelirler. Büyüklerimizden bildiğim kadarı ile saçı güçlendiren en doğal malzemelerden biri biradır (bildiğiniz efes yada tuborg bira). Birada bulunan bazı bitkisel özlerin (bol bol B-Vitamin kompleksleri içerir) saçı güçlendirdiği söylenmektedir. Biranın saça uygulanması (özellikle köklere) ve bir süre sonra yıkanması faydalı olur. Bunun dışında saç ekim kliniklerine başvurarak saçlarını güçlendirici özel losyon ve şampuanları da kullanabilirler. Doğum sonrası saç dökülmesinden şikayet eden bayanlar, özel sampuanları yada bira uygulaması seçeneklerini değerlendirebilirler ama sonuçta saç dökülmesinin geçici olduğunu bilerek panik yapmamalıdırlar.
Ziyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):
