estetik cerrahi Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
   
 

duyuru
Bookmark and Share


duyuru2

duyuru3

duyuru4

        2009 YILI ESTETİK HABER ARŞİVİ

estetik cerrahi Bazı haberlerin kaynak linkleri (haber internetten kaldırılmış ise) çalışmayabilir.
estetik cerrahi 2014 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2013 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2012 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2011 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2010 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2009 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2008 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2007 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2006 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2005 HABER ARŞİVİ

BİLİM İNSANLARININ UZUN YILLARDIR DÜŞLEDİĞİ RÜYA GERÇEK OLUYOR: ENJEKTE EDİLEBİLİR KIKIRDAK YOLDA! (03.04.2009)
Bu haber beni son zamanlarda en fazla heyecanlandıran haber oldu; çünkü gerçekleşirse estetik cerrahide müthiş bir atılım olacak. Bahsedilen uygulama enjekte edilebilir kıkırdak ile yapılan dolgu uygulamaları. Örneğin düşünün, burun estetiği oldunuz ve burun sırtında bir bölümde çökme oldu, yada kanatlarda bir bölgeden fazla doku alınmış, bu gibi durumlarda artık kendi kıkırdak dokunuzdan hazırlanan özel, enjekte edilebilir bir kıkırdak-hyaluronik asit karışımı ile ameliyatsız ve kalıcı bir çözüme kavuşacaksınız. Yada çocuğunuzun bir kulak kepçesi doğuştan yok; böyle bir dolgu maddesi ile çok daha kolay ve gerçekçi kulak kepçesi oluşturulabilecek. Dolgu maddesi enjeksiyonlarında yepyeni bir sayfa açılacak. Aslında enjekte edilebilir kıkırdak çok uzun yıllardır üzerinde çalışılan bir uygulama ama bugüne kadar istendiği gibi bir sonuç alınamamıştı. Hatta, 1990 lı yıllarda Bursa Uludağ üniversitesi Tıp fakültesi, plastik cerrahi kliniğinde de bu konu üzerinde çalışan meslektaşlarım vardı. O dönem bu çalışma sonuçlandırılamamıştı. Görünen o ki, M.İ.T. ve Harvard üniversitesindeki bilim insanları bu konuda elle tutulabilir sonuçlar almışlar. Deneğin kendi kıkırdak dokusunu hyaluronik asit ile özel ve patentli bir yöntemle karıştırarak enjekte edilebilir kıkırdak elde etmişler.
Bu çalışmanın erken dönem sonuçları Archives of Facial Plastic Surgery dergisinin ocak-şubat 2009 sayısında yayınlanarak literatüre geçmiş bulunuyor. Hayvan deneylerinde alınan sonuçlar başarılı ama bu uygulamanın mutlaka insan denekler üzerinde de denenmesi gerekiyor. Bu da, uygulamanın rutin olarak yapılabilmesi için bir kaç sene daha geçmesi gerekiyor demek.
Plastik cerrahinin geleceği gerçekten doku mühendisliği ve kök hücre çalışmalarında yatıyor. Bence 15-20 senede baş döndürücü gelişmelere tanık olacağız..

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

SELÜLİT TEDAVİSİNDE SİLDENAFİL (VİAGRA) MI? (03.04.2009)
Zagreb de bulunan University Hospital "Sisters of Charity" hastanesinden Karmela Altabas ve çalışma arkadaşlarının yaptıkları çalışmalara göre nemlendiricilere karıştırılan Sildenafil (Viagra nın etken maddesi) selülite iyi geliyor. Viagra nın etken maddesi olan Sildenafil aslında test ortamında yağ dokuyu parçalayan bir enzim. Aynı zamanda bilindiği gibi kan dolaşımını da artıran bir madde; ki zaten ereksiyon problemi olan kişilerde etkisini kan dolaşımını artırarak sağlıyor. Yapılan deneylerde hem yağ dokuyu yıkıcı etkisi olmasından dolayı, hem de kan dolaşımını artırıcı etkisi olduğundan bu maddenin selülit tedavisi için kullanılabileceği düşünülmüş. Henüz bu fikrin teori aşamasında olduğu ve klinik deneylerin yapılmasına ihtiyaç olduğu da eklenmiş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

YÜZÜ DOLGUN KİŞİLER DAHA GENÇ GÖSTERİYOR (03.04.2009)
Amerikada bulunan Case Western Reserve University in Ohio hastanesinden bir grup doktorun yaptığı araştırmaya göre yüzü yağlı (dolgun) kişiler daha genç gösteriyor; ama sadece 40 yaş üzerindeki kişilerde. Araştırmanın sonuçlarına göre 40 yaşın altındaki kişilerde yüzün dolgun olması yaşlı görünüme yol açarken, 40 yaşın üzerindeki kişilerde yüzün dolgun olması kişinin daha genç göstermesine yol açıyor. Çalışma, kiloları farklı ikizler üzerinde yapılmış ve çalışmanın sonuçları en prestijli plastik cerrahi dergisi olan Plastic and Reconstructive Surgery journal ın nisan 2009 sayısında yayınlanmış.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

TIRNAK MANTARI LAZERLE TEDAVİ EDİLEBİLİYOR (03.04.2009)
Yeni geliştirilen bir lazerin antibiyotiğe dirençli cilt enfeksiyonlarının ve dirençli tırnak mantarlarının tedavisinde kullanılabileceği bildirilmiş. Bu lazer, kızılötesi ışına yakın dalga boylarda 2 ayrı lazer ışını üretiyormuş. Klinik çalışmalarda vakaların yarısında 4 seans sonunda enfeksiyonun kaybolduğu görülmüş. Amerika da henüz bu amaçlı kullanımı için FDA onayı alınmamış..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız, firmanın web sitesi için tıklayınız.

SÜMÜKLÜ BÖCEĞİN MÜKÜSÜ CİLDE İYİ GELEBİLİR Mİ? (03.04.2009)
Salyangozun geride bıraktığı yapışkan müküsün, cilde iyi geldiği, kırışıklıkları ve çatlakları giderdiği bildirilmiş. Bu konuda ciddi bir bilimsel veri olmamasına rağmen bu müküsden bir çok kozmetik ürün elde edilmiş. Şu an yurtdışında salyangoz müküsünden elde edilmiş yara izi silikleştirici kremler, kırışıklık ve çatlak giderici kremler, hatta sabunlar satılıyor. Peki salyangozun salgısının ne gibi bir özelliği var da cilde iyi geliyor? Bunun cevabının salgıdaki Allantoin maddesi olduğu söyleniyor. Allantoin maddesi salyangozun dokularının yenilenmesini, zamanla aşınan kabuğunun yeniden yapılmasını sağlıyor. Bu madde aslında sadece salyangozda bulunmuyor; bir çok bitkinin ekstratında, bir çok memelinin amniyotik dokularında ve inek idrarında bulunuyor. Aslında Allantoin maddesinin insanda cilt yaşlanmasına iyi geldiğini gösteren bir çalışma olmamasına rağmen Allantoin içeren bir çok kozmetik ürün üretilmiş. Bu yüzden bu ürünleri kullanırken şüpheci yaklaşmak en doğrusu sanırım.

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

DÖVMELİ PAPAĞAN BALIKLARI (23.03.2009)
Çinde bulunan Suzhou city de bir akvaryum ve balık mağazası, sergilediği dövmeli, rengarenk papağan balıkları ile ilgi çekiyormuş. Bu rengarenk dövmelerin, balıklara bir zarar vermeyen özel bir lazerle çizildiği belirtiliyormuş. Balıklar büyüdükçe ve yıllar geçtikçe dövmeleri silinmiyormuş. Bu kalıcı dövmelere sahip renkli papağan balıklarının, diğerlerine göre daha pahalı olduğu söyleniyor.

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

BU SİLİKONLAR BAŞKA... (21.03.2009)
Japonlar silikon meme implantlarının yerini alacak müthiş bir buluşa imza atmışlar. Komple silikondan yapılma oyuncak memeler! Alış veriş merkezlerinde jetonla çalışan makinalardan -el ile çalışan mekanizması ile yakalayabilirseniz- alabiliyorsunuz. Ne yapayım silikon meme oyuncağını derseniz, mıncık mıncık sıkabilirsiniz; sanırım strese iyi geliyordur..

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

AMERICAN ACADEMY OF FACIAL PLASTIC AND RECONSTRUCTIVE SURGERY (AAFPRS), 2008 İSTATİSTİKLERİNİ AÇIKLADI (18.03.2009)
American Academy of Facial Plastic and Reconstructive Surgery (AAFPRS), yeterlilik belgesi sahibi 2700 plastik cerrahın verilerine göre hesaplanan 2008 yılı estetik plastik cerrahi istatistiklerini açıkladı. Buna göre sonuçlar kısa kısa şöyle özetlenebilir:
Erkek hastalar daha çok partnerlerine daha yakışıklı görünebilmek için estetik oluyormuş..
Yüz estetiği ameliyatını birlikte aynı gün olan çiftlerin sayısı eski yıllara göre artmış..
Düğün öncesi estetik olan bayan sayısında artış varmış..
Etnik estetik ameliyatlar arasında afro-amerikalılara yapılan burun estetiği birinci sıradaymış..
Botox ve dolgu enjeksiyonları geçen yıllara göre artmış..
Estetik yüz ameliyatı olan hastaların 80% i orta yaşlı bayan hastalarmış.. Bu grubdaki hastaların en çok istedikleri ameliyatlar göz kapağı estetiği, yüz germe ve burun estetiği imiş. Ayrıca ameliyatsız estetik uygulamalardan da en çok botox yapılıyormuş..
Revizyon amacıyla opere edilen hastalarda en fazla karşılaşılan sorun uzman olmayan kişilerce yapılan dolgu maddesi enjeksiyonları ve lazer uygulamaları sonucu ortaya çıkan komplikasyonlarmış..
Tv deki estetik cerrahi programları eskiye göre daha az seyrediliyormuş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


BİR RADYOLOG YA DA DİŞ HEKİMİ ESTETİK CERRAHİ YAPABİLİR Mİ ? (18.03.2009)
Kızkardeşinizin meme büyütme ameliyatını bir radyoloğun yapmasına yada bir diş hekiminin size liposuction (yağ alma) ameliyatı yapmasına ne dersiniz? Hatta daha da kötüsü, diyelim ki liposuction ameliyatı oldunuz; daha sonra ameliyatı cerrah dahi olmayan birisinin yaptığını ve sizin estetik cerrah olarak bildiğiniz kişinin ise aslında bir radyolog olduğunu ve ameliyata girmek bir yana, ameliyatınızı yapan ve cerrah dahi olmayan kişinin başında sadece durduğunu öğrendiniz; ne yaparsınız?
Kimse böyle şeylerin başına gelmesini istemez ama maalesef Amerika birleşik devletlerinde her gün bir çok kişinin başına bunlar geliyor. Oradaki sağlık sistemine göre tıp doktoru olan herkes (adının önüne M.D. ünvanını alan doktorlar) kozmetik cerrah adı ile çalışabiliyor ve eğitimini almadıkları estetik ameliyatları yapabiliyorlar. Bir kaç haftalık ya da aylık kurslar alarak estetik cerrahi uygulamaya başlayan doktorların sayısının plastik cerrahlardan kat kat fazla olduğu söyleniyor.
İşin kötüsü, aslında plastik cerrahi ile ilgisi olmayan bu kişilerin yolaçtığı kötü sonuçlar ve hatta ölümle sonuçlanan ameliyatlar, toplum ve basın gözünde sanki plastik cerrahlarca yapılmış sanılıyor. Gerçek ise çok farklı. Geçen aylarda da ülkemizde ünlü bir tv yıldızı-şarkıcının gözkapaklarına plastik cerrahi uzmanı olmayan bir hekim tarafından yapılan kötü uygulama halen bir çok kişi tarafından bir plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılmış sanılıyor. Halbuki aksine, gözkapaklarına yapılan kötü uygulamayı düzeltmek bir plastik cerraha düşmüştü..
Bu gibi sebeplerden dolayı Amerika birleşik devletlerinde hastalara doktorlarını iyi seçmeleri, gerekirse doktorlarının ismini ilgili derneğin web sitesinden bularak, gerçekten işinin ehli uzman hekim olup olmadığının kontrol edilmesini öneriyorlar. Siz de doktorunuzun gerçekten plastik cerrahi uzmanı olup olmadığını http://www.tpcd.org.tr/Plastik-Cerrahlar.54.0.html sitesinden kontrol edebilirsiniz..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


ESTETİK AMELİYATLAR HANGİ ÜLKEDE NAKİT, HANGİ ÜLKEDE KREDİ KARTI İLE ÖDENİYOR; HANGİ ÜLKEDE KURUMLARCA KARŞILANIYOR? (18.03.2009)
Estetik ameliyatların maliyetleri ile ilgili yapılan uluslararası bir anketin sonuçları yayınlanmış. Anket çeşitli ülkelerden 2500 cerraha doldurtulmuş. Özetle şöyle:
Amerikalılar estetik ameliyat ücretini nakit vermekten çok kredi kartı ile ödemeyi yada bu amaçla kredi almayı tercih ediyorlar. Estetik ameliyatların 31.6% sı sadece kredi karı ile ödenirken 24% ü kısmen kredi kartı kısmen de nakit ödeniyor.
Batı avrupada hastaların 26.7% sı ameliyat ücretini nakit ödüyor. Bu bölgede estetik ameliyatların 14.3% ü sigortalarca karşılanıyor. Hastaların 26.7% sı ise ameliyat ücretini sigorta ve ek olarak ikinci bir ödeme şekli (kredi alma, kredi kartı vs..) ile karşılıyor.
Brezilya da estetik ameliyatlar büyük oranda nakit ödeniyor, oran 54.5%... Nakit ödeme oranı, güney Amerika da (Brezilya dışı ülkelerde) ise 47.4%..
Kore de estetik ameliyat ücretlerinin 66.7% si kredi kartı ile ödeniyor..
Japonya da ücretlerin 26.3% ü nakit ödenirken 26.3% ü ise kredi kartı ile ödeniyor (eşit). Japonya dışındaki diğer Asya ülkelerinde ameliyat ücreti 46.7% oranında nakit ödeniyor.
Batı Avrupadaki doktorların 41.4% ü kredi kartını kabul etmiyormuş. Amerikada ise kredi kartı kabul etmeyen doktorların oranı sadece 4.3% imiş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


GÖĞÜSLERİN BÜYÜK, BOKS YAPAMAZSIN (26.02.2009)
İngiliz model ve boksör Sarah Blewden, göğüsleri silikon olduğu için 2012 Olimpiyatları'nda yarışma vizesini alamadı. 2003'te göğüslerini büyüten Blewden iki yıl önce zayıflamak için başladığı boksta amatör olarak yarışmak isteyince Boks Federasyonu'na başvurdu. Başvuruyu sert darbelerde göğüslerine gelebilecek zarar sebebiyle reddeden federasyon, Blewden'in göğüs koruması giyme önerisini de reddetti.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız (Haber, Akşam gazetesinden alınmıştır).




TURRITOPSIS NUTRICULA: ÖLÜMSÜZLÜĞÜN VE EBEDİ GÜZELLİĞİN SIRRI BU DENİZANASINDA MI? (26.02.2009)
Turritopsis Nutricula, 5mm. boyunda minik bir denizanası cinsi. Bir çok denizanası çoğaldıktan sonra ölürken, bu cinsin çok özel bir yeteneği var. Çoğaldıktan sonra bu denizanası yaşlanacağı yerde gençleşiyor! Bilimadamlarının bu yeni buluşu ileride estetik ve kozmetik alanında çığır açacak yeni buluşlara yolaçabilir. Bu denizanası çoğaldıktan sonra gençleşip tekrar ergenlik öncesi dönemine döndüğü için teknik olarak ölümsüz ve yaralanmadığı sürece ölmüyor. Bilimadamları şimdi bu yeteneğin nasıl geliştiğini ve denizanasının nasıl ergenlik öncesi dönemine dönebildiğini araştırıyor.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


ÖLMEDEN DEMİ MOORE A BENZEMEK İÇİN 40.000 POUND HARCADI (26.02.2009)
Yirmidokuz yaşındaki Lisa Connell, tedavi edilemeyecek kadar ilerlemiş bir beyin tümörü (meningioma) sebebiyle ölüme mahkum bir genç kız; ama ölmeden Demi Moore a benzeyebilmek için çabalıyor ve bu uğurda çok sayıda estetik ameliyat olmuş, 40.000 pound para harcamış. Yakında yağ aldırma, meme büyütme ve kaş kaldırma ameliyatlarını da olacakmış. İşin enteresanı, öldüğünde güzel görünmek istediğini söyleyen Lisa Connell hiç te çirkin bir bayan değil..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


MICKEY ROURKE: YÜZÜMDEKİ DEFORMİTELER BOKSTAN KALMA, AMA ESTETİK İÇİN YANLIŞ KİŞİYE GİTTİĞİM DE DOĞRU.. (26.02.2009)
Dövüşçü filmi ile sinemadaki kariyerinde yeni bir çıkış yakalayan Mickey Rourke, yüzündeki deformitelerin büyük oranda daha önceleri yaptığı boks sporuna bağlı olduğunu söylemiş. Bu deformitelerin düzeltilebilmesi için daha sonra estetik cerraha giden ve yüzünden bir kaç estetik ameliyat olan Rourke, yanlış kişiye gittiğini itiraf ediyor.. Daha önce 2 kez kırılan burnu 5 kez ameliyat edilmiş. Ayrıca kırılan elmacık kemiğinden de bir kez ameliyat geçirmiş. Yine de en zorunun geçirdiği hemoroid ameliyatı olduğunu söylüyor..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


ESTETİK PROGRAMLARI, KADIN İZLEYİCİLERİN KENDİ VÜCUTLARI HAKKINDA MEMNUNİYETSİZ OLMALARINA YOL AÇIYOR (12.02.2009)
Johns Hopkins University yayınlarından bir dergide yayınlanan 'Impossible Bodies' adlı makalede, TV'deki estetik cerrahi programlarını seyreden kadınlar, kendi vücutları hakkında memnuniyetsiz oluyor, kendilerine güvenleri azalıyor. 'The Swan.' 'I Want a Famous Face' 'Dr. 90210.' 'Extreme Makeover.' ve 'Nip/Tuck' gibi onlarca TV programı estetik cerrahiyi konu alıyor. Bu programlarda estetik ameliyat olmaya karar vermiş kişilerin ameliyat öncesi yaşadıkları, ameliyatları ve daha sonra iyileşme dönemleri gösteriliyor. Bu programların seyircileri daha fazla estetik ameliyat olmaya teşvik ettiği düşünülüyor. Makalede verilen istatistiklere göre 18 yaşında meme büyütme ameliyatı geçiren bayan sayısı 2004 yılında, 2003 dekinin 3 katına çıkmış. Tüm estetik ameliyatlardaki artış ise 1997 den beri, 10 yılda 444% (yüzde dörtyüzkırkdört) imiş! Estetik ameliyatların 90% ı kadınlara yapılıyor imiş.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


KRİZE RAĞMEN ESTETİK! İNGİLTERE DE EKONOMİK KRİZE RAĞMEN ESTETİK AMELİYATLAR DOLU DİZGİN (12.02.2009)
İngiltere plastik cerrahi derneğinin verdiği istatistiklere göre (British Association of Aesthetic Plastic Surgeons) 2008 yılında 34,187 estetik girişim gerçekleştirilmiş. Bu sayı 2007 yılına göre 5% artış anlamına geliyor imiş. Bu arada bu sayı gerçek estetik ameliyat sayısını yansıtmıyor, çünkü İngiltere deki estetik cerrahların ancak üçte biri derneğe üye imiş. Bu sayı bana çok düşük geldi, avrupa birliği üyesi bir ülkede daha çok cerrahın kendi derneklerine üye olmasını beklerdim.
En çok yapılan estetik ameliyat meme büyütme imiş, bu ameliyat geçen seneye göre 30% artışla 2009 yılı içinde 8,439 adet yapılmış. İkinci en fazla yapılan estetik ameliyat 2008 yılı içinde 4,520 sayı ile göz kapağı estetiği imiş. Sıralama yüz germe, boyun germe, karın germe ve meme küçültme şeklinde devam ediyor. En fazla artış ise genital estetik, meme büyütme ve karın germe ameliyatlarında imiş...
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


AŞIRIYA KAÇAN MÜKEMMEL VÜCUT TUTKUSU ERKEKLERİ ANABOLİZAN KULLANMAYA İTİYOR, BUNUN SONUCUNDA DA JİNEKOMASTİ VAKALARI ARTIYOR (12.02.2009)
Son yıllarda güzelliğe ve mükemmel vücuda olan tutkunun erkekler arasında da yayıldığı ve bunun sonucunda erkeklerin vücut geliştirmeye ilgilerinin arttığı bildirilmiş. Yalnız bu tutku aşırıya kaçtığında kişiye zarar verebiliyor. Son yıllarda İngiltere de anabolizan kullanımının aşırı şekilde arttığı söyleniyor. İngiltere de yaşları 16-59 yaş arası olan 180-200 bin kişinin, bugün sürekli anabolizan kullandığı ve bu ilaçların yan etkilerinden etkilendikleri bildiriliyor. Bu yan etkiler arasında göğüslerde büyüme, ereksiyon sorunları, testislerde küçülme ve akne sorunlarının ortaya çıkması bulunuyor. Erkekte meme büyümesinde (jinekomasti) artış ve bunun yarattığı estetik sorunlar sonucunda son yıllarda İngiltere de erkeklere yapılan meme küçültme ameliyatlarında artış yaşanıyor.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


MASRAFLARINI KARŞILADIĞI SİLİKON MEME İMPLANTLARINI GERİ İSTEDİ, ESKİ KIZ ARKADAŞINI GÖĞSÜNDEN BIÇAKLADI (12.03.2009)
Amerika birleşik devletleri, California, San Bernardino şehrinde bir erkek, daha önce masraflarını karşıladığı, eski kız arkadaşının silikon meme implantlarını geri almak amacıyla eski kız arkadaşını göğüsünden bıçakladı. Thomas Lee Rowley adlı erkek, eski kız arkadaşını 6 yerinden bıçakladı. Kadının hayatının kurtulduğu, bıçak yaraları sebebiyle ameliyat geçirdiği ve saldırı sırasında yaralanan silikon implantının da değiştirildiği bildirilmiş. Diğer yandan Thomas Lee Rowley, savcıya verdiği ifadede, silikonların masraflarını kendisinin karşıladığını, kız arkadaşından ayrıldığı için silikonları geri istediğini söylemiş. Eski kız arkadaşını bıçaklarken amacının onu öldürmek değil, silikon implantları geri almak olduğunu da eklemiş.
Gördüğünüz gibi silikon implantlar patlayabiliyor! Göğsünüzden bıçaklanırsanız patlama ihtimalleri var :)
Haberin ayrıntısı için tıklayınız, tıklayınız.


DAHA UZUN VE DOLGUN KİRPİKLER İÇİN YENİ BİR ÜRÜN KULLANIMA SUNULDU (12.02.2009)
Latisse adlı bu ürün malesef her parfümeri mağazasında satılmayacakmış. Bu ürünün sadece uzman hekimler tarafından kullanılabileceği ve uzun kirpiklere sahip olmak için bugüne kadar üretilmiş ilk medikal ürün olduğu belirtilmiş. Ayrıca bu ürünün FDA onayını da aldığı habere eklenmiş. Bu ürün aslında önceleri bir göz hastalığı olan glokom için kullanılıyormuş; fakat glokom hastalarında kirpiklerin uzadığı ve dolgunlaştığı görülünce bu amaçla kullanılabileceği akla gelmiş.
Latisse, günde bir kez üst kirpiklere uygulanıyormuş. Etkisi 8 haftada ortaya çıkıyormuş ve 16 haftada maksimum etkisi görülüyormuş. İlaç kesildiğinde etkisi 2 ayda yavaş yavaş kayboluyormuş.
Latisse yi üreten firma, Botox u da üreten Allergan firması imiş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


LIPOSUCTION (YAĞ ALMA) YAPAN RADYOLOG, OTOMOBİLİNİ ALDIĞI YAĞLARDAN ELDE ETTİĞİ BİODİZEL İLE ÇALIŞTIRIYOR(MUŞ!) (12.02.2009)
Beverly Hills de çalışan bir radyoloğun liposuction yaptığı ve hastalardan aldığı yağlardan biodizel ürettirip elde ettiği biodizel i otomobilinde kullandığı bildirilmiş. Tabii bu haberde bir çok yasalara aykırı unsur var, dolayısıyla California medikal bürosu (bizdeki il sağlık müdürlüğünün Amerika daki karşılığı), sözü geçen doktorun muayenehanesine bir baskın yapmış. Doktorun oldukça ağır bir ceza alabileceği söyleniyormuş. Öncelikle cerrahi eğitimi almamış bir hekimin (radyoloji uzmanı!) cerrahi bir işlem olan yağ alma ameliyatını yapması doğru değil. Bunun yanında bu tarz klinikler tıbbi atıklarını belediye ile özel anlaşma yaparak özel bir şekilde toplamak ve yoketmek (yakmak) zorundalar. Burada ise liposuction yapan radyoloji uzmanı, yağ dokularını biodizel elde etmek için kullandığını ve bunu da otomobilinde kullandığını belirtmiş (bu yağ dokularının hastalık taşımadığını ve egzos gazı ile çevreye hastalık yayılmayacağını kimse garanti edemez). Bu durum da tıbbi atıkların toplanması ile ilgili her türlü tüzük ve yasaya aykırı bir durum.. Tabii bu haber tamamen ilgi çekmek için uydurulmuş bir yalan da olabilir. Yapılan soruşturma sonunda gerçeğin ortaya çıkacağı not düşülmüş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


BİR ESTETİK BAĞIMLISI: 26 YAŞINDAKİ ALICIA DOUVALL IN ŞİMDİYE KADAR OLDUĞU ESTETİK AMELİYAT SAYISI TAM 100 (YÜZ)! (12.02.2009)
Alicia Douvall; bir estetik bağımlısı, diyor ki: İki haftada bir mutlaka yeni bir doktora görünürüm. Doktora gittiğimde kafamda belli bir sorun yoktur. Doktora sorarım estetik açıdan yapılmasını önerdiği bir şey olup olmadığını..
Alicia Douvall bir estetik bağımlısı ama aynı zamanda durumunun da farkında.. Aynen şunları söylüyor: Hayatımla rus ruleti oynuyorum. Yaptığım şey bu, fakat tamamen kontrolüm dışında. Yaptırdığım estetik girişimler bana 1 milyon sterline maloldu. Üstelik Malibu ya gelirken ölümü de, iflası da göze almıştım!.. Gelişme çağında başladığı estetik girişimler, 26 yaşına kadar 100 ü bulmuş.. Tam 15 kez meme ameliyatı olmuş, sayısız kez burun estetiği, gözkapağı estetiği, yüz germe ameliyatı olmuş. Felsefesinin Ameliyat edilebiliyorsa mutlaka edilecek! olduğunu söylüyor.. Geçirdiği sayısız estetik ameliyat sonucunda beklendiği gibi görünüşü hiçte kötü değil, hatta profesyonel mankenlik yapıyor. Sorununun aslında psikolojik bir sorun olduğunu (beden algı bozukluğu) biliyor. Şu an bir rehabilitasyon merkezinde tedaviye başlamış, ayrıca tüm tedavisi filme alınıyormuş; ileride Tv de bir reality show olarak gösterilecekmiş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


ÖZEL BİR CİLT TARAMA YÖNTEMİ, YAŞLANMANIN İLK BELİRTİLERİNİ GÖRÜNÜR KILIYOR (12.02.2009)
Ciltte yaşlanmanın belirtileri ilk önceleri gözle görülemeyecek kadar küçük başlıyor. Bu belirtiler gözle görülebilecek hale geldiğinde ise artık kırışıklıklar, cilt lekeleri, sarkmalar olarak görülüyorlar. Halbuki yaşlanma belirtileri, henüz gözle görülemeyecek kadar başlangıç aşamasında iken tespit etmek ve cildin yaşlanmasını geciktirmek için önceden önlem almak mümkün. Yeni bir kamera ve görüntüleme sistemi, ciltteki en ufak yaşlanma belirtilerini görünür kılıyor. Haberin ayrıntısı için aşağıdaki linklere tıklayınız.. Tıkladığınız linkte haberle ilgili bir de video var..

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


ESTETİK AMELİYAT OLDUNUZ.. PEKİ YAKIN ÇEVRENİZİNE BUNDAN BAHSEDERMİYDİNİZ, YOKSA SAKLARMIYDINIZ? (12.02.2009)
Bu soruya kendi cevabınızı verin ve Amerikan plastik cerrahi derneğinin yaptırdığı bir anket çalışmasının sonuçlarına bir göz atın:
Estetik ameliyatlara en fazla ilgiyi 18-34 yaşlar arasındaki kişiler gösteriyor.
Gençlerin çoğunluğu (ankete katılan 18 yaş civarındaki 1000 gencin çoğunluğu) çevresinin estetik ameliyat olduğunu bilmesinden rahatsız olmazmış (bayanlarda 78%, erkeklerde 79%).
Gençlerin 21% i ise estetik ameliyat olduğunu çevresinden saklıyor. Yüz germe, burun estetiği, alın germe, kaş kaldırma gibi ameliyatları olmuş kişiler kolayca anlaşılabiliyor, çünkü bu hastalarda yapılan işlem yüz ve kafa bölgesinde olduğundan şişlik ve morluklardan ne ameliyat yapıldığı anlaşılabiliyor. Hastalara bu şişlik ve morlukları nasıl gizleyebilecekleri yada gizledikleri sorulmuş. Cevaplar oldukça ilginç..
Hastalar ameliyat belirtilerini gizlemek için kamufle edici makyaj ürünlerinden yararlanıyor imiş. Kamuflaj makyajında 3C kuralından bahsediliyor:
Conceal (kapatıcı): morlukları kapatıyor..
Contour (kontur): şişliklerin gizlenmesinde faydalı..
Color correction (renk düzeltici): sararmış (geçmeye yüz tutmuş) morlukları ve bazı ameliyatlardan sonra oluşan kızarıklıkları gizlemek için kullanılıyor.
Makyaj dışında bazı özel korseler ve iç çamaşırları da ameliyatların belirtilerinin gizlenmesinde kullanılıyormuş..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


DÜNYANIN EN BÜYÜK MEME İMPLANTLARI REKORU EL DEĞİŞTİRDİ (12.02.2009)
Amerika, Houston dan Sheyla Hershey, geçirdiği 9 meme büyütme ameliyatı sonunda 38KKK beden göğüslere sahip olarak, dünyanın yeni en büyük göğüslü kadını ünvanını ele geçirdi. Bu ameliyatlar için Brezilya ya uçması gerekmiş (ki zaten kendisi de aslen Brezilyalı imiş..), çünkü Amerika birleşik devlerinde bu kadar büyük implant kullanılması yasal değil. Büyük ihtimal kullanılan meme implantları, bildiğiniz silikon meme implantlarından değil, içine su çekerek kendi kendine şişen ve devasa boyutlara varan özel implantlar. Bu implantlar hakkında geniş bilgiyi ilgili bölümde okuyabilirsiniz (tıklayınız).
Haberin ayrıntısı için tıklayınız, Sheyla Hershey in resmi web sitesi için tıklayınız.





        HABER ARŞİVİ

estetik cerrahi 2014 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2013 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2012 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2011 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2010 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2009 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2008 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2007 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2006 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2005 HABER ARŞİVİ






estetik cerrahiZiyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):

ip-location

 
 


,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸