estetik cerrahi Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
   
 

duyuru
Bookmark and Share


duyuru2

duyuru3

duyuru4

        2013 YILI ESTETİK HABER ARŞİVİ

estetik cerrahi Bazı haberlerin kaynak linkleri (haber internetten kaldırılmış ise) çalışmayabilir.
estetik cerrahi 2014 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2013 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2012 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2011 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2010 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2009 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2008 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2007 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2006 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2005 HABER ARŞİVİ

JUVEDERM VOLUMA, FDA ONAYINI ALDI.. (15.12.2013)

Juvederm voluma, daha önce Avrupa ve Kanadada onaylanmıştı; son olarak da A.B.D. de yanaklarda ileri yaşa bağlı hacim kaybında kullanılabilecek kalıcı olmayan tek dolgu olarak onay aldı.



Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




DÖVME YAPILAN YERDE MELANOMA ÇIKARSA NE OLACAK? (14.12.2013)

JAMA Dermatology dergisinin 31 temmuz 2013 tarihli sayısında yayınlanan bir makale ilginç.. Makaleye göre 29 yaşındaki bir erkek hastada, kolundaki japon tarzı İrezumi dövmesi, dövmenin altında gelişen melanoma'nın tanısını güçleştirmiş. Melanoma, bildiğiniz gibi kendisini genellikle koyu renk ile gösteren ve benlerden kaynaklanan kötü huylu bir cilt kanseri. Bu cilt kanserinin yoğun renkli dövme altında gelişmesi tanıyı zorlaştırıyor. Ayrıca, dövmenin lazerle silinmeye kalkılması, benin de rengini bozduğundan, cilt kanserinin sınırlarının belirlenmesi iyice zorlaşıyor.

Eğer dövme, bir benin olduğu bölgeye yapılmışsa, sıkı sıkıya takip edilmesini öneriyorlar. Eğer dövmenin altında kalan nevüsde büyüme, şeklinde bozulma varsa acilen nevüsün (ben'in) cerrahi olarak alınması gerekiyor. Hastalar genellikle dövme yapılmış alana cerrahi bir işlem yaptırmak istemiyorlar; çünkü benin oradan alınması ve yaranın da dikişle kapatılması, dövmenin görünüşünü bozuyor. Eğer benlerde kötü huylu bir lezyona dönme şüphesi varsa tüm estetik kaygıları bir tarafa koyup, o beni yada benleri aldırmanız tavsiye ediliyor..

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




ANGELNA JOLIE'NİN HER İKİ MEMESİ BİRDEN NEDEN ALINDI? (14.12.2013)

A.B.D.'de bir toplantıda Angelina Jolie'nin doktoru meme kanseri hakkında bir sunum gerçekleştirmiş. Bildindiği gibi Angelina Jolie'nin annesi Marcheline Bertrand, 2007 yılında meme kanserinden ölmüştü. Marcheline Bertrand, 2004 yılında ilk meme kanseri tanısı konduğunda kendisinde BRCA1 geni olduğunu öğrenmişti. Bu geni taşıyan insanlarda 87% meme kanseri, 50% riskle de yumurtalık kanseri çıkıyordu. Daha sonra aynı geni Angelina Jolie'nin de taşıdığı ortaya çıkacaktı. Angelina Jolie, doktoru Dr. Jay Orringer ile bir karar verip her iki memesini aldırdı. Bu ameliyatını medyaya duyurmasından sadece bir kaç hafta sonra ise teyzesi, aynen annesi gibi meme kanserinden hayatını kaybetti.

BRCA1 geni, meme kanseri için oldukça güçlü bir belirleyici. Bu gene sahip bayanların sık sık meme kontrolü yaptırmaları gerekiyor.



Memenin alınması demek olan mastektomy ameliyatından sonra, artık günümüzde alınan meme dokusu onarılabiliyor. Sıklıkla karın yada sırt cildinden meme tekrar onarılabiliyor. Bu ameliyatlar hakkında daha geniş bilgi için tıklayınız

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




BEŞİCİ KUŞAK MEME İMPLANTLARININ EN YENİLERİ KULLANIMA SUNULDU: MİKROÇİPLİ SİLİKON İMPLANTLAR (14.12.2013)

Uzun zamandır beklenen mikroçipli silikon meme implantları nihayet 2013 kasım ayında avrupada kullanıma sunuldu. Bu implantları ilk üreten firma, bir Kosta rika firması olan Establishment Labs (EL) oldu (idare büroları İngiltere ve Fransa'daymış). EL'nin Digital Angel Corporation firması ile ortak çalışmaları sonunda meme implantları dizayn edilmiş, daha sonra RFID çipleri üreticisi olan Veriteq de üretime ortak edilmiş. Sonunda, içinde verileri vücut dışından okunabilen, düşük frekanslı pasif RFID çipleri olan silikon meme implantları üretilebilmiş.

Bu implantların içindeki RFID çipinin bilgileri, implantlar ameliyatla yerleştirildikten sonra vücut dışından bir el cihazı vasıtasıyla okunabiliyor.

Firma bu implantlarına oldukça havalı ve uzun bir isim vermiş: 'Motiva Implant Matrix Ergonomix silikon implantları'.. Biz kısaca MIMESI diyelim.. MIMESI implantları ekim 2013 de CE onayını da almış..

Bir ara içinde MP3 çalar bulunan ve bluetooth vasıtasıyla kablosuz kulaklıkla müzik dinlenebilecek, yeni MP3 yüklenebilecek meme implantları duyurulmuştu.. Henüz bu tarz implantlardan ise haber yok..

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




A.B.D. DE SIVI SİLİKON UYGULAYAN SAHTE DOKTORA 10 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ (14.12.2013)

Estetik konusunda maalesef, sıvı silikon enjeksiyonları ülkemiz için kanayan bir yaradır. Ülkemizde özellikle yanak ve kalça dolgusu arayan transeksüeller, bu bölgelerine sıvı silikon enjekte ettiriyorlar. Bunun bir jargonu da oluşmuş ve bu enjeksiyona 'silikon sıktırmak' diyorlar. Halbuki sıvı silikon hayat boyu başınıza bela olacak, ölüme varabilen çok ciddi komplikasyonlara yolaçabilen yasak bir maddedir. Yanlış bilmiyorsam yaklaşık 30 senedir bu maddenin kullanımı yasaktır. Maalesef bu madde halen meksika gibi bazı ülkelerde üretiliyor ve kaçak yollarla ülkemize sokulup bazı yetkisiz kişilerce uygulanıyor.

Amerika'da da durum aynı. Meksika'dan ülkeye kaçak sokulan sıvı silikonlarla insanların hayatları karartılıyor. Geçende yine benzer bir haber internete düştü. Doktor olmayan, 45 yaşındaki Nohemi Gabriela Gonzalez adlı bir kadın, meksika sınırına yakın şehirlerde, A.B.D. ye kaçak girmiş göçmen kadınlara sıvı silikon enjekte ederken yakalandı. A.B.D. de F.D.A. tarafından 1991 yılında kullanımı yasaklanmış olan sıvı silikon kullanımı sebebiyle Gonzales'e 10 yıl hapis cezası verildi. Amerika'da 2002 yılından bu yana 12 adet sıvı silikon enjeksiyonu sonucu ölüm vakası olduğu tespit edilmiş.

Bu arada sıvı silikonun ülkemizde en çok uygulandığı il sanırım İzmir.. Buradan arayan hastalardan (çoğu transeksüel) İzmir'de elinde çanta, güzellik merkezlerini gezen ve isteyenlere ucuz dolgu diyerek sıvı silikon enjekte eden kişiler olduğunu öğreniyoruz. Bu arada çok önemli bir noktaya da dikkatinizi çekeyim: ülkemize sokulan ve doktor olmayan kişilerce kaçak uygulanan sıvı silikon flakonlarının üzerinde BIOPOLIMERO yazıyormuş. Bu uygulamayı yaptıran bir bayan doktorun kullandığı flakonu alıp bana getirmişti..



Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




A.S.A.P.S., HASTALAR İÇİN YENİ BİR ESTETİK KILAVUZU WEB SİTESİNİ YAYINLAMAYA BAŞLADI.. (14.12.2013)

Amerkan estetik plastik cerrahi derneği, hastalar için yeni bir başvuru kaynağı olacak web sitesini yayınlamaya başladı. Smart beauty guide adlı web sitesinde işlemler hakkında geniş bilgi, online kullanılabilen araçlar, en yeni haberler yer alıyor.. Siteye bu linkten erişebilirsiniz..



Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




İKİZLER ÜZERİNDE SİGARANIN YAŞLANMAYA ETKİSİ GÖSTERİLDİ (13.12.2013)

Journal Of The American Society Of Plastic Surgeons dergisinde yayınlanan bir makaleye göre sigara içmek yüzde yaşlılık izlerinin oturmasını hızlandırıyor. İkizler üzerinde yapılan bu çalışmada, sigara içmeyen kardeşlerde yüzdeki yaşlılık belirtileri daha geç çıkıyor; sigara içmeyen kardeş, içen kardeşine göre daha genç gösteriyor. Makalede yayınlanan ikizlerin görüntüleri gerçekten ilginç..







Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




EKONOMİK KRİZİN ETNİK GRUPLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ARAŞTIRILMIŞ.. (13.12.2013)

Amerika birleşik devletlerinde son yıllarda ekonomik krize rağmen neredeyse tüm etnik gruplarda, yaptırılan estetik ameliyat sayısında artış olduğu söyleniyor. Neredeyse diyoruz, çünkü bir etnik grupda artış değil azalma varmış: beyazlar. Estetik ameliyatlar hispanik (esmer) ve sarı ırktan insanlar arasında artarken, beyaz ırka mensup hasta sayısı düşüyormuş.

Esmer ırkdaki bu artışın, buna karşın beyazlardaki gerilemenin, bu etnik grupların eonomik krize karşı olan dirençlerini gösterdiği söyleniyor. Şöyle ki, uzmanlar, borsada daha çok oynayan, kriz sonucunda değerleri çöp değerine düşen değerli kağıtlara daha çok yatırım yapanların beyazlar olduğunu; dolayısı ile de ekonomik krizden beyazların daha fazla etkilendiğini söylüyorlar.. Bunun sonucunda ise beyazlar arasında estetik olma sıklığı gitgide azalırken, krizden daha az etkilenen esmer ve sarı ırktan hastalar eskisinden daha fazla estetik ameliyat oluyorlarmış..

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.











ALMANYADA HÜKÜMET, 18 YAŞ ALTINA ESTETİĞİ YASAKLAMAYI PLANLIYOR (13.12.2013)

Daha önce haberler kısmında paylaşmıştım; bundan bir kaç sene önce Avustralya hükümeti, 18 yaş altı gençlere estetik ameliyat yapılabilmesini kısıtlamıştı. Gerekçe olarak da ebeveynlerin otokontrolünün yetersizliğini ve gençlerin estetik reklamlarından fazlaca etkilenmelerini göstermişlerdi. Son yıllarda Avustralya'da gençler arasında estetik ameliyat olma oranı kontrolsüzce artıyordu; sonunda hükümet olaya el koymuştu. Şimdi aynı şey Almanya'da yaşanıyor. Alman hükümeti de 18 yaş altına estetik ameliyat olmayı yasaklıyor. Buna göre ebeveynlerin yazılı izni ve imzaları dahi olsa 18 yaş altı gençler estetik ameliyat yaptıramayacaklar.

Bu konuda, başbakan Angela Merkel'in partisi muhafazakar demokrat parti ile sosyal demokrat parti işbirliği içinde bir çalışma sürdürüyorlar. Burada önemli nokta, çocukluk çağında yapılması gereken bazı ameliyatlar hakkında özel kurallar belirlemek. Örneğin kepçe kulak ameliyatı 5 yaşından sonra ve özellikle ilkokula başlamadan yapılması gereken bir ameliyattır. Ayrıca bazı dev nevüslerin de çocuk henüz küçükken alınması gerekebilir. Bu gibi ameliyatlar hakkında özel maddeler içeren bir kanun tasarısı üzerinde çalışılmakta. Bu tasarı kanunlaştığında 18 yaş altına anne baba izni dahi olsa yağ aldırma, meme büyütme gibi bazı ameliyatları yapmak yasaklanmış olacak.. Aslında şu anda da Almanya'da estetik olma yaş sınırı 16 yaş ama bu tasarı yasalaştığında yaş sınırı 18'e yükselmiş olacak.. Almanyada her yıl 200.000 civarında estetik ameliyat gerçekleştiriliyor ve bunların 10%'u gençlere yapılan ameliyatlar.

Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




AŞIRI KAÇILMIŞ ESTETİK VAKALARI(25.09.2013)

Bazı vakalar, estetikde aşırıya kaçıldığı için haberlere konu oluyorlar. Bunlara en iyi örnekler, özellikle belli birine benzemeye çalışan hastalar.. Bu hastalar onlarca ameliyat olup belli birine benzemek istediklerinden, ameliyatların sonucu kesinlikle doğal olmuyor.. Buyurun size 10 "estetikle birine benzeme" vakası:
Süpermen hayranı Filipinli genç, Clark Kent'e benzeyebilmek için 16 yılda tam 19 ameliyat geçirmiş..


Vanilla Chamu adlı Japon model, bebek oyuncaklara benzemek için 30 dan fazla ameliyat geçirmiş ve 100.000 dolar civarında para harcamış..


Barbi bebeğin erkek versiyonu Ken'e benzemek isteyen New york'lu genç, 18 yaşında estetik ameliyatlara başlamış ve 90 civarında ameliyat geçirip, 100.000 dolar para harcadıktan sonra nihayet Ken'e benzemiş..


Valeria Lukyanova ve Olga"Dominica" Oleynik'i kader biraraya getirmiş.. İkisi de estetik ameliyatlarla barbi bebeklere benzemeye çalışmış. Şimdi bu takıntıları yüzünden birbirlerinin en iyi arkadaşı olmuşlar..


43 yaşındaki Çinli Julie Chen, estetik ameliyatlarla batılı hemcinslerine benzemeye çalışmış. Onlarca ameliyat sonunda bunu başarmış da..


Myla Sinanaj, estetik ameliyatlarla Kim Kardashian'a benzemeye çalışmış. Bunun için 30.000 dolar para harcamış..


Çinli Xiaoqing, erkek arkadaşının çok beğendiği Jessica Alba'ya benzeyebilmek için defalarca estetik ameliyat olmuş..


Nicholas Ryan, idolü olan Ryan Gosling'e benzeyebilmek için bir çok estetik ameliyat olmuş..




Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




KARISININ SİLİKONLARI SAYESİNDE YAKALANDI (28.06.2013)

Sıradan bir aile reisi görünümünde, uyuşturucu satan adamı, karısının göğüslerine silikon taktırdığını fark eden dikkatli komşular yakalattı. İngiltere'de yaşanan olayda devlet yardımıyla geçindiklerini söyleyen ve sıradan bir orta sınıf ailesi görünümünde olan çifti dikkatli komşuları ele verdi. Uyuşturucu baronu, karısının göğüslerine silikon taktırdığını fark eden komşular sayesinde yakalandı. Julie Coyne ve George Kelly adlı çift, orta sınıfın yaşadığı bir mahallede çok sıradan görünüyor ancak bundan faydalanarak uyuşturucu satıcılığı yapıyorlardı. Coyne silikon taktırınca, bedenindeki değişikliği fark eden yan komşusu, çifti ihbar etti. Polis eve yaptığı baskında 30 bin sterlin piyasa değeri bulunan uyuşturucu ve estetik ameliyat faturaları buldu. Coyne 6 ay kamu hizmeti cezası alırken kocası Kelly ise 2 buçuk yıl hapse mahkum oldu.



Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




MAFYA BABASI KANUNDAN KAÇMAK İÇİN CİNSİYET DEĞİŞTİRMİŞ! (28.06.2013)

Güney Amerika'nın en tehlikeli uyuşturucu çetelerinden biri olan, Kolombiya'da faaliyet gösteren Los Topos'un liderlerinden Giovanni Rebolledo, göğüsleri silikonlu ve mini etekli şekilde yakalandı. Polis, 2012'de adam kaçırma, cinayet, soygun gibi sayısız suçlara adı karışan mafya liderinin, gıyabında verilen 60 yıl hapis cezasını duymasının ardından adaletten kaçmak için bir estetik operasyondan geçip kadın görünümüne sahip olduğunu duyurdu. Ülkenin sahil kasabası Barranquilla'da 'Rosalinda' adıyla kendine yeni bir hayat kuran baba, fahişelerin çalıştığı bir bara yapılan baskında yakalandı. Baskında gözaltına alınan fahişeler arasında bulunan Rebolledo'nun, polisin yürüttüğü soruşturması sırasında gerçek kimliğinin ortaya çıktığı bildirildi. Bu haberin altına düşülen bir okur yorumu ise şöyle: Mafyta babası, olmuş sana mafya anası.. :-)




Haberin ayrıntısı için tıklayınız.

Haberin videosu için tıklayınız.




YÜZ NAKİLLERİNİ PLANLAMAK İÇİN BİLGİSAYAR PROGRAMI.. (20.06.2013)

Planlaması çok dikkatli yapıulması gereken yüz nakillerinin planlanmasına yardımcı olmak üzere bir bilgisayar programı geliştirildi. UCLA üniversitesi tarafından geliştirilen bu program henüz deneme aşamasında imiş. Bu yüzden yüz nakline aday hasta gönüllüler aranıyormuş..



Haberin ayrıntısı için tıklayınız.






MENTOR MEMORYSHAPE (CPG CORE) MEME İMPLANTLARI FDA ONAYINI ALDI (20.06.2013)

On yıldır süren klinik çalışmalar sonunda Mentor MemoryShape CPG core meme implantlarına FDA onayı verildi. Bu implantlar koheziv jel içeren, anatomik yapılı (damla şekilli) ve olabildiğince doğal hissi veren implantlardır. Yapılan çalışmalarda 97% memnuniyet tespit edilmiş.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.




LAZERE GÖZ RENGİNİN AÇILMASI MÜMKÜN (20.06.2013)

Lazerle göz renginin açılmasının mümkün olduğu bildirilmiş. Bu uygulamada lazer, gözün iris tabakasındaki pigmentleri yakarak azaltıyor ve irisin rengi açılıyor. Örneğin koyu kahverengi yada kestane rengi göz rengi olanlarda bu uygulama sonunda göz rengi maviye dönüyor. Bu değişim -ters olarak- bebeklerde de görülüyormuş. Çoğu bebek doğduğunda gözleri açık renklidir. Gözleri mavi görünen bebeklerin göz rengi daha sonra koyulaşır. Bunun sebebi, doğuşta henüz pigmentlerin tam olarak oluşmamış olmasıdır; doğumdan sonra pigmentler oluştukça bebeklerin göz rengi koyulaşmaya başlar..
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.








DEKOLTE BÖLGESİ KIRIŞIKLIKLARI İÇİN ÖZEL GECE SÜTYENİ (20.06.2013)

Dekolte bölgesi kırışıklıkları hanımların ileri yaşta çok şikayet ettikleri bir sorundur. Bu bölge için genellikle lazer, peeling yada mezoterapi dışında yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Şimdi, yeni bir tedavi seçeneği sunulmuş.. Habere göre bu bölge üzerine takılan baskılı özel bir sütyen, sadece 5-7 gece düzenli kullanıldığı taktirde dekolte bölgesinin kırışıklıklarında azalma görülüyormuş. Fazla bir ayrıntı verilmemiş; ama bana sorarsanız çok ta mucize beklemeyin derim.. Estetik-kozmetik piyasası ne mucizevi ürünler gördü bu güne kadar...
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.














GENEL CERRAHA BURUN ESTETİĞİ OLDU, BURNUNU KAYBETTİ (20.06.2013)

New york'lu Vishal Thakkar ın hikayesi çok dramatik. Kendisi 2006 yılında boşandıktan sonra burun estetiği olmaya karar veriyor ve yaşadığı şehirde (Thulsa) bir kozmetik cerraha giderek burun estetiği oluyor. Burada dikkatinizi çekerim; plastik cerraha gitmiyor, kozmetik cerrahi uzmanına gidiyor. Amerikada, kozmetik cerrahi uzmanı terimini, yaptığı herhangi bir cerrahi uzmanlığının üzerine estetik cerrahi kursları alan ve kısa süreli estetik cerrahi asistanlığı yapan cerrahlar için kullanıyorlar. Böylece bir genel cerrah yada göz doktoru, kısa süreli kurslar sonunda kozmetik cerrah ünvanı alıyorlar. Takdir edersiniz ki 6 sene plastik cerrahi eğitimi almakla, bir kaç hafta yada ay bu konularda kurs almak aynı şey değil. Plastik cerrahi uzmanlık eğitimi sırasında yıllar içinde sadece ameliyat tekniklerini öğrenmiyorsunuz, bir estetik anlayışı, bir bakış açısı kazanıyorsunuz. Bunu bir kaç kursla almak mümkün değildir. Vishal Thakkar'ın başvurduğu cerrah da aslında bir genel cerrahi uzmanı; aldığı kurslarla kozmetik cerrah ünvanını almış..



Vishal Thakkar da, bir plastik cerraha başvuracağına kozmetik cerraha gitmekle büyük bir hata yapmış. 2006 yılındaki ilk ameliyatından sonra nefes alma sorunları yaşayınca 2 yıl içinde 8 kez ameliyat olmuş (Not: burun estetiği sonrası revizyon gerekirse tavsiyemiz, revizyonun 1 sene sonra yapılmasıdır. İki yılda 8 ameliyat yapmak son derece yanlış olmuş..). Her ameliyatında işler ters gitmiş. Enfeksiyonların da olmasıyla burun şekli iyice bozulmuş. Daha sonra da ameliyatları devam etmiş ve sonunda Vishal Thakkar ın burnunun nekroza uğrayan yerleri alınmak zorunda kalınmış.

Maalesef, bu sorun hem ülkemizde hem de yurtdışında yaşanan bir sorun. Plastik cerrahi dışındaki cerrahi uzmanları, bir takım kurslar alarak estetik cerrahi uygulamaya başlıyorlar. Aldıkları kurslar sayesinde ameliyat tekniklerini öğrenseler de plastik cerrahların uzun eğitimleri sırasında kazandıkları estetik anlayışı, dokunun doğası gibi anlayışları kazanmaları mümkün değil.. Ama maalesef günümüzde göz doktorları gözkapağı estetiği, genel cerrahlar meme estetiği-karın estetiği, diş hekimleri çene cerrahisi-dudak dolgusu yapıyorlar. Bu yüzden, hastaların dikkatli olması ve Vishal Thakkar gibi pişman olmamaları için, estetik ameliyat olmak üzere plastik cerrahi uzmanlarına başvurmaları gerekmektedir.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


MEVZUATLARA UYMAYAN UZMANLIK DALLARI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR.. (20.06.2013)

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Kuran, kendilerini estetikçi, saç ekim uzmanı, medikal estetik uzmanı ve kozmetik cerrah olarak tanımlayanlara karşı, dernek adına kamuoyunu uyardı. Türkiye’de estetik alanında, yasa ve mevzuatlara uymayan uzmanlık dalları yaratılmaya çalışıldığından bahseden Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Kuran, ortaya çıkan bu dalların toplumda bir kavram kargaşası yarattığını belirtiyor. Bu kargaşadan istifade etmek isteyenlerin sayısının günden güne artmasının önüne geçmek için bir bilgilendirmede bulunmak zorunda hissettiklerini belirten Kuran, müdahaleyi yapacak kişilerin TC. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen uzmanlık belgelerinin görülmesinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca müdahaleyi gerçekleştirecek hekimlerin derneklerine kayıtlı olup olmadığının da web siteleri (www.tpcd.org.tr) üzerinden kolayca sorgulanabileceğini iletti.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi alanlarında edinilen uzmanlıkların 6 yıllık Tıp Fakültesi eğitimini izleyen ve 5-6 yıl süren eğitimler ile elde edildiğini belirten Kuran, diğer tıp alanlarındaki hekimlerin de plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi alanlarında müdahale yapmasının yanlış olduğunu belirtti.

Açıklama şöyle: “Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanlığı, 6 yıllık tıp fakültesi eğitimini izleyen ve 5-6 yıllık eğitim ile elde edilen bir uzmanlık dalıdır. Son zamanlarda, toplumumuzda bir kavram kargaşası yaratılmaya çalışılarak ESTETİKÇİ, SAÇ EKİM UZMANI, MEDİKAL ESTETİK UZMANI, FASİYAL PLASTİK CERRAHİ UZMANI, KOZMETİK CERRAH gibi Türkiye’deki yasa ve mevzuatlara uymayan uzmanlık dalları tanımlanmaya çalışılmakta ve alanımıza ait işlemlerin başkalarınca yapılmasına imkân ve kılıf yaratılmaya çalışılmaktadır.Yukarıda anılan isimlerin hiçbiri Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, Tıpta Uzmanlık Kurulu ve YÖK bünyesinde yer alan uzmanlık isimleri değildir. Başvurduğunuz hekimin Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi alanındaki uygulamalar için yetkin olduğunu size gösterecek en doğru belge, TC. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen UZMANLIK BELGESİDİR ve bu belgeyi görmek istemek en doğal hakkınızdır. Ayrıca, hekiminizin Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneğine üye olup olmadığını www.tpcd.org.tr adresinden de sorgulayabilirsiniz. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uygulama alanlarına bu alanın uzmanı olmayan, diğer tıp alanlarından hekimlerin müdahalelerinin giderek artması ve son olarak sahte tıp diploması ile doktor dahi olmayan bir kişinin halkın sağlığını hiçe sayarak estetik cerrahi girişimleri yapması üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereği duyulmuştur.”
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


GEN TERAPİSİ VE REJENERATİF CERRAHİ, PLASTİK CERRAHİNİN GELECEĞİ Mİ? (20.06.2013)

Son yıllarda adından çok söz edilen bazı yeni kavramlar var; gen terapisi ve rejeneratif plastik cerrahi. Bu tedaviler bazı hastalıkları gen seviyesinde onarıp tedavi etmeye ve laboratuvar ortamında istenilen dokuların üretilmesine olanak sağlıyor. Rejeneratif cerrahi ile ihtiyaç duyulan dokular laboratuvar ortamında üretilip hasarlı, eksik dokuların onarılmasında kullanılabiliyor. Gen terapisi ile de büyüme faktörleri gibi doku onarımına etkili unsurların salgıları kontrol edilebiliyor.. Böylece bu terapiler plastik cerrahların karşılaştıkları bazı ciddi sorunların aşılmasında kullanılabiliyor. Örneğin, onarımı yapılması gereken dokuda eksiklik varsa bu dokular laboratuvarda üretilebiliyor. Yanıklı vakalarda deri oluşturma yada kıkırdak doku gereken vakalarda kıkırdak oluşturmak buna örnek sayılabilir. Bu konuda ülkemizde de çalışmalar yapılıyor; örneğin bu sene İzmir üniversitesi tıp fakültesinde bu alanda bir bölüm açılması söz konusu...
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.






ZAYIFLAMAK İÇİN YENİ VE ACILI BİR YÖNTEM: DİL YAMASI (19.06.2013)

Yok artık dedirtecek bir haber. Yemeden duramayan kişileri zayıflatmak için bulunmuş yeni bir yöntem. Bu yöntemde dil üzerine dilin üzerine uyacak şekilde büyükçe bir pul boyunda özel bir maddeden yapılmış yama, dil üzerine dört yada altı dikişle tutturuluyor. Yemek yerken dikişler sebebiyle kişiye acı veriyor ve yemek yemek oldukça zorlaşıyor. Bu dikilen yama, aslında fıtık ameliyatlarında kullanılan file şeklindeki marlex yada prolen mesh denen madde imiş. Her hastanede bulunabiliyor. Uygulama sonrası kişiye kalorisi düşük sıvı diet yazılıyor. Böylece kalori alımı hem düşürülmüş hem de hesaplaması kolaylaştırılmış oluyor. Diline yama dikilmiş hastalar genellikle isteselerde katı gıda yiyemiyor ve hızla zayıflamaya başlıyor. Yöntemin yan etkisi olarak tükrük salgısı artıyor, konuşma zorlaşabiliyor ve dildeki dikişler yüzünden enfeksiyon ihtimali ortaya çıkıyor. Dile dikilen yamanın 1 ay sonunda alınması öneriliyor, çünkü alınmazsa bu süreden sonra yama dile yapışmaya başlıyor ve alınması zorlaşıyor..





Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


KALP NAKLİ GEÇİRMİŞ HASTA, 9 YIL SONRA LİPOSUCTİON SONRASI HAYATINI KAYBETTİ (11.04.2013)

A.B.D., New york Brooklyn de çalışan bir cerrah, liposuction sonrası hastasını kaybetti. Ölümden sonra öğrendikleri ise son derece şaşırtıcıydı; hastası 2004 yılında bir kalp nakli ameliyatı geçirmişti. Şimdi, hastanın ölümünden sonra ailesi, doktorun bu durumu bilerek ameliyat ettiğini iddia ederek doktoru tedbirsizlikle suçluyor. Doktorun avukatı ise, hastanın ölümünün kalpten kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesinleşmediğini, otopsi sonucunun beklenmesi gerektiğini söylüyor.. Liposuction yapan hekim, hastanın durumunu biliyor muydu? Hasta bu özel durumunu doktorundan saklamışmıydı? Ölüm nedeni doktorun tedbirsizliği mi? Soruşturma sonunda belli olacak.. Şu an doktor hakkında 2. derece cinayetten soruşturma açılmış..
Malesef bu gibi olaylarla biz de karşılaşıyoruz. Hastalar bazen bazı tıbbi durumlarını doktorlarından saklıyor, hatta olmak üzere geldiği ameliyatı daha önce olduğu halde bunu doktorundan saklıyor. Bu durumda doktorun uyanık olması gerekiyor.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


A.B.D. DE YENİ VE TEHLİKELİ BİR TREND: EVCİL HAYVAN ESTETİĞİ (11.04.2013)

Amerika'da son yıllarda artan bir şekilde evcil hayvanlara estetik yapılıyor. Yapılan ameliyatlar, piercing, epilasyon gibi ufak işlemlerden yüz germe, testis büyütme, diş estetiği gibi daha ciddi işlemlere kadar uzanıyor. Hayvanseverlerin bir kısmı ise bu işlemlerin oldukça tehlikeli olduğunu söyleyerek hayvan sahiplerini uyarıyor. Normalde estetik ameliyatlar, kişinin estetik kusurlarını gidererek görünümünü daha da iyileştirme amacı ile yapılıyor; ama evcil hayvan estetikleri bu amaçla yapılmıyor. Estetik yapılan hayvanlarda aslında bir estetik kusur bulunmuyor. Cinsinin bir özelliği olarak tüm derisi buruş buruş olan bir köpeğe cilt germe yapmak aslında onun doğasını bozmak anlamına geliyor. Ayrıca bu ameliyatlar evcil hayvanlar için oldukça tehlikeli olabiliyor, anesteziyi kaldıramayıp hayvanlar kaybedilebiliyor. Hayvanların anesteziyi kaldıramamasının bir sebebi olarak da ameliyat için hazırlanırken strese girmeleri gösteriliyor.





Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


İNGİLTERE'DE ESTETİSYENLERİN DOLGU ENJEKSİYONU ÖNERMELERİ VE YAPMALARI YASAKLANDI (11.04.2013)

İngiltere'de dolgu maddelerinin ciltte kollajen oluşumunu ve cilt yenilenmesini artırıcı etkileri olduğundan ilaç kapsamına alınmaları ve estetisyenlerce kullanılmalarının kısıtlanması istendi. Plastik cerrahi derneğinden yapılan açıklamada 'cerrahi olmayan estetik girişimlerin', 'tıbbi olmayan estetik girişim' anlamına gelmediği ve tıp eğitimi almış kişilerce uygulanmaları gerektiği vurgulandı. Ülkemizde genel olarak dolgu uygulamaları ya uzman hekimlerce yada medikal estetik eğitimi almış hekimlerce uygulanıyor.
Haberin ayrıntısı için tıklayınız.


SON YILLARIN EN İLGİ ÇEKİCİ AMELİYATI: ÇENE İMPLANTLARI (11.04.2013)

A.B.D. medyasında yazıldığına göre son yılların en ilgi çekici estetik girişimi çeneucu implantları. Aslında bu zamana kadar bu ameliyatın neden yeterince popüler olmadığına şaşmak lazım, çünkü çene ucu implantı ile çene büyütme hem basit hem de kişinin görüntüsüne çok şeyler katan bir ameliyat. Özellikle burun ameliyatı olan bir çok hastaya aslında burun yanında çeneucu büyütme de yapmak gerekiyor. Burnu büyük, çeneucu küçük bir hastada burun ufaltılırken çeneucunun da implantla büyütülmesi son derece iyi sonuç verişyor, kişinin profil görüntüsüne denge geliyor. Zaten estetik ve güzellik, bütünü oluşturan parçaların dengeli olması, bir harmoni içinde olmasıdır. Bu durumda yüz ile ilgili bir ameliyat geçiren kişilerin mutlaka çeneucu küçüklüğü açısından değerlendirilmesi ve gerekiyorsa çeneucu büyütme ameliyatı olmaları iyi sonuç veriyor.
Bu ameliyatın popülerlik kazanması, bazı hollywood yıldızlarının bu ameliyatı geçirmesi ile olmuş.



Haberin ayrıntısı için tıklayınız.



        HABER ARŞİVİ

estetik cerrahi 2014 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2013 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2012 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2011 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2010 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2009 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2008 HABER ARŞİVİ
estetik cerrahi 2007 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2006 HABER ARŞİVİ estetik cerrahi 2005 HABER ARŞİVİ






estetik cerrahiZiyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):

ip-location

 
 


,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸